pillow etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pillow etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Benim Yuvarlacık Minderim - My Round Cushion





Umarım en kısa zamanda paylaşırım dediğimin üstünden 4 ay geçmiş!  Şu patchwork minderden bahsediyorum. Mart başında birleştirmişim altıgenleri, bir de post yapmışım minder yapacağım diye. Hatırlar mısınız bilmem, işte burada.

Aslında birleştirmeleri bitirdikten sonraki ilk haftasonu diktim bu minderi. Onunla birlikte masanın kenarında duran yarım işlerimin de çoğunu tamamladım ama tabi fotoğraflayıp paylaşma konusunda yine çok yavaş kaldım.




Şimdi de masamda bir kaç yarım işim var. Hele bir tanesi artık yıllık oldu. Patchwork bebek battaniyesi diktim ama bir türlü biye kısmına el atamadım. Bir şeyi ilk kez deneyeceğim zaman bazen anlamsızca cesurlaşıyorum, hiç düşünmeden yapmaya koyuluyorum ama eğer ki dur bakayım bu nasıl oluyormuş dersem, şöyle bir düşünmeye kalkarsam, hele ki de araya zaman girerse kopuyorum olaydan.

Gönlümden neler neler dikmek , neler neler örmek geçiyor ahh bir bilseniz ama sanırım yoruldum ben. Enerjiye ve iyi bir tatile ihtiyacım var. Bu yazı keyif yaparak geçirmeyi planlıyorum, zorunluluklar olmadan, keyfimin kahyası modunda, gezip- tozup, yatıp- kalkıp yemek istiyorum.



Laflara bak, sanki kendimi tanıyorum. Ben hiç bir zaman keyfimin kahyası olmadım. İlla yapılacak bir işim, kafamda planlarım, bir huzursuzluğum vardır, o yüzden burada böyle havalı havalı yazmamın bir anlamı yok. Kaç yaşına geldin film çevirmeyi bırak değil mi!

Neyse işte, minder bu! Bana sorarsanız yapımı çok çok zevkli. Hem evdeki parça pinçik kumaşları değerlendirmenin bildiğim en ama en iyi yolu. Şimdilerde evde yine iyice arttı parça kumaşlar, atmaya da kıyamıyorum, küçücükleri bile saklıyorum. Altınoluk’a giderken yanıma alacağım hepsini, çünkü orada en rahat yaptığım el işi bu. Mümkün olsa sahile bile götüreceğim, gerçi niye götürmüyorsam…
Şöyle bir yazdıklarımı okudum da, sıfır enerji! havanın depresifliği ve Ramazanın mahmurluğu  direk yansımış yazıya. Söz bir dahaki sefere daha enerjik yazacağım…  Siz yazdıklarımı boşverin de papatyalara bakın bari…





I had shared my patchwork hexagons with you in here a few months ago. Did you remember? My plan was to sew a cushion and you can see it now in here...



I am not good at hand quilting or for that matter a hexagon quilt sewer, but for some reason I have hit the bug of —they are so cute.  And, look, I can watch t.v. while doing something productive.  I am even in love with the idea of having immediate satisfaction! I mean, make a few of those hexagons and sew them together and low and behold you have the start of a hexagon quilt, growing right before your eyes.

It is also a great way to assess your scrap fabrics. For instance, I have quite much fabric scrap pile now and I am planning to make more hexagons the next days. We will see:)


Loves...







Bizim Yeni Güzelimiz - Our New Beauty



Bizim evde en sık değişen şey koltukların üstündeki kırletler. Ay bunlara da kırlent diyesim gelmiyor hiç! Yastık diyeceğim ama o zaman da yatak yastığı gibi oluyor. Bilemedim ne desem. Bir kırlet diyeyim, bir yastık iyisimi.

