kek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2018 Pazar

Tava Keki


Daha evvel tencerede çaylı kek yapmıştım. Ama tavada kek ilk kez denedim. Tavanın şeklinde olması ve kolaycacık çıkması çok güzel. 

Tava kekini ilk olarak YouTube'da gördüm. Linkini verdiğim tarifte olsun baktığım diğer tariflerde olsun normal kek hamurundan daha koyu olması gerektiği yazıyordu. Ben de öyle yaptım fakat linkini verdiğim YouTube'daki tarife sadık kalmadım. Kafama göre değişiklikler uyguladım. 3 yumurtayı 1 su bardağı şekerle çırptıktan sonra yarım su bardağı süt, yarım su bardağı sıvı yağ, 1 kabartma tozu, aldığı kadar un ve bir küçük paket kakao ekleyip şöyle bir çırptım. Sonra tereyağıyla yağladığım tavaya un serpip fazla unu da almak suretiyle kek hamurunu döküp tavayı (gözünün üzerine 4-5 kat alüminyum folyo koyulmuş ocağa) kısık şekilde koydum. Ağzına kapak örttüm tabii ki. 


Yaklaşık bir saat sonra kürdan ile kontrol ettim. Eğer kürdanınızda hamur kalmıyorsa kek pişmiş demektir. 


Biraz serinledikten sonra tepsiye ters çevirince hemencecik çıktı  Kesinlikle fırında pişmiş kek gibi uğraştırmıyor.  Çevirmenizle birlikte lap diye düşüyor :) 


Yukarıda linkini verdiğim YouTube tarifinde kek hamurunun bir kısmını tavaya döktükten sonra ince muz dilimleri koyup üzerine de kalan hamur dökülüyordu. Ben muz yerine ince portakal dilimleri döktüm. Çok ekşi olmaması için portakalların üzerine azar azar toz şeker serptim. Sonra kalan kek hamurunu döküp o şekilde pişirdim. 


Bakın bu fotoğrafta dilimlerin arasındaki portakallar görünüyor. 

Biz tava kekini gerçekten sevdik. Beş dakikada Beşiktaş :) Bir kek yapmak için koskoca fırını yakmaya gerek kalmıyor. Denerseniz sizlere de şimdiden afiyet olsun. Yeni bir yazıda görüşmek ümidiyle. Umut hep vâr olsun. 



29 Mart 2012 Perşembe

NE BULURSAN KURABİYESİ =)


Bir davette yeyip beğendiğimiz, fakat tarifini alamadığımız, ancak içine ne bulursa konduğunu duyduğumuz bir kurabiye vardı. Bir akşam tatlı krizindeyken kalktım evde ne varsa koyup içine yapayım dedim. Ölçüsü yok. Malzemelerin kimini göz kararı ekledim, kimini evde kaldığı kadar. Sadece yağı biraz fazla kaçırdım fakat geri alma imkanım da olmayınca kurabiyelerim bisküviye dönüştü =) Siz ister çok yağla yayvan bisküviler isterseniz de az yağla toplu kurabiyeler yapın. Biz bu halini çok sevdik. Hele Hamza paşamın hem öğlen hem de akşam "teyze mama" deyip tüm kurabiyelerimi lüplettikten sonra yemek yemediğini duyunca, onun beğenmiş olmasına daha da bir sevindim. Yavrum hâlâ onlara kurabiye götürdüğüm boş kabı gösterip "teyze mama" diyor =) İşte tarifimiz:


* 2 yumurta
* Toz şeker
* Zeytin yağı
* Susam
* Kuş üzümü
* Çekirdeksiz üzüm
* Kuru neskafe
* Kuru siyah çay
* Damla çikolata
* Tarçın
* Süt ya da yoğurt
* Kabartma tozu
* Un
* Buğday nişastası

Tüm malzemeler yoğurulup şekil verilerek tepsiye dizilir. Ve fırında pişirilir. Hepinize sevgilerimle.

19 Mart 2012 Pazartesi

ÇİKOLATALI MAKARON


Makaronu uzun zamandır merak ediyordum ve geçenlerde yapmak nasip oldu. Öncesinde bir hayli araştırdım ve her yerde Zinnur Hanım'ın adının geçtiğini gördüm. Demek ki bu konuda en güvenilir tarif buydu. Benim için güzel bir referans olan Mine Ablam'ın da aynı tarifi kullandığını görünce tamam dedim ve hemen denedim. Denerken iki küçük hata yapmama rağmen ailece bayıldığımız bir lezzet oldu. Sizlere de tavsiye ederim. İşte tarifimiz:

Hamuru İçin

* 100 gr pudra şekeri
* 50 gr badem
* 3 ymk kaşığı (15 gr) şekersiz kakao (Ben daha az kullandım)
* 2 adet oda sıcaklığında yumurta akı
* 5 yemek kaşığı (65 gr) şeker

Çikolatalı Kreması İçin

* 113 gr küçük parçalara kesilmiş çikolata (Biz 80 gr kullandım)
* Yarım su bardağı çiğ krema (Biz göz kararı ekledim)
* 2 ymk kaşığı oda sıcaklığında tereyağ

Yapılışı

Vakit kaybetmemek açısından ben makaronları yaparken annem de kremasını hazırladı. Krema için küçük bir teflon tavada kremayı erittik. Üstüne kırılmış çikolataları ekledik ve karıştırarak onun da erimesini sağladık. Hemen eriyor zaten. Sonra ocağı kapatıp tereyağını ekledik ve karıştırarak homojen bir hal almasını sağladık. Sonra soğusun diye bir kenarda beklettik.

Makaronlar için önce bademi elektrikli kahve öğütücüde çekerek un kıvamına getirdik. Ardından bademin kustuğu yağı içine çeksin diye kakao ve şekeri de ekledik ve beraber çektik. Benim makaronda yaptığım ilk hata, burada 100 gram pudra şekeri yerine yanlışlıkla 5 yemek kaşığı şekeri eklemek oldu. Sonradan bir ayarlama yapsam da bizim şeker göz kararı gibi oldu =) Ama tam kıvamındaydı. Burada püf noktası tüm malzemenin un kıvamına gelene dek çekilmesi ve iri parça kalmaması. Bunun için çekme işlemini bir kaç kez tekrarlayabilirsiniz.

Sonra tamamen yağsız ve kuru bir kabın içine yumurta aklarını ekledim ve yumuşak tepecikler oluşturana kadar mikserin orta devrinde çırptım. Sonra mikseri en yüksek devrine alıp beş yemek kaşığı şekeri birer kaşık birer kaşık ekleyerek çırpma işlemine devam ettim. İşlem sonucunda parlak, pürüzsüz, sert tepecikler oluşturan ve çırpma kabını ters çevirdiğimde kesinlikle yere akmayan bir köpük elde ettim. Sonra bir kenarda duran kuru malzemeyi üç kez eledim ve içinde hiç topak kalmadığından emin oldum. Bu kuru malzemenin yarısını çırpılmış yumurta aklarına ekledim. Bir kaşıkla karıştırdıktan sonra kalan kuru malzemeyi de ekledim ve bu defa homojenize edene dek karıştırdım. Homojen görüntüyü alır almaz durdum, fazla karıştırmadım. Sonra malzemeyi sıkma tüpüne doldurarak sıkmayı denedim ancak kumanda etmek çok zor oldu. Bu nedenle tüm malzemeyi kullanılmamış bir yoğurt poşetine alıp, poşetin bir ucunda küçük bir delik açtım. Ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye sıktım. