İçeriğe atla

Nikita Kruşçev

Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Nikita Khrushchev sayfasından yönlendirildi)
Nikita Sergeyeviç Kruşçev
1961'de Kruşçev
Sovyetler Birliği Komünist Partisi
Merkez Komitesi Birinci Sekreteri
Görev süresi
7 Eylül 1953 - 14 Ekim 1964
Yerine geldiği Josef Stalin
Yerine gelen Leonid Brejnev
Sovyetler Birliği Bakanlar Kurulu Başkanı
Görev süresi
27 Mart 1958 - 14 Ekim 1964
Yerine geldiği Nikolay Bulganin
Yerine gelen Aleksey Kosigin
Kişisel bilgiler
Doğum 15 Nisan 1894(1894-04-15)
Kalinovka, Rus İmparatorluğu
Ölüm 11 Eylül 1971 (77 yaşında)
Moskova, Sovyetler Birliği
Partisi Sovyetler Birliği Komünist Partisi
Evlilik(ler) Yefrosiniya Hruşçeva (1916-1919)
Marusiya Hruşçeva
Nina Hruşçeva
Ödülleri Sovyetler Birliği Kahramanı Sosyalist İşçi Kahramanı Sosyalist İşçi Kahramanı Sosyalist İşçi Kahramanı
Lenin Nişanı Lenin Nişanı Lenin Nişanı Lenin Nişanı Lenin Nişanı Lenin Nişanı Lenin Nişanı Suvorov Nişanı (1. sınıf) Kutuzov Nişanı (1. sınıf) Suvorov Nişanı (2. sınıf) Vatanseverlik Savaşı Madalyası (1. sınıf) Kızıl Bayrak İşçi Nişanı
Lenin Barış Ödülü
İmzası
Askerî hizmeti
Bağlılığı  Sovyetler Birliği
Branşı Kızıl Ordu
Hizmet yılları 1941-1945
Rütbesi Korgeneral
Çatışma/savaşları II. Dünya Savaşı

Nikita Sergeyeviç Kruşçev (Rusça: Никита Сергеевич Хрущёв (telaffuz), d. 17 Nisan 1894, Kalinovka, Ukrayna, Rus İmparatorluğu - ö. 11 Eylül 1971, Moskova), 1953-1964 yılları arasında Sovyetler Birliği Komünist Partisi Birinci Sekreteri, 1958-1964 yılları arasında ise Bakanlar Kurulu Başkanı (başbakan) olarak görev yaptı. Kruşçev, iktidarı sırasında 20. Parti Kongresi'nde Stalin'in tasfiyelerini kınayan ve Sovyetler Birliği'nde daha az baskıcı bir dönemin başlangıcını olan Gizli Konuşma'yı yaptı ve önemli müttefiki Anastas Mikoyan ile birlikte de-Stalinizasyon politikasını başlatmıştır. Sovyetlerin ilk uzay programını destekledi ve iç politikada reformlar yaptı. Küba Füze Krizi sonrası, Soğuk Savaş gerginliğini azaltmak için ABD ile müzakereler yürüttü. 1964 yılında Kremlindeki muhalifleri onu iktidardan uzaklaştırdı ve yerine Leonid Brejnev'i Birinci Sekreter, Aleksey Kosigin'i ise Başbakan olarak atadı. İsminin doğru okunuşu ve Türkçe yazım kurallarına göre soyadının doğru yazılışı, Hruşçov olmasına rağmen, Türkçeye İngilizce Khrushchev kelimesinin okunuşu olan Kruşçev kelimesi geçmiş ve yaygınlık kazanmıştır.[1]