Bir kere her mevsim geçişinde değiştiririz kırlentleri ama dayanamayıp aralarda da değiştirdiğimiz olur. O yüzden evde hatırı sayılır bir koltuk yastığı stoğu var. Eğer taşınırsak bir haftasonu evdeki fazlalıklar için Pazar düzenleyeceğim! Mumluklar, kırlentler, kupalar, vazolar, şişeler, kumaşlar, yatak örtüleri…  Artık ne varsa yeni eve götürmek istemediğim, yıllarca severek kullandığım ama değiştirmek istediğim herşeyi satacağım bu pazarda! Hele bir istediğimiz evi bulalım bunlar sonraki iş tabi…



Neyse işte hem size son gözdemizi göstereyim hem de buralara uğrayayım istedim. ETSY dükkanım deconoHut için örmüştük bir tane bu renkli  afgan modelinden. Çok sevdik bir tane de kendimiz için yaptık, hatta yaz gelmeden ikincisini de tamamlamak istiyoruz ama şu sıralar ikimizde başka hevesler peşindeyiz. O yüzden ne zaman bir çift olarak bu koltukta boy gösterirler bilmiyorum.


Canlı renkleri seviyorum, şu erengüllerin pembesi mesela, yaseminlerin şeffaf parlak beyazı, nasılda büyülüyor insanı. Fotoğraflarını çekmeye doyamıyorum resmen…  Sanırım ben ne kadar sadeleşmeye çalışsam da bu çiçeklerin baş döndürücü renk cümbüşü yüzünden evin her yerinden renk fışkıracak, kaçış yok…


I really love changing our couch pillows often, something as simple as changing up your accent pillows can make a big difference, from the color scheme to the overall look of your couch and chairs. For example, you can move from pastel colors to bright, from floral to mod. And I'll bet at least one person will say "Did you get a new couch?"

We have a considerable stock of pillowcases and this is a new one. We fell in love with it nowadays...
Firstly we (I and my little sister Funda) crocheted a pillow same with this for my ETSY shop which called deconohut and than we decided to crochet also for ourself. It is so pretty isn't it?

And now, I'm going to make another one...




Bir evde iş bölümü olmalı!


 
Yastıkları çok seviyorum. Sadece yastıkları değiştirerek odaya bambaşka bir hava katabiliyorsunuz. O yüzden yastığa verilen paraya hiç acımıyorum. Zaman zaman değiştiriyoruz koltuklardaki yastıkları aman bir mutlu oluyoruz sonra bu küçücük değişiklikle sormayın.

Şu sıralar, daha doğrusu bahar gelmeden açık renklerde, çiçekli-böcekli, irili-ufaklı bir yığın yastık dikmek istiyorum umarım fırsat bulabilirim.

Bu yastıklar ise evimizin örgücüsü kardeşimin eserleri. Pinterest’de görmüş, annemler bizdeyken bana siparişi verdi, dışar işler sorumlusu olarak gittim yünleri aldım, bizimki de ördü. Annem de yardım etmedi değil ama büyük emek kardeşimin.  
 
NOT: Bakın mesela şu yukarıdaki fotoğraf nasıl grenli yani kumlu. Bunun nedeni, anlattığım ISO’nun yüksek olması. Oda karanlık olduğu için mecbur ISO değerini yükselttim ve ortaya belki aydınlık ama kalite açısından düşük bir fotoğraf çıktı.
P.S. : Look at above images and remember this post.  It has so many noises. The weather was dark and I had to increase the ISO value so I have bright but poor quality image.
 

Dediğine göre hem çok kolay hem de çok zevkliymiş, ipler kalın olunca fıştır fıştır örülüyormuş.

Bence kış için ideal. Sıcacık kullanıyoruz şimdilerde. Eğer siz de heves ederseniz kesinlikle deneyin kış bitmeden. Ben şimdi gül kurusu renginde yün alacağım bir tane daha ördüreceğim.

İş bölümü yapmak harika bir şey yani: )

Hepinizin haftasonu huzur dolu ve sımsıcak geçsin emi…
 

 
I love all kinds of pillows. You can capture a different atmosphere in your room with changing just your cushions... Because of this, I don't feel upset to given money to the pillows. Change the cushions from time to time can made you happy with the easy way.
 
 
These cushions was knitted by my little sister. She has seen a similar of these cushions on pinterest and I think these are ideal for the winter season. We use them with great pleasure.

I wish all of you have a cosy weekend...
 
 
 
 
 

Annem sarıyı pek sever...





Şimdide dikiş dikmeye takmış durumdayım. Yıllarca otur otur son iki yıldır her önüne geleni yapmak için çıldır.. Birazcık dengesizce oldu bu iş.
Ben hep severdim el işlerini ama hiçbir fikrim yoktu nerelerden ilham alabileceğim, neler yapabileceğim konusunda. İnterneti her zaman çok faydalı kullandım ama çoğunlukla iş için ya da ilk dönemlerinde sadece wallpaper yapmak için: )



Son 2 yıldır bambaşka bir dünyanın kapıları açıldı karşımda. Uçsuz bucaksız … hele benim gibi her gördüğüne atlayan, öğrenmek isteyen biri için tam bir hazineydi bulduklarım.
Şimdi düşünüyorum da bundan birkaç yıl önce biri bana günün birinde dikiş makinan olacak sen de zevkle dikiş dikeceksin dese, pek ihtimal vermezdim olacağına.

Kafamın içinde öyle fikirler, öyle bilgiler dolaşıyor ki, iş arkadaşım diyor ;  senin elinin altında birkaç kişi olacak, sen isteyeceksin onlar yapacak.
Çünkü aklımdan geçenleri uygulamaya çalışırken çok acele ediyorum, dikiş dikerken kağıtlarla uğraşmak, kes – yapıştır yaparken suluboya resim yapmak, boyalara bulanmışken habire fotoğraf çekmek istiyorum. Ama hepsini layıkıyla yapabilmeye  ne enerjim ne de zamanım var. Evet bir ekip istiyorum: )


Her fırsatta söylüyorum, muhtemel buradan da yazdım birkaç kez;  yıllardır yanımda akıl defteri dediğim küçük defterler taşırım diye. Hatta son iki senedir bu defterlerim iş arkadaşımdan yılbaşı hediyesi olarak geldi.  Kitap mı okuyorum, orada aklıma bir şey mi takıldı, bir şeyi merak mı ettim, hemen not ederim “araştır” bölümüne, bir şey yapmayı planlıyorum hemen yazarım “yapılacak” listesine, “alınacak”, “gidilecek”.. gibi devam eder bu listeler. Öyle ya da böyle tamamlanırlar (bazen yıllar sonra). Eğer yapılacaklar bölümünde kafama yatan pek bir şey yoksa, içim işte o zaman da sıkılır… Yani benim her daim yapılmayı bekleyen işlerim olmalı yoksa kendimi boşlukta hissederim.

Şimdi boş kaldıkça dikiş ile ilgili siteleri geziyorum, habire canım kumaş almak istiyor, Eminönüne gitmemek için kendimi zor tutuyorum ki bu sıralar masraflarım çizmeyi aştı.


Bu yastıkları dikeli epey oluyor,  ilk diktiğim ikilinin ardından hemen bunları kesmiştim bile. Ama işlerdeki yoğunluk ve araya giren mini tatil yüzünden bir türlü yayınlayamamıştım.

Herhalde dikiş makinasını alan herkes ilk öğrencilik olarak habire yastık dikiyordur. Kesmesi bile bazen bir iş oluyor, mesela ben ilk önceleri çok pay bırakıyordum yanlarda, öyle olunca da ölçü pek tutmuyordu iki yastık arasında, kimini daha içten, kimini daha dıştan dikiyordum.

İlk diktiğim yastıklar hep fermuarsız. Ama geçenlerde bir bebek yastığı diktim ve ilk fermuar dikme görevimi de yerine getirmiş oldum.


Makinanın başına oturunca bazen herşey ters gidiyor, ipler karışıyor , altta toplanıyor, iğne deliğinden ip kaçıveriyor.. . Makinanın diliden anlamak da zaman alıyor yani. Ama bence hiç korkulacak bir şey değil. Cumartesi akşamı bir makyaj çantası diktim, aman Allah’ım nasıl zorlandım, hep ters gitti. Ama bittiğinde çok sevindim. Ertesi gün oturdum tekrar aynısından diktim bu sefer hiçbir problem yaşamadım hemen oldu. Yani denemeden, zorlanmadan, eziyet çekmeden hazıra konmak yok bu hayatta..




