pink roses etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pink roses etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Londra Çiçekleri


Oradayken çok fazla çiçek fotoğrafı çektiğimi düşünmüştüm. Ama akşam bakıyorum, doğru dürüst pek bir şey yok. Halbuki hava güneşli, çiçekler harikaydı. Ama yollarda yürürken hep kardeşim ve arkadaşımın arkasında kaldığım, kaybolduğum için çoğunlukla panik içinde ve koşarken çektim fotoğrafları.  

Zaten çektiğim fotoğrafların yarısından fazlası kardeşim, arkadaşım ve kızının.

Ama şunu anladım ki ben manzara ve portre çekmeyi pek sevmiyorum. Büyüyünce stüdyo fotoğrafçısı olacağım. (Stüdyo Fotoğrafçısı diye bir tabir var mı, emin değilim ama... )



















While there, I had thought that I took a lot of flower photos.But While I was looking in the evening my London photos.I realized that these are not much nice.The weather was sunny and the flowers were wonderful. But walking down the road with my sister and my friend,  I always stayed behind of them, got lost and because of this I took photos in panic and while run.Already more than half of the photos I took ; my sister, my friend and her daughter.But I realized that I do not like to take landscape and portrait. when I grow up I'll be a studio photographer. ( I am not sure. Is there such a expression as studio photographer ? )




Leylak yiyesim var...






Leylak en sevdiğim çiçeklerden biridir. Büyüdüğüm evin bahçesinde de kocaman bir leylak ağacı vardı, gerçi o zaman bana çok büyük gelirdi, belkide normal standartlardadır, şimdi burada yalancı pozisyonuna da düşmek istemem yani..




İstanbul’da çok fazla rastlamıyorum leylak ağacına derken yine yolumun üstünde bir tane gördüm. Küçücük tomurcuklar çıkmaya başladığından beri de fotoğraflarını çekmeyi istiyordum.
İşte yine geçen gün çiçekleri çok da olgunlaşmadan bu leylakların da fotoğraflarını çektim.






Bir yandan çektim bir yandan kokladım. İnsanın yiyesi geliyor…




Çitlenbik Sokak'ın Mor Salkımları




 



Geçen akşam saat iş çıkışı baktım hava güneşli, heryer cıvıl cıvıl. Hemen eve koştum fotoğraf makinamı aldım ve mahallede çiçeğin böceğin fotoğraflarını çekmeye başladım. Zavallı makinacık biraz hava aldı, hep evde hep evde…
İş ile ev arasında yürüdüğüm yol baharda ve yazın çok güzel oluyor. Hava aydınlık olduğunda parkın içinden geçiyorum, sonra Beşiktaş’in en güzel sokağı, Çitlenbik Sokak’ta yürüyorum. İşte şu anda o sokak Mor salkımlardan geçilmiyor, o kadar güzeller ki.



Daha bir yığın çiçek fotoğrafı çektim. Fotoğraf makinamı o kadar gelişi güzel kullanıyorum ki, bilmeden şakır şakır çekiyorum, şu sıralar epey bir masraf yaptım ama en kısa sürede en azından makinanın nasıl kullanıldığına dair bir kursa gitmek istiyorum.

Çiçek fotoğraflarının devamı gelecek....
yani merak eden varsa söyliyeyim dedim..



 


Ben bahar istiyorum...


   



Sonunda kar yağdı. Hatta şu anda lapa lapa yağıyor. Tamam kar yağsın diye tutturmuştum bir aralar ama artık Mart geldi, girdim bir kere ben bahar havasına...

Ben artık bahar istiyorum, renk istiyorum, üfül üfül elbiseler giyip hafiflemek istiyorum… Bir de blogger açılsın istiyorum...
              Kaynak ; Homelife
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...