17 Nisan 1894'te Rusya'nın Kalinovka kasabasında dünyaya geldi. Babası maden işçisiydi. Doğduğu köyde öğrenim gördükten sonra ailesiyle birlikte Donetsk Kömür Havzası'ndaki madencilik ve sanayi merkezi Yuzovka'ya geçti. Burada 15 yaşında boru tesisatçısı olarak çalışmaya başladı. 1917 Ekim Devrimi'nden önce işçi örgütlerinde görev aldı. 1918'de Rusya Komünist (Bolşevik) Partisi'ne üye oldu. Ocak 1919'da Kızıl Ordu'ya katıldı. 1922'de Yuzovka'da yeni açılan bir işçi okuluna girerek orta öğrenimle birlikte parti eğitimi gördü. Okuldaki parti komitesinin sekreterliğine getirildi. 1925'te Yuzovka'daki Petrovski-Mariinsk ilçesinin parti sekreteri oldu. Aktif çalışmaları ile parti ileri gelenlerinin dikkatini çekti. Moskova'da toplanan 14. Parti Kongresi'ne katıldı. 1929'da Moskova'daki Stalin Sanayi Akademisi'ne kabul edilerek metalurji öğrenimi gördü. Parti içindeki çalışmalarına da devam eden Kruşçev 1933'te Moskova Bölge Komitesi İkinci Sekreterliği'ne yükseldi. 1935'te Moskova parti örgütünün birinci sekreteri oldu. Komünist Parti'nin 17. Kongre'sinde, Merkez Komitesi'nin tam üyeliğine seçildi. Aynı yıl Yüksek Sovyet Prezidyumu yedek üyeliğine getirildi. 1938'de politbüro aday üyesi oldu. Ertesi yıl politbüronun tam üyesi oldu. 1943'te Stalin'in politik temsilcisi olarak Stalingrad Kuşatması'nda Sovyet Kuvvetleri'ne komuta etti. 1944'te Ukrayna Meclisinin başkanlığına getirildi. 1946'da meydana gelen büyük kıtlık sırasında gıda maddelerinin dağıtımında Stalin'in isteği doğrultusunda hareket etmediği için bir süre gözden düştü. 1949'da yeniden Moskova parti örgütünün başına getirildi. Aynı zamanda Komünist Parti Merkez Komitesi Sekreteri oldu. 1949-53 döneminde diğer parti yöneticileri gibi sık sık Stalin'in siyasi oyunlarıyla karşılaştı. 1953'te Stalin'in ölümünden sonra Komünist Parti birinci sekreteri oldu. Devlet kurumlarını yöneten Başbakan Georgi Malenkov ile bir süre rekabet etti. 1955'te Malenkov'u başbakanlıktan uzaklaştırarak yerine kendi adayı Nikolay Bulganin'i getirdi.

Mayıs 1955'te ilk dış gezisini Bulganin'le birlikte Yugoslavya'ya yaptı. Daha sonra, Cenevre, Afganistan ve Hindistan'a yaptığı gezilerde dışa dönük ve esnek bir politika izlediğini gösterdi. Şubat 1956'da Moskova'da toplanan 20. Parti Kongresinde yaptığı Gizli Söylev'de iktidarın tek kişide toplanmasını eleştirerek Stalin'i acımasızlık, hoşgörüsüzlük ve iktidarı kötüye kullanmakla suçladı. Stalin'in yanılmaz lider imajını yıkmaya yönelik bir Stalincilikten uzaklaşma kampanyası başlattı. Bu süreç ve politika destalinizasyon olarak adlandırıldı ve tarihe geçti. Binlerce siyasi tutukluyu serbest bıraktı. Bu dönem aynı zamanda Kruşçev çözülmesi olarak da anılmaktadır. Stalincilikten arınma hareketi Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkelerde de önemli gelişmelere yol açtı. Polonya ve Macaristan'da ayaklanmalar meydana geldi. Doğu Avrupa'daki bu gerginlikler Kruşçev'e karşı muhalefetin güçlenmesine sebep oldu. 1957'de Kruşçev'in görevden uzaklaştırılması gündeme geldi. Politbüroda yapılan bir oylama aleyhine sonuçlandıysa da kendisinin Merkez Komitesi tarafından seçildiğini ve ancak bu organın görevden alabileceğini söyleyip Moskova'ya çağırmış olduğu Merkez Komitesi üyeleriyle hemen toplantıya geçerek görevde kalmayı başardı. 1958'de başbakanlığı da üstlendi. 1959'da 21. Parti Kongresi'nde kapitalist ülkelerle barışçıl bir yarış içinde olmayı önerdi. 1958 yılında ABD ile SSCB arasında imzalanan kültürel bir anlaşma sonucu 1959'da karşılıklı olarak her iki ülkede açılan sergilerden Moskova'da yapılan ikincisi sırasında ABD Başkan Yardımcısı Richard Nixon ile ünlü Mutfak Tartışması'nı yaptı. ABD'ye yaptığı ziyaret sonrasında Mayıs 1960'ta iki ülke liderinin Paris'te yaptığı zirveye katıldı.

1961'de ABD Başkanı John F. Kennedy ile Viyana'da yapılan zirve toplantısına katıldı. Bu görüşmeden kısa süre sonra Berlin Duvarı inşa edildi. 1962'de Küba'ya orta menzilli füzeler yerleştirmeye girişti. ABD ile uzlaşmaya varılması üzerine füzeleri kaldırmayı kabul etti. Bu uzlaşma sebebiyle Çin ile SSCB'nin arası açıldı. Çin lideri Mao Zedong (Tse Tung) tarafından sert bir şekilde eleştirilen Kruşçev ihtiyaç maddelerinin karşılanması yönünde halktan gelen baskıları ve aydınların düşünce özgürlüklerinin genişletilmesi yönündeki isteklerini dikkate aldı. Fakat yönetimdeki gücünün azalacağı endişesiyle bilim insanlarına ve aydınlara karşı sert önlemlere de başvurdu. 1958'de Boris Pasternak'ın Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasına izin vermedi.