Neyse gelelim bizim ponponlu yastığımıza (son iki posttur çok yazmaya alıştım ya habire yazıyorum);
Kuşlu kumaşı geçen sene IKEA’dan almıştım, evde dikiş makinası da yoktu, alınma ihtimali de. Kısmet bu günlereymişJ

Ölçüleri ve arkasının yapılışını son zamanlarda her yaptığını dikkatle takip ettiğim Jessie‘nin bloğundan (MessyJesse) aldım.  Hem kolay hem de gayet kullanışlı, hatta bun yastıklardan sonra diktiğim iki yastığın arkasını yine aynı şekilde yaprım ama bu sefer çıt çıt ve düğme diktim (ilik açamadığımdan) . Havalı oldular çok: )

Annem sarıyı çok sever benim. Ben o kadar yanıp tutuşmam sarı için ama bazı detaylarda insanın yüzünü güldürüyor, içine bir sıcaklık veriyor sarı renk. Eeee zaten ponpon hastasıyım. Bu ponponları da daha dikiş makinam yokken almıştım rengarenk, sevmek için.
Yani anlayacağınız daha çoook ponpon göreceksiniz burada…



I always loved handmade jobs but until 2 years ago I did not know what can I do. After encountering blogs and having my personal blog , a world opened in front of me.  I want to do a lot of things, painting with water color, deal with papers, sewing, learning photography....
For example; in recent days, I want to sew without stop. When I found a little break at office or home I am searching new sewing ideas and simple tutorials.

I had bought this fabric from IKEA last year, while not yet have a sewing machine. I also had bought these yellow ponpon and others in the past. I am a ponpon lover that means you'll see here  many colorful ponpons in the future...
I saw this pillow tutorial on MessyJesse blog. Jessie is  really very talented. I have been following her blog for a long time I really like, whatever she do. There are a lot of things to learn from her.


I had sewed these pillows easter time but because of my workload I could not share them with you.

You know I am a rookie on sewing job but I'm improving little by little. You can see here my first pillows.












Hobiler içinde boğuldum...




Ne haftaydı ama… Normalde ne yapar ne eder bir fırsatını bulur gezerdim blogları ama olmadı bu sefer, olamıyor bir türlü. Gün nasıl geçiyor anlamıyorum. Ufaçık bir ara bulsam hemen leslere bakıyorum. Evet teknik servis beni kandırdı. Yok yani kandırdı denemez günahlarını almayalım, umutlandırdı diyeyim.. Olur yaparız Salı günü de alırsınız demişlerdi, aradım…. olmuyor dediler: (
Şu anda hala tam kararımı vermiş değilim ne alacağım konusunda. İstediklerimin fiyatları oldukça yüksek. Gidip tekrar aynısından almaya da nedense içim razı gelmiyor. Bir ara gideceğim bozuk lensimi almaya o zaman da bakacağım artık. Ama bu sayede lensler üzerine epey şey okudum. Forumlardaki yorumlara baktım, sorular sordum, cevaplar aldım, her cevapla fikir değiştirdim.
En kötü ihtimal gidip alacağım aynısını, sonrada esas istediğim için zaman kollayacağım.

Neyse gelelim konumuza. Konumuz dikiş maceralarım;



Makinaya yavaş yavaş alışmaya başladım. Ama o kadar aceleciyim ki hemen harikalar yaratmak istiyorum. Gördüğüm, beğendiğim bir şeyi makinanın başına geçip aynen yapmak istiyorum, olmayınca da sinirleniyor, moralimi bozuyorum. Hiç sabır yok hiç.
Annemin gelmesi çok iyi oldu ama. Son diktiklerimden mutlu oldum. Bugüne kadar; 6 yastık ( 4 tane de annemlerin evi için diktik ama onlarda annemin emeği daha fazla olduğundan saymıyorum), 2 küçük çanta, 2 tane de mutfak önlüğü. Mutfak önlüklerini hepimiz çok sevdik, sanırım kullanmaya kıyamayacağım. Daha onların fotoğraflarını da çekemedim. Bu gördükleriniz ilk diktiğim iki yastık.

