Gorkem's Reviews > Çernobil Duası - Geleceğin Tarihi
Çernobil Duası - Geleceğin Tarihi
by
by
Ne yazacağımı bilmiyorum. Nerden başlamam gerektiğini mi, bu kitabın 10 üzerinde 10 mu yoksa 5 üzerinde 2,5 mu olduğunda mı, okumak için öneririr miyim? Açıkcası ne diyeceğimi bilmiyorum.
İnsanların sistemler içinde (bir neslin) yok oluş trajedisini ben nasıl yorumlayabilirim ki? Bu insanların korkuları ve hayallerinin kayboluşunu mu; toprağın toprağa gömülmesini mi, yoksa doğanın bu süreçte nasıl hala çok güzel olup zehirli bir yaşam saçtığı mı? Ne söyleyebilirim ki?!
Çernobil Duası-Geleceğin Tarihi, bize Çernobil Sonrası yaşamı polifonik olarak canlı tanıklardan, bilimadamlarından, çocuklardan, siyasetcilerden oluşan korolarla birlikte birden fazla anlatıma maruz bırakıyor. Evet bazen aynı şeyler çok fazla tekrarlanıyor, enerjiniz çekiliyor ama aynı zamanda nefes aldığınız anları, etrafınızda sevdiğiniz her şeyi kendiniz dahil şükran duymanızı sağlıyor. Bir devrin kapanmasının canlı metaforu Çernofil Duası.
"Burada çok arkadaşım öldü...Yulya, Katya, Vadim. Oksana, Oleg..Şimdi de Andret.. 'Biz öleceğiz ve bilimsel vaka olacağız' derdi Andrey. 'Biz öleceğiz ve bizi unutucaklar diye' düşünürdü Katya.'Ben ölünce, sakın beni mezarlığa gömmeyini mezarlıklardan korkuyorum ben, orada sadece ölüler ve kargalar oluyıor....Artık başımı kaldırıp bakınca, gökyüzü capcanlı geliyor bana..Arkadaşlarımın heps,i orda".sf:439, Çocuklar Korosu
.....İnsanlar gittikten sonra o ölü bölgede geriye ne kaldı? Eski kabristanlar ve biyo-mezarlık olarak adlandırılan hayvan mezarları. İnsan sadece kendisini kurtardı, kendi dışındakı tüm canlılara ihanet etti.Köyler boşaltılır boşaltılmaz gruplar halinde bölgeye gelen silahlı asker ve avcılar hayvanları vurdu. Oysa o köpekler insan sesine koşuyor...Kediler de...Atlar da....
Vakti zamanında Meksika'daki yerliler ve dahi Hristiyanlık öncesi dönemdeki Slav kökenli atalarımız, yemek için öldürdükleri yabanıl hayvanlardan ve kuşlardan af dilermiş.
Eski Mısır'da hayvanların insanlardan şikayetçi olma hakkı varmış. Piramitlerde günümüze ulaşan papirüslerden birinde şöyle yazar: "Hiçbir boğa N.den şikayetci olmamıştır."Ölüler alemine doğru yola çıkmadan evvel Mısırlılar, içindeki şu ifadelerin yer aldığı bir dua edermiş: Hiçbir canlıya zarar vermedim.Hiçbir hayvanın tahılını ya da samanını almadım,sf.55
Bu kitap ile daha ayrıntılı bir yorum yapabilmeyi çok isterdim. Belki zamanı gelince döner tekrardan yaparım. Değinmek istediğim, altını çizerek vurgulamak istediğim çok fazla şey konusu. Ama, birşeyler boğazımı sıkıyor.Çernobil Duası canlı bir dystopia örneği. Ve etkisi ne yazık ki hala nesiller ve doğa içinde devam ediyor.
Aşağıdaki linkte yer alan kısa metrajlı film Çernobil Duası'ndan etkilenerek İrlandalı Yönetmen Juanita Wilson tarafında çekilmiştir. Film aynı zamanda 2010'da Oscar'a aday olmuştur.
https://www.youtube.com/watch?v=Qn99F...