Dış politikada hem sosyalist, hem kapitalist ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi için çaba gösteren Kruşçev konvansiyonel silahları azaltarak nükleer füzeleri geliştirme çabaları nedeniyle Sovyet askeri yetkililerinin sert muhalefetine hedef oldu. Uyguladığı tarım politikasında başarısız oldu.

SBKP Merkez Komitesi Sekreteri Mihail Suslov, Kruşçev'in politikalarının giderek kritik bir hale geldiğini, uzlaşmaz tavır sergilediğini ve Stalin dönemindeki parti üyelerinin çoğunu tasfiye etmeye çalıştığını fark ederek Kruşçev'e karşı muhalefeti örgütledi. Dış politikada da ikili arasında ciddi anlaşmazlıklar ortaya çıktı. Kruşçev'in ABD ile ilişkilerin geliştirilmesi politikasına karşı Suslov Yugoslavya ile yakınlaşmanın doğru olacağını savunuyordu. Destalinizasyonun yıkıcı bir nitelik kazandığını ve ekonomide sosyalist ilkelerin tersine hareket edildiğini söylüyordu. Kruşçev'e karşı Mihail Suslov önderliğinde Moskova hizbi olarak adlandırılan muhalefet hareketi gittikçe güçlendi. 1960 yılında yaşanan U-2 krizi ve 1962'deki Küba Füze Krizi genel sekreterin gücünü büyük ölçüde zayıflattı. SBKP Merkez Komitesi Sekreteri Mihail Suslov 1964'te Kruşçev'in görevden alınması teklifinde bulundu. 14 Ekim 1964'te yapılan Merkez Komitesi toplantısında Kruşçev ileri yaşı ve bozulan sağlığı nedeniyle Komünist Parti genel sekreterliğinden istifa ettiğini açıkladı.

Kruşçev, 11 Eylül 1971 günü öğle saatlerinde Moskova Merkez Klinik Hastanesi'nde geçirdiği kalp krizi sonucu 77 yaşında öldü. Kremlin Duvarı'na gömülmesi talebi reddedildi ve bunun yerine Moskova'daki Novodevichy Mezarlığı'na gömüldü. Gösterilerden korkan yetkililer, Kruşçev'in ölümünü Moskova'nın güney banliyölerindeki bir morgda tutulan cenaze töreninin saatine kadar duyurmadılar ve mezarlığı askerlerle kuşattılar.[2] Yine de bazı sanatçılar ve yazarlar cenaze töreninde aileye katıldı.[3]

Pravda, eski genel sekreterin ölümünü tek cümlelik bir duyuruyla duyurdu. Batı gazeteleri de konuya önemli yer ayırdı.[4] New York Times Moskova muhabiri Harry Schwartz, Kruşçev hakkında şunları yazdı: "Bay Kruşçev taşlaşmış bir yapının kapılarını ve pencerelerini açtı. Temiz hava ve taze fikirler içeri aldı, zamanın geri döndürülemez ve köklü olduğunu gösterdiği değişiklikleri üretti."[5]

Yüksek Sovyet Başkanlığı'nın "Kırım Oblastı'nın Taşınması Hakkında" Kararnamesi. 1954 yılında Kruşçev'in de aralarında bulunduğu Sovyet yönetimi, Kırım'ı Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nden Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne devretti.

Kruşçev'in pek çok yeniliği, onun devrilmesinden sonra tersine çevrildi. Her seçimde görevlilerin üçte birinin değiştirilmesi zorunluluğu kaldırıldı, Parti yapısındaki sanayi ve tarım sektörleri arasındaki ayrım da kaldırıldı. Lise öğrencilerine yönelik mesleki eğitim programı kaldırıldı, mevcut tarım kurumlarını araziye gönderme projesine son verildi. Ancak bundan sonra yeni tarımsal veya mesleki kurumlar büyük şehirlerin dışında kurulmuştur. Yeni konutlar inşa edildiğinde, bunların çoğu Kruşçev'in alçak katlı yapıları yerine yüksek binalar şeklindeydi.[6]

Tarihçi Robert Service, Kruşçev'in çelişkili kişilik özelliklerini şöyle özetliyor:

[o] aynı anda hem bir Stalinist hem de bir anti-Stalinist, hem bir komünist inanan hem de bir alaycı, hem kendini tanıtan bir korkak hem de huysuz bir hayırsever, hem sorun çıkaran hem de barış elçisi, hem teşvik edici bir meslektaş hem de baskıcı bir kaba, hem bir devlet adamı hem de entelektüel derinliğinin ötesinde bir politikacıydı.[7]