Makinanın başına oturup anlamsızca sırf öğreneyim diye bir kumaş parçasını habire evirip çevirip dikmek çok sıkıcı. Ben direk daldım konuya. İlk önce şu mavili olan yastığı diktim. Bari kenarlarına o fistoları koyma değil mi ilk dikişinde, dümdüz dik işte. Tabii o fistolarla kenarlı hiç de güzel dönemedim. Yakından baksanız anlarsınız. Ama yastığın arkasını güzel yaptım en azından düz gidebildim.
Bu makinaların pedallarına alışmak çok zor. Bir basıyorsun, aman Allah’ım öyle hızlı gidiyor ki, dur diye sesleniyorum kumaşa, ama kumaşın arkasından bağıracağına ayağını çeksene pedaldan… Beyin-ayak koordinasyonunu çok iyi geliştirmek gerek. Ben şimdilik  ancak bağırınca akıl ediyorum ayağımı pedaldan kaldırmayı. Bir bakmışım kumaş elimden kaymış gitmiş. Çok ağır dikeyim diyince de yamuk dikiliyor… Tempoyu tutturmak çok önemli.
Gelelim ikinci yastığa; tam bir iş güzarlık. Kafamda planladım (pinterest’de görmüştüm böyle fırfırlı yastık) iki tarafı böyle böyle dilimli (havada parmağımla çiziyorum hayal edin) birazcık da kalın fisto almalıyım diye gittim her zamanki dağınık tuafiyeye. Ara fistosu deniyormuş onlara ama yokmuş. Ben de tek taraflı olanlardan aldım, ilk önce iki tanesini uc uca birleştirip diktim, sonra ütüledim, sonra büzdüm, sonra ortalarına renkli kurdelaları teğelledim ve yastığın ön yüzüne diktim. Bebek yastığı oldu. Yakından bakınca onda da yamuklukları görebilirsiniz.
Bunları burada paylaştım ki adım adım ilerlememi izleyebilelim : )



I'm still very busy at the office and. I could not visit any blog, including my blog. When I found a short break I have investigated models of the lens for my camera.
My damaged lens does not repaired, I have to buy a new lens but still I have not decided what kind of lens should I buy?
Anyway, our subject is my sewing adventures today:)
My first two cushions are here as you see. If you look closely you can see all mistakes but I know it is not important, We will see together my improvement from day to day here:)
I found this white cushion idea on pinterest but I changed it little bit..
I sewed 6 pcs. cushions ( We have also sewed 4 cushions for my mum but my mum was deal with them more than me, because of that I don't count them), 2 tote bags and 2 aprons since I have the sewing machine.
I will share all of them in the next days...
I want to learn everything about sewing as soon as:)  






Benim mutlu minderim...




Kesme biçme yapıştırma işlerinde iyiyim ama tığ işlerinde kardeşim benden çok daha iyidir. Eee herşeyde de ben iyi olacağım diye bir kural yok tabiiJ

Yaklaşık 2 hafta önce Cuma akşamı bir arkadaşımız bize geldi. O şu anda çalışmadığı için kendini el işlerine vermiş. Biz de hemen çoştuk tabii. Benim çoşmam istemek oluyor. Kendime bir minder istedim, en basitinden.  Arkadaşımız o akşam başladı örmeye, neredeyse ön yüzünü tamamladı, ertesi gün de kardeşim arkasını örmeye başladı, yarısını geçti şöyle bir ölçtük ön yüzünden küçük olmuş. Söktü, tekrar başladı, bu sefer de büyük oldu. Sökmeyelim ön yüzünü bir-iki sıra daha örüp büyütelim dedik. Ördü, bu sefer arka taraf yine anlamsız oldu. Birleştirmeye başladı iki tarafı ama uyuşmadılar, ütü ile genişletmeye çalıştı…
Sonuçta bir minderim oldu ama epey bir uğraşarakJ
Ben sevdim, hem bu daha ilk deneme. Kardeşim gerçi eski dantelcilerdendir. Küçükken ben ağzım bir karış açık televizyon seyrederken o arkadaşıyla sokakta volta atarak dantel örerdi.


