çilek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çilek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çilekli Cheesecake ve Mutluluğum...


Ne zamandır aklımdaydı şu cheesecake’i denemek, hem size de söz vermiştim, kesin tekrar yapıp tarifini yazacağım diye. Bir de ıspanaklı kiş var onu da unutmadım aklımda ama bugün size o muhteşem cheesecake tarifini verebiliyorum artık.

Bu benim hayatım boyunca yaptığım 3.cheesecake. Bir de kabaklı bir tarif denemiştim, hani hatirlarsanız üstü fındıklıydı.




Normalde ben dışarıda öyle aman aman cheesecake yiyen biri değilimdir, yani bir ön yargım da yok ama nedense pek tercih etmiyorum. O yüzden de tadı ve şekli konusunda pek uzman sayılmam. Sadece bu tarifi iki kez denedim ve ikisinde de yiyen herkes çok beğendi diyebiliyorum.

Şimdi tam mevsimi, buz gibi bir cheesecake yanında da dondurma ve taze meyvalar…



Malzemelerimiz;

Tabanı için;

1 ½ paket kepekli büskivi
50 gr. Margarin

Ortası için;

1 paket ( 200 gr.) Labne
1 paket (200 gr.) Beyaz Peynir
1 paket (200 ml.)Krema
1 bardak tozşeker
2 çorba kaşığıun
1 limon kabuğu rendesi
4 yumurta

Üstü için;

500 ml. Süt
1 yumurta
3 kaşık nişasta
3 kaşık un
50 gr. Margarin
½ bardak şeker

En üstü için;

Taze çilek, kayısı, şeftali, böğürtlen… artık canınız ne istiyorsa..



Gelelim yapılışına; Tabandan başlıyoruz; kepekli bisküvileri bir kabın içine kırıyoruz üzerlerine de eritilmiş 50 gr. margarini güzelce gezdirerek döküyoruz ve sonra rondodan geçirip un ufak ediyoruz.

Kelepçeli kalıbımızın içine uygun boyutta yağlı kağıdımızı kesip koyduktan sonra ( kalıbın kenarlarını da yağlayın benim gibi unutmayın) üstüne un haline gelmiş karışımı boşaltıp güzelce bir bardağın altıyla bastırıp sıkıştırıyoruz ve tezgahın kenarına itiyoruz.



O orada bekleye dursun biz orta kısmını yapmaya koyulalım; geniş bir kaba, labne, beyaz peynir ve kremayı boşaltıp bir bardak şekeri, unu ve limon kabuğu rendesini ( kardeşim sevmediği için ben koymadım) de ekleyip karıştırıyoruz. İşin püf noktası buradaymış.4 yumurtayı teker teker sırayla kırıp karıştırıyoruz tüm malzemeyi. İnsanın pişmeden yiyesi geliyor.

Sonra kelepçeli kalıbın içine bu karışımı da koyup doğru önceden 175 derecede ısıtılmış olan fırına veriyoruz ve 50 dakika falan pişiriyoruz.

Şimdi burası çok önemli. Ben ne yazık ki yeni okudum bu muhteşem bilgileri. Pelin chef’in cheesecake yapmanın püf noktaları isimli postundan bahsediyorum. Pişirme sırasında kenarların benim yaptığımdaki gibi kızarmaması için yapılmasıgerekenler çok çok güzel anlatılmış 4. Cheesecake denemeni kesinlikle onun anlattığı yöntemlerle yapacağım. Görüntünün harika olacağına eminim. (Buradan da benzer şekilde anlatılan bir cheesecake yapımının fotoğraflarını adım adım görebilirsiniz)


 


 
Neyse cheesecake pişerken biz de beyaz kremasını yapalım. Aslında biliyorsunuz ilk yaptığımda çikolata soslu olarak yapmıştım. Bildiğin Doctor Oetker’in çikolata sosunu üzerinde yazandan çok daha az süt ile yapıp yoğun bir kıvam elde etmiştim. Kesinlikle o şekilde de muhteşem oluyor. Deneyebilirsiniz.

