Kayıtlar

reha erdem etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hayat Var!

Resim
İçim daralıyor Hayat. Bunalıyorum. Aynı sokaklarından da geçmedim İstanbul’un. Göksu’da evim olmadı izbe. Dokunsan ağlarım şimdi. Hadi dokun kanat Lime lime etlerimi. Nefes alıp verişin korkutuyor beni. Ölecekmişiz gibi. Öldüğüm… Anlamı kaymadan düzelmeli Yaşam ve hayat Tutunabilecek bir dal Ayyaş, keş, baba, Sonra dede… Yelkenli olacak, Hayat! Motor gibi değil de Gülecen sahiline bırakacak işte. İşte böyle değil mi Yutkunacak İyilik yapan, iyimser Sonra çıkacak zincir kafesinin içinden Saldıracak Saldıracak Durulmayacak Durulduğunda gülüşlere gülecek Gözlerinde nefessiz Koynunda bir çikolat Ah Hayat! Dokunsan ağlarım şimdi. bir dokunsan…

Hayat Var ve Gündem

Resim
Taciz ve tecavüz haberleriyle bu kadar kirlenmiş bir gündemin içerisinde ne söylesek bazen boş oluyor. Böyle zamanlara denk düşen filmler vardır ya. Eliniz onun üzerine gider ve seyretmek istersiniz. O iç karartıcı zamanlar için yol gösterici ve içinizdekini en iyi ifade eden filmdir. Reha Erdem’in sondan bir önceki filminden bahsediyorum. Hayat Var! Hayatımızın içinde yaşayan yüz binlerce çocuktan biri o. Annesiyle babası ayrılmış, hasta dedesi ve kendine sorumlu babasıyla yaşamak için bir hayata tutunmaya gayret ediyor. Hayat, hayatta ne olmak istiyor. Ne için bir yaşam kurmak istiyor ve hayatın anlamından anladığı ne gibi sorular var. Tüm bunları hiçbir zaman tam olarak anlayamıyoruz. Komşunun yaramaz piçleri, köşe başındaki bakkal ve mahallemizdeki bir sürü insan onun yalnızlığını ve biçareliğini istismar ediyor. Yetişkinlerin gözünde hiçbir kötülük derecesinin içine giremeyecek insanlar bu istismar başkaları tarafından bilinmediği müddetçe huzurla yaşamaya devam ediyorlar. Ahmet T...

Taşrada Çocuk(luk) Dertleri-4

Resim
Taşrada nesiller arası iletişimde çok keskin bir biçimde ayrışma var. Baba oğul arasında daha resmi ve protokollere uygun bir ilişki tarzı yürüyor. Babalar kendi babalarından gördükleri kurallarla çocuklarına karşı davranış geliştiriyorlar. Böyle bir davranış şekli çocukların canını çok yakıyor. Çocuklar bu zamanda kitle iletişim araçlarından gördükleri baba oğul ilişkilerinin neden kendi ailelerinin içerisinde veya çevrelerinde olmadığını çok kolay bir biçimde sorgulayabiliyorlar. Kuytu köşelere, ıssız diplere ve yalçın zirvelere yol alıyorlar. Böyle ıssız, kuytu ve yalçın yerlerde küçük hayatlarını sorgulayıp planlar kuruyorlar. Bu planlar içerisinde şiddet belki de en basit ve çocukça yol. Çünkü çocuk en kolayını seçiyor. Babasının ona karşı yaptığı şeyleri bir zulüm olarak görüp bu zulümden en kolay kurtulma çaresi olarak onun ölümünü görüyor. Hatırlarsınız; Reha Erdem ’in Beş Vakit ’in de küçük bir köyde böyle çocukların yalnızlığı ve basit düşüncelerinden bahsedilir. Çocuklar, do...

Korkuyorum Anne-(İnsan Nedir ki...)

Resim
… Korkuyorum Anne’yi bir senaryo başyapıtı kılan, yalnızca Reha Erdem sinemasının A Ay (1989) ve Kaç Para Kaç (1999) filmlerinden aşina olduğumuz mekana ve zamana dair, insan olmaya ve büyümeye dair temalarını montaj sinemasının gerektirdiği bir ustalık ritmiyle görselleştirmesi değil, Nilüfer Güngörmüş’ün hikaye dünyasını kuran vücuda, eşyaya ve hatıralara, gençliğe hastalığa ve yaşlanmaya ve nihayet, ölüme, doğuma ve insana dair şiiri de görünür hale getirmesidir. … Sünnet, erkeklik ve askerlik üzerine kurulmuş bir toplumsal değerler sisteminde, bütün beklentilerin ve bütün korkuların iktidar/iktidarsızlık ikilemiyle tanımlandığı bizim iklimimizde, vücudun bütün muhtemel zaaflarını üniformanın hem yarattığını hem de tamamladığını hatırlıyoruz. … Feride Çiçekoğlu (Önsöz'den) Senaryo:Reha Erdem, Nilüfer Güngörmüş Metis Yayınları

Hayat Var Berlinale'de

Resim
Türkiye'de en iyi kurguya sahip filmlerin yönetmeni Reha Erdem'in Beş Vakit'in küçük oyuncusu Elit İşcan ve Vali filminde Recep Yazıcıoğlu'nu canlandıran Erdal Beşikçioğlu'na başrolleri verdiği yeni filmi Hayat Var , bu yıl ki Berlin Film Festivali 'nin Forum bölümünde gösterildi . Fragmanı ve filmle ilgili diğer görsel ile dokümanları incelediğimde gördüm ki bu filmle Reha Erdem senaryosunu daha da güçlendirmiş. Elit İşcan'ın oyunculuğu inanılmaz görünüyor. Türk izleyicisinin görmesi haliyle sonbahar'ı bulur. Daha çok var...

Çocukluk Günlerimiz ve Beş Vakit Üzerine

Resim
Bir filmi izlemek rüya alemine dalmak gibidir. Lakin izlediğiniz film iyi bir filmse. Bayram tatilini vesile bilip Reha Erdem filmleri ile ilgili bir izleme planı yaptım. Özellikle daha önce hiç izlemediğim ilk filmi “A Ay” ve son filmi “Beş Vakit” i izlemeyi umuyordum. Ancak çeşitli nedenlerden ötürü sadece son filmini izleyebildim. Denize nazır bir tepenin üzerine kurulmuş orman köyünde ikisi erkek üç çocuğun ebeveynleri ile ilişkileri, zaman algıları ve bir başınalıklarının izleyiciyi alıp götürdüğü filmin görüntüleri, sesleri ve yerinde kullanılan müziği, rüzgârda salınan bir tüy gibi sizi rüyadan gerçeğe gerçekten rüyaya savurup duruyor. Aslında Reha Erdem, Anadolu’nun en batı kıyısındaki bir köy üzerinden evrensel bir hikâyeyi bize anlatıyor. Belki de bu filmin uluslar arası camiadan bu kadar olumlu eleştiri ve övgü alabilmesinin sebebi budur. Çocukluk günlerinden kalan, evin küçük çocuğunun daha fazla sevilip, büyüğün hor görülmesi, babası tarafından horlanan ve azarlanan bir er...