Bu sarı yastıktaki beyaz dantel de yıllar yıllar öncesine ait onun bir eseri.. Balıkesir’e gittiğimde buldum getirdim. Sonra IKEA’dan bu sarı yastığı alıp üzerine diktik.
Şimdi kendine yatak örtüsü örüyor, hani şu kare kare olanlardan. Tabii yatak örtüsü her an diz battaniyesine dönüşebilir ama şimdilik iyi gidiyor. Ben bilgisayar başında birşeyler ile uğraşırken yan taraftan; “oof yine yanlış yapmışım… haydaaa üç köşeyi birden eklemişim. Amanın aynı renkler yan yana gelmiş… aa yok sökemem, anlaşılmaz”  gibi kendi kendine konuşmalar yükseliyor…
Geçen gün çok güzel renklerde bir sürü ip aldım. Anneme telefonda “Altınoluk’taki sandalyelere minder öreceğiz” dedim. “Pişik mi yapacaksın bizi” dedi…  Bizde oturmayız üstlerine sadece koyar uzaktan bakarız..
Bazılarında da hiç zevk yok...:)


I am very good on the craft jobs. but  on the crochet jobs , my sister better than me. Of course I can not be number one every subject:)

 
About 2 weeks ago, a our friend came to us. She is not working these days and She addicted crochet. We admire her crochets a lot .. I wanted a cushion from her and she started that momentJ  Front side was almost finished. Next day my sister continued to weave my cushion. But she could not knit front and back as the same size. Firstly, back side was smaller than front. She unraveled back side, then  knitted it again.  Continued in this way. Anyway, finaly I have a happy cushion. This is a first trial:)




in the past when I watched tv as hypnosis, my sister used to knit while she was walking… 

This lace on the yellow pillow made by my sister. I found this lace when I went to Balıkesir (my parent live there). Then I bought this yellow pillow from ikea and we sewed my sister’s lace on this pillow.
Now my sister is kniting a bedcover. Of course, at any moment the bedcover can return a blanket:)

When I am in front of  my computer, my sister speaks yourself.. “ again I did mistake… incorrectly merged… I can not unravel again…...”
Recently, I bought a very nice colored ropes . I said to My mom on the phone "we will knit cushions for your chairs in Altınoluk" (They live in Altınoluk durin the summer) 
"they can make us rash in this hot days," she said ...
We can put on the chairs and just look them. Some people do not have any pleasure:)


Yaşanmamış Bahar'a...


Cuma günü hava hala kapalı ve kombiler harıl harıl çalışırken, dün güneşlendim, bugün de üstümdeki kot bile fazla geldi. Kıştan direk yaza atladık resmen. Bu sene hiç baharı yaşayamadık. Her güne güneşi, canlanan ağaçları görmek için uyandık ama hep kasvet, hep bulut vardı.
İş yerinde masam bir parka bakıyor, nasıl olduğunu anlamadan bir de baktım ki yemyeşil oluvermiş. Ee ne zaman çiçek açtı bunlar???







İşte yukarıdaki fotoğraf yaşayamadığımız bahar anısına olsun…
Biraz önce bloglar arasında dolaşırken Mokkasin ‘de buldum bu fotoğrafı.  Aydınlık bir oda, renkli minderler, bahar dalı ve güzel bir sandalye…

Öptüm herkesi...

Bu yastıklarla boğun beni!


Ne kadar can alıcı renkler değil mi?





Bu güzel yastıkları sizlerle paylaşmadan önce; blogumda onun ürünlerinin fotoğraflarını kullanmak istediğimi Angella’ya yazdım.  O kadar candan ve samimi bir mail yazmış ki anlatamam. Siz de onun blogunu ziraret etmeyi ihmal etmeyin bence. Ailece yaptıkları aktiviteler harika, hele bir masanın etrafında yılbaşı kurabiyelerini  tüm ailece süslemeleri çok hoşuma gitti, erkek ve kız çocukları, kocası hep beraber rengarenk, desen desen süslemişler kurabiyeleri.  Ayrıca kocaman koltuğu annesi ile birlikte kaplamış.

Angella Eisman geçen yıl bu yastıkları ve aynı tarzda olan şalları yapmaya başlamış ve 3 ay içinde yaklaşık 400 tane dikmiş.  Bu yıl ise yanında birkaç yardımcısı ile birlikte çalışıyorlarmış.

Tüm parçalar geri dönüşümlü, el dokuması,  % 100 yün veya yün ve kaşmir karışımı. Üç farklı boyutta satılıyorlar. Daha fazlası ve pastel renklerdeki yastıklar için buraya bir tık.

Öptüm...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...