İnsanların sistemler içinde (bir neslin) yok oluş trajedisini ben nasıl yorumlayabilirim ki? Bu insanların korkuları ve hayallerinin kayboluşunu mu; toprağın toprağa gömülmesini mi, yoksa doğanın bu süreçte nasıl hala çok güzel olup zehirli bir yaşam saçtığı mı? Ne söyleyebilirim ki?!
Çernobil Duası-Geleceğin Tarihi, bize Çernobil Sonrası yaşamı polifonik olarak canlı tanıklardan, bilimadamlarından, çocuklardan, siyasetcilerden oluşan korolarla birlikte birden fazla anlatıma maruz bırakıyor. Evet bazen aynı şeyler çok fazla tekrarlanıyor, enerjiniz çekiliyor ama aynı zamanda nefes aldığınız anları, etrafınızda sevdiğiniz her şeyi kendiniz dahil şükran duymanızı sağlıyor. Bir devrin kapanmasının canlı metaforu Çernofil Duası.
"Burada çok arkadaşım öldü...Yulya, Katya, Vadim. Oksana, Oleg..Şimdi de Andret.. 'Biz öleceğiz ve bilimsel vaka olacağız' derdi Andrey. 'Biz öleceğiz ve bizi unutucaklar diye' düşünürdü Katya.'Ben ölünce, sakın beni mezarlığa gömmeyini mezarlıklardan korkuyorum ben, orada sadece ölüler ve kargalar oluyıor....Artık başımı kaldırıp bakınca, gökyüzü capcanlı geliyor bana..Arkadaşlarımın heps,i orda".sf:439, Çocuklar Korosu
.....İnsanlar gittikten sonra o ölü bölgede geriye ne kaldı? Eski kabristanlar ve biyo-mezarlık olarak adlandırılan hayvan mezarları. İnsan sadece kendisini kurtardı, kendi dışındakı tüm canlılara ihanet etti.Köyler boşaltılır boşaltılmaz gruplar halinde bölgeye gelen silahlı asker ve avcılar hayvanları vurdu. Oysa o köpekler insan sesine koşuyor...Kediler de...Atlar da....
Vakti zamanında Meksika'daki yerliler ve dahi Hristiyanlık öncesi dönemdeki Slav kökenli atalarımız, yemek için öldürdükleri yabanıl hayvanlardan ve kuşlardan af dilermiş.
Eski Mısır'da hayvanların insanlardan şikayetçi olma hakkı varmış. Piramitlerde günümüze ulaşan papirüslerden birinde şöyle yazar: "Hiçbir boğa N.den şikayetci olmamıştır."Ölüler alemine doğru yola çıkmadan evvel Mısırlılar, içindeki şu ifadelerin yer aldığı bir dua edermiş: Hiçbir canlıya zarar vermedim.Hiçbir hayvanın tahılını ya da samanını almadım,sf.55
Bu kitap ile daha ayrıntılı bir yorum yapabilmeyi çok isterdim. Belki zamanı gelince döner tekrardan yaparım. Değinmek istediğim, altını çizerek vurgulamak istediğim çok fazla şey konusu. Ama, birşeyler boğazımı sıkıyor.Çernobil Duası canlı bir dystopia örneği. Ve etkisi ne yazık ki hala nesiller ve doğa içinde devam ediyor.
Aşağıdaki linkte yer alan kısa metrajlı film Çernobil Duası'ndan etkilenerek İrlandalı Yönetmen Juanita Wilson tarafında çekilmiştir. Film aynı zamanda 2010'da Oscar'a aday olmuştur.
https://www.youtube.com/watch?v=Qn99F...
Sign into Goodreads to see if any of your friends have read
Çernobil Duası - Geleceğin Tarihi.