Krema tarifini ise ekler kreması olarak aradım internette ve en aklıma yatanı yaptım. Tüm malzemeyi tencerenin içinde karıştırıyorsun sonra yağı katı olarak ilave edip ateşe koyuyorsunuz ve yoğunlaşana kadar pişiriyorsunuz. Sonra soğumaya bırakıyoruz.

Pişen cheesecake’in ortası çöküyor, sakın korkmayın doğal olan bu. Fırından çıktıktan ve soğuduktan sonra kremasını koyup buzdolabına atıyoruz.



Ben meyvaları servis etmeden önce dizdim üzerine. Kararmasın istedim. Aslında şeffaf jöle gibi birşey sürülüyor galiba ama ben bilmiyorum. Tarifini de bulmak için pek araştırmadım açıkcası.

Zaten çileklerde öyle hemen kararmıyor, yani kararacak kadar kalmıyor bile dolapta hemen yiyorsunuz: )

Yazarken bile canım istedi, imkan olsa da her hafta yapsak yesek yesek kilo almasak: )

Bu arada güzel fincanım ve pasta tabağımı gördünüz değil mi? Onlar bana taaa Ankara’dan geldi. Hem de yüzünü bile görmediğim, 2-3 ay öncesine kadar hiç tanımadığım, kibar mıkibar, hassas mı hassas, yetenekli mi yetenekli bir takipçim tarafından gönderildi. Geldiği gün ne kadar sevindiğimi anlatamam. Ne zamandır öyle mutlu olmuyordum.

Handegül sen beni sevindirdin yaa umarım bu sevincimin kat be kat fazlası senin olur.

Sırada başka bir tarifim daha var, sırf bu fincan ve tabağı fotoğraflamak, onlarla yiyip-içmek için habire birşeyler pişiriyorum anlayacağınız: )

Yemek güzel şey…





This is my third cheesecake. Do you remember this? That time, I had made with chocolate sauce and I had promised you for giving this recipe.

Unfortunately, when I made this cheesecake, I did not know these tips about cooking the cheesecake. When I make it one more time, I will be more carefully.

Strawberry Cheesecake Recipe

Ingredients:

Crust

1 1/2 packages of Graham cracker crumbs
50 g. unsalted butter

Filling

200 g.cream cheese
200 g. Labne (yogurt cheese)
200 ml sour cream
1 cup granulated sugar
2 tblspoon flour
1 grated lemon peel (if you want)
4 large eggs

Toppings

1 egg
3 tablespoons of starch
3 tablespoons flour
50 g. margarine
½ cup granulated sugar

To the top of; Fresh strawberries, apricot, peach, blackberry ... What you want...

Preheat oven to 350 degrees F (175 degrees C). Grease a 9 inch springform pan.

In a medium bowl, mix graham cracker crumbs with melted butter. Press onto bottom of springform pan.

In a large bowl, flour, mix cream cheese, yogurt cheese and sour cream with sugar until smooth. Blend in milk, and then mix in the eggs one at a time, mixing just enough to incorporate. Pour filling into prepared crust.

Bake in preheated oven for 1 hour. Turn the oven off, and let cake cool in oven with the door closed for 5 to 6 hours.

For topping; Mix all ingredients until smooth, add 50g. margarine and Bring to boil on medium heat, stirring constantly. Boil 1 minute. Cool, then stir.

Topping is up to you, you can use what you want for decoration, strawberry, apricot, peach, blackberry….

Bon appetit




And these cup and plate are sended me by one of my followers. She is so kind and pretty, I loved them so much. Thanks again dear Handegul.










Çilek ve Dondurma Aşkı





Fotoğraflarını çekene kadar dondurmam eridi ama olsun ben öyle de yedim.

Mutlu Pazarlar...






Ice cream melted until I took its photos. But even so I have ate it.