Kruşçev'in bazı tarım projeleri iptal edildi. Mısır 1965'te o kadar popülerliğini yitirdi ki ekimi savaş sonrası dönemdeki en düşük seviyeye düştü.[6] Lysenko'nun siyaset yapma yetkisi elinden alındı. Ancak MTS istasyonları kapalı kaldı ve Kruşçev'in ele almaya çalıştığı temel tarımsal sorunlar devam etti.[6] Kruşçev'in devrilmesinden sonraki on yılda Sovyet yaşam standardı büyük ölçüde artmış olsa da, artışın büyük kısmı endüstriyel ilerlemeden kaynaklanmıştı. Tarım çok geride kalmaya devam etti ve bu durum özellikle 1972 ve 1975'te düzenli tarımsal krizlere yol açtı.[6] Brejnev ve halefleri, kıtlık ve açlıktan ölmektense Batı'dan tahıl satın alma geleneğini sürdürdüler.[6] Ne Brejnev ne de meslektaşları kişisel olarak popüler değildi ve yeni hükümet otoriter bir güce dayanıyordu. Hükümetin muhafazakar eğilimleri 1968'deki "Prag Baharı"nın ezilmesine yol açacaktı.[6]

Kruşçev'in stratejisinin hedeflediği önemli hedeflere ulaşmada başarısız olmasına karşın, Kruşçev'in dış ve askeri politikalarını analiz eden bir kitap yazan Aleksandr Fursenko, stratejinin Batı'yı sınırlı bir şekilde zorladığını savundu. ABD'nin Küba'yı işgal etmeyeceğine dair anlaşmaya uyuldu. Batı dünyasının Doğu Almanya'yı tanımayı reddetmesi giderek zayıfladı ve 1975'te ABD ve diğer NATO üyeleri, SSCB ve Varşova Paktı ülkeleriyle Helsinki Anlaşması'nı imzaladılar.[8]

Rus halkının Kruşçev'e bakışı karışık olmaya devam ediyor.[9] Önde gelen bir Rus kamuoyu araştırmacısına göre, 20. yüzyılın Rusların 21. yüzyılda olumlu değerlendirdiği tek dönemleri II. Nikolay ve Kruşçev dönemleridir.[9] 1998'de genç Ruslar arasında yapılan bir anket, onların II. Nikolay'ın zarardan çok iyilik yaptığını ve diğer tüm 20. yüzyıl Rus liderlerinin iyilikten çok zarar verdiğini düşündüklerini ortaya koydu fakat Kruşçev hariç, onun hakkında da eşit olarak bölünmüşlerdi.[9] Kruşçev'in biyografisini yazan William Tompson, eski başkanın reformlarını daha sonra gerçekleşen reformlarla ilişkilendirmiştir:

Brejnev yılları ve onu izleyen uzun ara dönem boyunca, 1950'lerin “ilk Rus baharı” sırasında yetişen kuşak iktidar sırasının kendisine gelmesini bekledi. Brejnev ve meslektaşları öldükçe ya da emekliye ayrıldıkça, onların yerini Gizli Konuşma ve Stalinizasyondan arındırmanın ilk dalgasının biçimlendirici bir deneyim olduğu erkekler ve kadınlar aldı ve bu “Yirminci Kongre'nin Çocukları” Mikhail Gorbaçov ve meslektaşlarının liderliğinde iktidarın dizginlerini ele aldı. Kruşçev dönemi bu ikinci kuşak reformculara hem ilham hem de ibret verici bir öykü sunmuştur.[3]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ "Yabancı Özel Adların Yazılışı". TDK. 20 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2020. 
  2. ^ Trevelyan, Mark (2 Eylül 2022). "Factbox: Honour or disgrace – how Russia has buried its past leaders". Reuter. Erişim tarihi: 1 Mayıs 2023. 
  3. ^ a b Tompson 1995.
  4. ^ Carlson 2009.
  5. ^ Schwartz 1971.
  6. ^ a b c d e f Medvedev & Medvedev 1978.
  7. ^ Service, Robert (1997) A History of Twentieth-Century Russia. Harvard UP. p. 375. 9780713991482.
  8. ^ Fursenko 2006.
  9. ^ a b c Taubman 2003.
Siyasi görevi
Önce gelen:
Josef Stalin
Sovyetler Birliği Komünist Partisi
Merkez Komitesi Birinci Sekreteri

1953-1964
Sonra gelen:
Leonid Brejnev
Önce gelen:
Nikolay Bulganin
Sovyetler Birliği Bakanlar Kurulu Başkanı
1958-1964
Sonra gelen:
Aleksey Kosigin