Sign In »
Quotes Gorkem Liked
“Reality has always attracted me like a magnet, tortured and hypnotized me, and I wanted to capture it on paper. So I immediately appropriated this genre of actual human voices and confessions, witness evidences and documents. This is how I hear and see the world—as a chorus of individual voices and a collage of everyday details. In this way all my mental and emotional potential is realized to the full. In this way I can be simultaneously a writer, reporter, sociologist, psychologist and preacher.”
― Voices from Chernobyl: The Oral History of a Nuclear Disaster
― Voices from Chernobyl: The Oral History of a Nuclear Disaster
“Man lives with death, but he doesn’t understand what it is.”
― Voices from Chernobyl: The Oral History of a Nuclear Disaster
― Voices from Chernobyl: The Oral History of a Nuclear Disaster
Reading Progress
April 29, 2017
–
Started Reading
April 29, 2017
– Shelved
May 5, 2017
– Shelved as:
en-favoriler
May 5, 2017
–
Finished Reading
May 18, 2017
– Shelved as:
araştırma-inceleme
October 28, 2017
– Shelved as:
to-read
January 1, 2018
– Shelved as:
2017
January 1, 2018
– Shelved as:
en
Comments Showing 1-13 of 13 (13 new)
date
newest »
message 1:
by
Seher
(new)
May 05, 2017 06:40PM
Yorumu okumak da insana ne diyeceğini şaşırtıyor. İnsanın kurduğu yaşam aslında gittikçe kendine yabancılaştığını gösteriyor. Mısır örneği çok etkileyici....
reply
|
flag
"The horses of Fukushima" isimli bir belgesel izlemiştim. Atları korumak için yapılanları anlatıyordu. Pozitif ayrımcılık yapsa da hayvanlar arasında, bu çabası takdire değerdi...
Açıkcası ben allak bullak oldum.kitap çok etkiliyeci Cidden. Çernobil ciddi olarak bir kaotik vaka. Tanrı hepimizi korusun
"Ne yazacağımı bilemiyorum" demişsiniz ama o kadar çok şey söylemişsiniz ki, biz okurların istediği de bu zaten. Elinize sağlık...
Yorumun için teşekkürler.
Daha bir saat önce bu kitabı aldım ve üzerine yorumunu okudum. Kitaba bir an önce başlamak istiyorum.
Ukrayna ve Belarus'un yaşadığı sıkıntıları ileride bizim de yaşamamız çok da olası. Malum, nükleere bizde de bir heves var.
Bu konu hakkında yazılmış ilginç bir çalışma var:
http://m.bianet.org/bianet/toplum/162...
"Beni Akkuyularda Merdivensiz Bıraktın" Filiz Yavuz, Can Yayınları
Daha bir saat önce bu kitabı aldım ve üzerine yorumunu okudum. Kitaba bir an önce başlamak istiyorum.
Ukrayna ve Belarus'un yaşadığı sıkıntıları ileride bizim de yaşamamız çok da olası. Malum, nükleere bizde de bir heves var.
Bu konu hakkında yazılmış ilginç bir çalışma var:
http://m.bianet.org/bianet/toplum/162...
"Beni Akkuyularda Merdivensiz Bıraktın" Filiz Yavuz, Can Yayınları
Son zamanlarda "şuna mı başlasam yahu" diye aklımdan geçirdiğim kitaplara artık içimi mi okuyorsun bilemiyorum ama tak diye başlayıp bitirmeni seviyorum. :))) Takipteyiz.com :)))
Görkem çok klasik olacak ama , bildiğin hislerime tercüman olmuşsun. İnsan anlatamıyor kitabın etkisini. Anlatmaya çalışıp o acıları o gerçekleri küçültmek istemiyorum. Okumayanlar için Kızıl İnsanın Sonu kitabını da öneririm.
Serbay tesekkur ederim.Kitabin duygu akisi cidden sozlere vurulamiyor. Kizil Insanin Sonu'nu bekletmedeyim. Sevgiler
Kitabı okumadım henüz ama değerlendirmenizde paylaştığınız kısa filmi izledim. Paylaştığınız için teşekkür ederim.