Dağ başından duman eksik olmaz.
Önemli işler başaran, büyük başarılar elde eden insanların daima dertleri ve sıkıntıları olur.
Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz.
Aynı çatı altında yaşayan iki aile arasında zamanla bazı anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir.
Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.
Ne kadar ayrı düşmüş olsalar da, insanlar bir gün mutlaka yolları kesişebilir.
Dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar.
Ne kadar büyük olursa olsun, her türlü zorluğun üstesinden gelmek mümkündür.
Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı.
Boş ve anlamsız sözlere verilen tepkidir.
Damdan düşen, damdan düşenin hâlini bilir.
Bir zamanlar iyi durumda olup sonradan zorluk yaşayan kişi, aynı sıkıntıyı çekenleri en iyi anlayandır.
Damlaya damlaya göl olur.
Zaman içinde yavaş yavaş gerçekleşen olaylar ya da biriken küçük şeyler, sonunda kayda değer bir büyüklüğe ulaşabileceği için göz ardı edilmemelidir.
Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.
Bilmediği konuda bir uzmandan yardım isteyen kişi, en karmaşık işleri bile başarabilir; sorusuz kalan ise güçlükler içinde bocalar.
Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
Davet edilmeden bir yere giden kişi, iyi karşılanmayı beklememelidir.
Davul dengi dengine diye çalar.
Evlenmeyi düşünen kişilerin birbirlerine uygun olması gerekir.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
O işe dahil olmayanlar, işin kolay veya kârlı olduğunu düşünürler.
Değirmenin suyu nereden geliyor?
Bu işin maliyetini karşılayacak para nasıl elde ediliyor?
Delik büyük, yama küçük.
Mevcut imkânlar, ihtiyaç duyulandan oldukça yetersiz.
Demir nemden, insan gamdan çürür.
Nem demiri paslandırıp çürüttüğü gibi, gam da insanı yavaş yavaş tüketir.
Demir tavında dövülür.
Her iş, zamanı ve şartları uygun olduğunda yapılmalıdır.
Deniz kenarında dalga eksik olmaz.
Çeşitli olayların yaşandığı doğal bir ortamda, zaman zaman sert çatışmaların ve fırtınaların ortaya çıkması da normaldir.
Denizdeki balığın pazarlığı olmaz.
Henüz sahip olunmayan bir şeyin alımı veya satımı hakkında konuşulmaz.
Denize düşen yılana sarılır.
Zor durumda kalanların, bu durumdan kurtulmak için her türlü yola başvurmaları doğaldır.
Derdi veren devasını da verir.
Her sorun ve üzüntü için bir çözüm yolu vardır.
Derdini söylemeyen derman bulamaz.
İnsan, sıkıntısını başkalarıyla paylaşarak rahatlayabilir.
Dereyi geçerken at değiştirilmez.
Tehlikeli ya da kritik zamanlarda, bir yöntemden diğerine geçilmemelidir.
Dert ağlatır, aşk söyletir.
Kederli insan acısını gözyaşıyla dile getirir; âşık olan ise duygularını açığa vurup rahatlamak için sürekli konuşur.
Dervişin fikri ne ise zikri de odur.
Kişi, değer verdiği ve sürekli düşündüğü konudan söz etmeden duramaz.
Destursuz bağa gireni sopa ile kovarlar.
Bir yere ya da bir işe izinsiz şekilde müdahale etmek hoş karşılanmaz.
Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.
Doyumsuz ve hırslı kişiler, küçük bir kazanç uğruna ellerindekini riske atarlar.
Dışı eli yakar, içi beni yakar.
Görünüşe aldanmamalı.
Dikensiz gül olmaz.
İyi ya da güzel olan her şeyin, bir miktar sıkıntı veren yönü de vardır.
Dilden gelen elden gelse her fukara padişah olur.
İnsan, söylediğini her zaman gerçekleştiremez ve her arzusuna ulaşamaz.
Dilsizin dilinden anası anlar.
Başkalarının zor anladığı bir şeyi, her gün onunla ilgilenen kişi kolayca kavrar.
Doğru söz acıdır.
Eksikleri, hataları ve yolsuzlukları açıkça ortaya koyan eleştiriler, bunları yapanlara genellikle ağır gelir.
D İle Başlayan Atasözleri
