İçeriğe atla

mal

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Osmanlı Türkçesi مال, Arapça مَال (māl).

Söyleniş

[düzenle]

mal (belirtme hâli malı, çoğulu mallar)

  1. (argo) esrar
  2. (argo, kaba konuşma) fahişe, seks işçisi
  3. (argo, kaba konuşma) penis
  4. (aşağılama, mecaz) aptal veya saf kişi
    eş anlamlısı: alık
    Sonunda evini de onun üzerine yazdı, cascavlak ortada kaldı mal!
  5. (boynuzlugiller) büyükbaş hayvan, sığır
    Boz atlar yağız değildi artık; mallar erimiş, zayıflamıştı. N. Araz
  6. (ekonomi) alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası
    eş anlamlısı: emtia
  7. (ekonomi) özel ya da tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü
    Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı. Ö. Seyfettin
  8. (mecaz) aşağılık, bayağı, kötü kişi
    Onun ne mal olduğunu bilirim.

Çekimleme

[düzenle]

Alt kavramlar

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Deyimler

[düzenle]

Çeviriler

[düzenle]

Kaynakça

[düzenle]

Ek okumalar

[düzenle]
  • Vikipedi'de mal

Anagramlar

[düzenle]

Arnavutça

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: mal

mal

  1. (coğrafya, jeoloji, tabii bilimler) dağ

Azerice

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: mal

mal

  1. (boynuzlugiller) sığır
  2. (ekonomi) mal

Gagavuzca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Arapça مَال (māl).

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: mal

mal

  1. (ekonomi) mal

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Kürtçe

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Arapça مَال (māl).

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: mal

mal

  1. (mimarlık) ev

Tatarca

[düzenle]

Köken

[düzenle]
Arapça مَال (māl).

Söyleniş

[düzenle]
  • Heceleme: mal

mal

  1. (boynuzlugiller) mal, sığır

Kaynakça

[düzenle]
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki