from our home etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
from our home etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bizim Yeni Güzelimiz - Our New Beauty



Bizim evde en sık değişen şey koltukların üstündeki kırletler. Ay bunlara da kırlent diyesim gelmiyor hiç! Yastık diyeceğim ama o zaman da yatak yastığı gibi oluyor. Bilemedim ne desem. Bir kırlet diyeyim, bir yastık iyisimi.

Bir kere her mevsim geçişinde değiştiririz kırlentleri ama dayanamayıp aralarda da değiştirdiğimiz olur. O yüzden evde hatırı sayılır bir koltuk yastığı stoğu var. Eğer taşınırsak bir haftasonu evdeki fazlalıklar için Pazar düzenleyeceğim! Mumluklar, kırlentler, kupalar, vazolar, şişeler, kumaşlar, yatak örtüleri…  Artık ne varsa yeni eve götürmek istemediğim, yıllarca severek kullandığım ama değiştirmek istediğim herşeyi satacağım bu pazarda! Hele bir istediğimiz evi bulalım bunlar sonraki iş tabi…



Neyse işte hem size son gözdemizi göstereyim hem de buralara uğrayayım istedim. ETSY dükkanım deconoHut için örmüştük bir tane bu renkli  afgan modelinden. Çok sevdik bir tane de kendimiz için yaptık, hatta yaz gelmeden ikincisini de tamamlamak istiyoruz ama şu sıralar ikimizde başka hevesler peşindeyiz. O yüzden ne zaman bir çift olarak bu koltukta boy gösterirler bilmiyorum.


Canlı renkleri seviyorum, şu erengüllerin pembesi mesela, yaseminlerin şeffaf parlak beyazı, nasılda büyülüyor insanı. Fotoğraflarını çekmeye doyamıyorum resmen…  Sanırım ben ne kadar sadeleşmeye çalışsam da bu çiçeklerin baş döndürücü renk cümbüşü yüzünden evin her yerinden renk fışkıracak, kaçış yok…


I really love changing our couch pillows often, something as simple as changing up your accent pillows can make a big difference, from the color scheme to the overall look of your couch and chairs. For example, you can move from pastel colors to bright, from floral to mod. And I'll bet at least one person will say "Did you get a new couch?"

We have a considerable stock of pillowcases and this is a new one. We fell in love with it nowadays...
Firstly we (I and my little sister Funda) crocheted a pillow same with this for my ETSY shop which called deconohut and than we decided to crochet also for ourself. It is so pretty isn't it?

And now, I'm going to make another one...




Son zamanlarda - Recently...





Daha çok bloğumla ilgileneceğim dedikçe tersi oluyor, demek ki kendi haline bırakmak gerek birazda. Bu hafta iş yerinde bir koşuşturma vardı, akşamları da elime almamaya çalıştım telefonu da ipadi de. Hiç bir şey yapmadım. Şimdi ise kendimi patlayacak gibi hissediyorum. Sanki akşam eve gider gitmez dikmeye, kesmeye başlayacağım ve taa Pazar akşamına kadar habire işleneceğim gibi bir his…


Geçtiğimiz Cuma akşamı dolapları düzenleyelim, yazlık kışlık olayını halledelim dedik. Ama nasıl olduğunu anlamadan kendimi küçücük koridorda baza ile kapı arasında sıkışmış buldum.



Benim odayı küçük bir oturma odası yapmaya, bir kaç ay da beraber, eski günlerdeki gibi karşılıklı yatmaya karar verdik Funda’yla. Hem bizimkiler geldiğinde annem çok sever bu odayı, gelene geçene bakar diye düşündük. Düşünmemiz ile hayata geçirmemiz arasında o kadar az bir zaman vardı ki, istesen evi böyle hızla dağıtamazsın. Funda’nın odasındaki koltuğu diktik tepeye, ilk önce onu tamir ettik. Eee yılların koltuğu altında açılmalar olmuş bir güzel çiviledik dört bir yanını. Sonra  benim odadaki bazanın içini boşalttık. Yatak başını çıkartırken zorlanacağımızı düşünüyorduk ki o hop diye çıktı, mutlu mutlu, bu iş sandığımızdan da kolay olacak bakışı fırlattık birbirimize. Ama yanılmışız işte!  Sonra yan çevirdik bazayı ve odadan çıkarttık! Daha doğrusu tam çıktı ki bazanın kapağı şak diye açıldı ben de kapının köşesine sıkışıverdim!!!  Öylece kaldık, yok kapanmıyor lanet şey. Ben bir köşede Funda karşı köşede , kıpırdayamıyoruz ki kapağı kapatalım, bir de gülme krizi tuttu kaldık öyle bir süre… Sonra baktık kimse gelip kurtarmıyor bizi iş başa düştü dedik, bir o yana bir bu yana küçük küçük manevralar yapmaya çalıştık, baktık mekanizmayı söksek tekrar geri toplayabilir miyiz falan diye ama tam o sırada Funda şöyle bir kaldırdı, bir ittirdi ki kapağı tak diye kapandı. Karnımızı kapağa dayayıp tıpış tıpış taşıdık kendisini öbür odaya…  Sonra saat 3’e kadar yerleştirdik, temizledik ohh pek sevdik. Bir süre böyle, sonra yine eski haline getireceğiz ama o zaman tecrübeli olduğumuz için kesin daha kolay olacak ( yani inşallah).


İşte sırf bu oda yüzünden de bugün Cuma diye pek seviniyorum. Yarın hava yağmurlu olacakmış İstanbul’da,  ben de bu küçük odada elimde dergim, fırında kekim keyif yapacağım diye heves içindeyim. Ay hadi inşallah…



Bu arada bu kahvaltı sofrası da geçtiğimiz haftasonundan.  Funda eğitimde olduğundan kendi kendime geç ve uzuuun bir kahvaltı yaptım, yarın ki planım da tam bu!

Hepinize keyif dolu, sıcacık bir haftasonu diliyorum…


Our plan was to arrange our drawers and wardrobe last weekend but we have found ourselves while replacing furnitures...

We forced a lot when moving furniture, even I was stuck between the bed and the wall! 
It was a hard adventure for a Friday evening but we are happy with result.

And these breakfast images are also from last weekend. I've just wanted to share them with you.
I'm planning to have a breakfast like this and to rest in our new teeny living room during this weekend. while reading a magazine with the smell of cake coming from the oven...


I wish you have a cosy and sweet weekend...










İki Arada Bir Derede!




Bu gün için başka bir post hazırlamaktı planım ama iş yerine adımımı atar atmaz öyle beklenmedik  bir koşuşturma içinde buldum ki kendimi anlatamam. Taa yazki bir ihaleyle ilgili sorular, cevaplar, zamana karşı yarışmalar, amanın bir telaşe, bir gerginlik, bir stres sormayın gitsin.


Şu anda benim tarafımdan yapılacak işleri hallettim yurtdışından cevap bekliyorum. İşte tam da bu anı seviyorum ben;  görevini yapmış olmanın verdiği huzur, ama onca stresin yarattığı bir saftarozluk, boş boş etrafa bakınma, kolunu kıpırdatamama hali…

Beklediğim cevap gelene kadar, geçtiğimiz haftasonundan bir iki kare fotoğrafla  bir uğrayayım buralara dedim anlayacağınız. Cuma günü  her zamanki rutin kontroller sonucundaki kan tahlillerim elimde ve değerlerin bir çoğu yıldızlı olunca Cuma çiçeği alma olayını birazcık abarttım sanırım.  Eve bir kucak dolusu çiçek ile geldim. Cumartesi günü de hangibirini fotoğraflayacağımı şaşırdım ve yorgunluktan ters düştüm. Pazar günü ise yerimden bir tek kek yapmak için kalktım diyebilirim: ) Tüm günüm işte şu gördüğünüz koltukta kah dergi okuyarak, kah uyuklayarak, kah film izleyerek geçti. Yine olsa da yine yapsam…




Actually, I was planning to share with you another post but I did not have enough time to prepare it. Since I have came to office, began an unexpected rush regarding to a tender which submitted in summer. It was stressful and against time.

Now, I did my duty ( I like this feeling) and waiting their response. So I have a short time to spend time in here with my images from the last weekend.

I bought armful of flowers last Friday. After my rutin doctor control I saw that my some blood values were not good and I thougt that I deserved that lovely flowers: )

I took photos of that flowers all day Saturday, from morning until evening. On Sunday, I got up only to make cakes from the seat which you see. It was so relaxing to read magazine, watch film and a short nap.

I need same activities now: )








Haftasonu Kartı - Papatya Hikayesi




Geçtiğimiz haftasonlarından birinde evi papatyalarla donatmıştım. Koca bir demet papatya aldım sonra onların tek tek yapraklarını yoldum, ellerim, tırnak içlerim yem yeşil oldu, bir ara sıkıldım ama inatla devam ettim, sonra da seyre daldım.

 
 
Bu papatyalar neredeyse 1 hafta aynı canlılıkta kaldılar. Aslında atmasak atılmazdı daha ama sarı sarı tozları dökülmeye başlayınca atalım dedik. Aldığım çiçekleri uzun yaşatmak mak için öncelikle vazolara çok çok az su koyuyorum ve o suyu hergün değiştiriyorum, hafta ortasında sapların ucundan bir iki parmak kesiyorum böylece devamlı suyun içinde kalan çürümüş kısım gidiyor ve çiçek sanki yeniden tazeleniyor. Boy küçüldükçe de farklı vazoya, kavanoza, bardağa  alıyorum… Böylece evde hiç çiçeksiz kalmıyorum.

 
Aspirin falan da atılıyor galiba ama ben hiç denemedim, çiçekleri uzun süre aynı tazelikte tutabilmenin başka ipuçları da vardır mutlaka, eğer önerisi olan varsa yazıverse ne güzel olur…

Hepinizin haftasonu çiçek gibi geçsin…
 
 
A few weekends ago, I had bought a big bouquet daisy, these images are from that days... I pulled off all the leaves of them one by one. My hands and the inside of the my nails was green...

These daisies lived almost more than a week. If you put a little water on vase and changing the water every day, your flowers can be live more long... I also cut their stalks around 1 cm in the middle of week.
 




 
If you know any other tricks to have fresh flowers, please write me, I'll be very happy.

I wish you have a wonderful weekend like flowers...



 
 

Benim Odam Çocuk Odam...





Çok oldu bu şifonyeri boyayalı. Kışın ortasıydı belkide, fotoğrafları çekmişim unutmuşum. Sözüm ona hemen düzenleyip yayınlayacaktım burada… Bu huyumu hem seviyorum, hem sevmiyorum. Seviyorum çünkü hayatımın hiçbir aşamasında geriye bakmadım ben. Nasıl anlatayım…. Mesela hayatta sınav kağıdımı ya da yaptığım birşeyi kontrol etmem. O yüzden ilk yapışta yaptım yaptım yoksa kader utansın… Denenmişi denemeyi sevmem, hep yeni bir şey yapacağım. İşte bu kötü.. Hiç birşeyde  uzmanlaşamıyorum böyle olunca, bir ara hayatımın merkesinde olan konu anında demode olabiliyor… İlişkilerimde de böyleydi hep. İlki hariç (çocuktum çünkü) bitti bitti, geriye dönüp sorgulamadım hiç, yaşanmışı yaşamak gibi bir hevesim olmadı, bilinmez hep cazip geldi bana. Ondan herhalde hayatımda hiçbir zaman bir 5 yıl sonrasını tahmin edemedim.
 
 

Ay bir şifonyer boyamadan nerelere gitti konu. Bir anda iş yerinde boşluk olunca elimin altında buldum bu fotoğrafları, yani kısmet bu güneymiş.

Salondaki dolap benim ıvır-zıvırları kaldıramaz hale gelince yeni bir dolap ihtiyacı oldu evde, oldu da o dolabı koyacak yer bulmada epey zorlandık. Benim odam çok çok küçük ama başka seçeneğimiz de olmadığı için mecbur oraya bir şey almaya karar verdik ve bu şirincik şeyi sığdırdık.  Ikea Rast şifonyeri biliyorsunuzdur çoğunuz, hani en ucuz, 3 çekmeceli olan.  İşte onu aldık ve bu sefer hiç motajlamadan boyadık her parçayı. Tabii bu şekilde de zor oluyor eğer bizim gibi sabırsızsanız. Kuruması için iyice beklemek gerekiyor her bir katı. Montajlarken çizilmeler oluyor o yüzden montaj sonrasında tekrar bir zımpara yapıp boyadık.
 
 

Kulplar Zara Home’dan. Bayılıyorum değişik kulplara, zaman zaman değiştiriyoruz evde kulpları. Dolapları, şifonyerleri değiştirmişcesine mutlu oluyoruz.

Şifonyeri koyduğumuz yerde ayna vardı önceden, o da küçük ya biraz ferahlatır diye yapıştırmıştık çift taraflı bantlarla. Sökünce duvardaki boyayıda beraberinde götürdü hain. Kış kıyamette badana da yapacak durum olmadığından böyle geçici bir çözüm buldum. Alttaki dökük kısmı şifonyer ile kapadık, üst kısma da bu panoyu yapıştırıp üstüne habire birşeyler iliştirdim. Şu anda görseniz ufacık bile bir boşluk kalmadı, biraz hafifletsem iyi olacak: )
 
 
 

Tamam odam çocuk odasınan pek farklı değil ama yapacak bişey yok yattığım yerden bu şifonyere bakmak hoşuma gidiyor işte…
 
Not: O da pek küçük olduğundan karşısına geçip boydan bir türlü çekemedim zavallıyı:( 

 


We had painted this chest of drawers in the middle of this winter. I had completely forgotten to sharing with you, until I see them on my computer today.

Of course, You know Ikea Rast Chest of 3 drawers. I like it, it is simple, small but pretty and usefull.

My room is very small and because of that we decided to buy it. We painted every pieces before assembling. Yes it was little bit difficult, it happened some scratches during assembling and we painted it last coat when it was montaged.

I have used different knobs from "ZARA HOME".

In the past ( before this chest of drawers) there was a mirror on the my wall. We removed it with some wall:(. This white inspiration board was sticked above the chest of drawers to hide damage on the wall.

 
It is sweet, isn't it?
 
 
 





 

Kelebek olmak varmış...







Taaa kış başında aldım bu kelebekli bluzu Vera moda’dan. Hiç giymedim henüz. Ggeçenlerde gözüme çarptı dolabın içinde tam bahar renkleri…
Çıkarttım astım duvara seyrettim bir süre… Hoşuma gitti, bluz diye illa giyilmesi gerek diye bir şey yok herhalde. Sadece bakmak da bana yetebilir.
Yani onu giyer miyim giymez miyim bilmiyorum ama parasını hakettiği kesin. Aferin…
 
 

I had bought this butterfly blouse from Vera Moda, too long ago, it can be first days of winter...

I have not worn it yet. I noticed it in my closet and hung it on the wall. I watched it for a while with a great pleasure... It has pretty pastel colors like spring.

Maybe I won't wear it never but it is not important. it was worth its price...
 
 
 





Yuvarlak Minder




Geçenlerde diktim bu yuvarlak minderi. Yavaştan evde bahar havası estirelim dedik. Yapılacaklar - alınacaklar listesi de yapıldı geçenlerde, tek problem zaman… Her haftasonu bir şey çıkıyor, iki güne o kadar çok şey sığdırmaya çalışıyorum ki, bu da doğal olarak strese sokuyor beni, neredeyse gelmesin haftasonu diyeceğim... Yok yok o kadar uzun boylu değil… Gelsin de hemencecik geçivermesin.

Aslında bu bahar badana yapmayı planlıyorduk tüm evi ama bir yandan da her an taşınabiliriz düşüncesi var, böyle olunca da ortada kalıyor insan yapmak istediklerini geçiştiriyor, erteliyor. Ya taşınırsak ne gerek var masraf yapmaya diyor… Hiç sevmiyorum böyle belirsizlikleri, neyse ne bileyim istiyorum ama olmuyor tabii.

Neyse, bu kumaşı tanırsınız English home’un nevresimlerinden. Outletinden aldım, çocuk nevresimi olarak satılıyordu, şimdi kesip kesip dikiyorum birşeyler.  Bu minder için ilk önce desenli kumaş ile elyafı birbirinin üstüne koyup kaputone yaptım, arkasına düz renk kumaş koyup büyük bir tencere kapağını kalıp olarak kullanarak daireyi çizdim ve o dairenin üstünden giderek diktim, sonra da dikişin kenarından 1 cm mesafe bırakarak yuvarlak bir şekilde kesip kumaşa çentikler attım. (Yazdıklarımı eminin bir ay sonra okuduğumda ben bile anlamayacağım, ne karışık anlattım böyle). Yuvarlak bir şey dikeceğiniz zaman ilk önce yuvarlak olarak kumaşı kesmek yerine çizin, üstünden dikin sonra kesin, daha kolay oluyor.

Sonra yüzünü çevirip kenarlarından tekrar diktim. İlk önce marullandı, çok moralim bozuldu, o kadar uğraştım bu ne böyle dedim ama ütüleyip bir koltuk minderinin altında bekletince düzeldi. Pek de şirin oldu.

Küçücük bir şey bile olsa üretmenin tadı hiçbirşeyde yok gerçekten… Yani…
 



I want to change some things for the Spring in my home.We did to-do list and only problem is time. Weekends are very short to do everything I wanted: (

We want to paint all walls of our home but we can move to an other home. I hate this uncertainty... I hope becomes clear, what will happen, as soon as possible.

Anyway, I sewed this round cushion a few weeks ago. I love this fabric's pattern and soft colors. This year I am planing to sew many cushions for all our chairs... I hope I can...
 
  

 
 
 

Benekli Takım!

 


Resmen konsantrasyonum bozuldu, ne yapıyordum, ne yazıyordum, nasıl post hazırlıyordum sanki hepsi aklımdan uçtu gitti. İşyerinde harıl harıl çalışıyorum, akşamları ise evde habire birşeyler dikiyorum. Diyorum ETSY’de bir dükkan mı açsam?? En azından dikmek için amacım olur ama o konuyla ilgilenecek zaman da bulamıyorum bir türlü. Ben de canım ne isterse onu dikiyorum, kız çocukları için çantalar dikmiştim, hepsini dağıttım, mama önlüğüne takmıştım sonra bir ara, şimdi yine yastık dikiyorum… Haa bir hafta boyunca da habire kılıf diktim herşeye, dur bu haftasonu eğer zaman bulabilirsem kılıfları fotoğraflayayım bari…
 

Kardeşim dikiş makinasını alalı tam bir yıl oldu ve bu süre zarfında hep evimizin baş köşesindeydi kendisi, sanki kaldırsam bir köşeye koysam unutacağım, yazık olacak gibi geldiğinden hiç gözümün önünden ayırmadım, ilişkimiz de giderek güçlendi: ) Hala herşeyi dikerim getirin modunda değilim ki, o moda gelmek epey zaman alır ve ben öyle bir şeyi hedeflemiyorum bile, ama makinanın dilinden anlıyorum artık ve son zamanlarda diktiklerimden yavaş yavaş tatmin olmaya başladım.

 
Ne alakasız bir giriş oldu bu böyle… Kaptırmışım, sanki biri sormuş gibi dikiş serüvenimi anlatıyorum burada: )

Neyse işte dikişten fırsat bulduğum, havanın açık olduğu haftasonlarında da evde oynuyorum ıvır zıvırlarla.

Şu fotoğraflarda gördüğünüz porselen demliğe biracık renk vereyim istedim birkaç hafta önce. Hani yılbaşı öncesi bir piramit kutular yapmıştım da onların üstlerini süslemiştim bu kontür boyası ile. Ben çok sevdim onu, birkaç değişik rengini de alacaktım ama bak unutmuşum. ArtDeco’nun cam kontür boyası şu tüpte gördüğünüz. Ben sadece küçük küçük benekler kondurdum demliğin üstüne sonra çok hoşuma gitti bir tanede kupayı beneklendirdim takım yaptım. 2-3 saat içinde sertleşiyor. Kibar kibar  yıkadım henüz çıkmadı boyalar, çıkarsa da yine yaparım hem zevkli hem de kolay bir iş.

Maksat değişiklik olsun, günümüz neşe ile dolsun…

 

I'm very busy at the office during all day as usual and I'm sewing some things in the evenings...

I'm thinking to have an ETSY Shop but I can not find enough time to investigate all details. 

I'm sewing what I want, cushions, tote bag for the little girls, bibs and covers for everything: )

I don't know, why I have started with this story: )

I mean, when I find enough time from sewing and other tasks, I make some little diy projects.

I loved this glass contour painting which I used it on my pyramid boxes. It is very useful. I put small dots on the tea pot and I love it so much.

Have a great day...





 

Bir evde iş bölümü olmalı!


 
Yastıkları çok seviyorum. Sadece yastıkları değiştirerek odaya bambaşka bir hava katabiliyorsunuz. O yüzden yastığa verilen paraya hiç acımıyorum. Zaman zaman değiştiriyoruz koltuklardaki yastıkları aman bir mutlu oluyoruz sonra bu küçücük değişiklikle sormayın.

Şu sıralar, daha doğrusu bahar gelmeden açık renklerde, çiçekli-böcekli, irili-ufaklı bir yığın yastık dikmek istiyorum umarım fırsat bulabilirim.

Bu yastıklar ise evimizin örgücüsü kardeşimin eserleri. Pinterest’de görmüş, annemler bizdeyken bana siparişi verdi, dışar işler sorumlusu olarak gittim yünleri aldım, bizimki de ördü. Annem de yardım etmedi değil ama büyük emek kardeşimin.  
 
NOT: Bakın mesela şu yukarıdaki fotoğraf nasıl grenli yani kumlu. Bunun nedeni, anlattığım ISO’nun yüksek olması. Oda karanlık olduğu için mecbur ISO değerini yükselttim ve ortaya belki aydınlık ama kalite açısından düşük bir fotoğraf çıktı.
P.S. : Look at above images and remember this post.  It has so many noises. The weather was dark and I had to increase the ISO value so I have bright but poor quality image.
 

Dediğine göre hem çok kolay hem de çok zevkliymiş, ipler kalın olunca fıştır fıştır örülüyormuş.

Bence kış için ideal. Sıcacık kullanıyoruz şimdilerde. Eğer siz de heves ederseniz kesinlikle deneyin kış bitmeden. Ben şimdi gül kurusu renginde yün alacağım bir tane daha ördüreceğim.

İş bölümü yapmak harika bir şey yani: )

Hepinizin haftasonu huzur dolu ve sımsıcak geçsin emi…
 

 
I love all kinds of pillows. You can capture a different atmosphere in your room with changing just your cushions... Because of this, I don't feel upset to given money to the pillows. Change the cushions from time to time can made you happy with the easy way.
 
 
These cushions was knitted by my little sister. She has seen a similar of these cushions on pinterest and I think these are ideal for the winter season. We use them with great pleasure.

I wish all of you have a cosy weekend...
 
 
 
 
 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...