Happy Sunday...



Güzel çilek



Bu sene şöyle ağız tadıyla erik henüz yiyemedim ama hemen hemen her akşam çilek yedik diyebilirim.  Tabii bu ne demek oluyor, bir tabak çilek 10 kare fotoğraf…



Daha fazlası için flickr'a buyrun.








Dikkat Dikkat Balkon Sezonu Açılmıştır....


Bugün resmen işe gelirken üşüdüm.  Sanki dün sabah balkonda kahvaltı eden biz değildik. Geçen sene bu zamanlarda çoktan balkon sezonunu açmıştık.
Dün havayı güneşli görünce kardeşim de ben de uyanır uyanmaz balkona çıktık. Yeni yeni canlanan çiçeklerimize baktık, aşağıdan gelen körpecik asma dallarını tellere doladık…





Yazlıkta da sabah gözünü açan kendini bahçeye atıyor, ailecek geceliklerle, pijamalarla evin etrafını tavaf ediyoruz, tek tek çiçeklere bakıyoruz, kahvaltı için domates, biber, roka,.. topluyoruz.
İçerilere tıkılı olmak bence insan doğasına aykırı. Son yıllarda en mutlu olduğum zamanlar yazlıktaki bahçede geçirdiğim zamanlar sanırım.


Neyse işte baktık hava idare eder, o zaman balkonda kahvaltı edelim dedik. Ben mutfak sorumlusu olarak doğru mutfağın yolunu tuttum. Ne zamandır pancake yapmak istiyordum kısmet bu Pazar kahvaltısınaymış. İnternetten bir tarif buldum ve yapmaya koyuldum. Şekillerini pek beceremedim. Kimi yuvarlak, kimi oval, kimi büyük, kimi de küçük oldu. Ama ilk deneme için tadı çok güzeldi.





Tarifi şu;
2 su bardağı un
2 1/2 çay kaşığı kabartma tozu
3 yemek kaşığı şeker
1/2 çay kaşığı tuz
2 büyük yumurta
1 1/2 ya da  1 3/4 bardak süt
2 yemek kaşığı erimiş margarin.

O kadar açıkmıştık ki çok fazla uğraşarak çekemedim fotoğrafları. Çilekli, böğütlenli güzel oluyor ama bence daha sonra masaya gelen Nutella ile mükemmel… Yine olsa yine yesek…


 

Daha fazla fotoğraf için Flickr hesabıma da bakabilirsiniz mesela...



 

Kırmızı çilek ve tabii mavi vazo!


Bütün meyvaları seviyorum ben, hiç burun kıvırdığım, aman yemem dediğim yok. Favorilerim var tabii. Bunların başında da çilek geliyor, çatlayana kadar yiyebilirim. İkinci sırada ise Trabzon Hurması (Umarım adı budur) var. Tadını bilmeden geçen yıllarıma acıyorum. Trabzon hurmasıyla çook geç tanıştım ben. Altınoluk’taki evimizin bahçesine ekti babam. Son yıllarda kasım ayında gidip topluyoruz, daha küçücük kendisi anca bana kadar çıkıyor yani. Annemle kardeşim sevmiyor (aman ne üzüldüm) Babam da bir iki tane yiyiyor, gerisi benim. Elim ayağım titriyor, zevkten ölüyorum onu yerken. Çarşıda satılanlar gibi de değil tadı, bal gibi. Ayy bir fena oldum. Çilek diyorduk nerden çıktı şimdi hurma..




Aşağıdaki çileklerden de kardeşim boya yaparken 2-3 tane yedi sonra işinin başına döndü. Bense on saat fotoğraflarını çektim sonra da oturup afiyetle hepsini yedim, bir yandan da “şurayı düzgün boya, buraya bir kat daha at” gibi direktifler yağdırdım bizim boyacıya..:)





" Çilek candır " diyelim konuyu da kapatalım...


Gününüz güzel geçsin...





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...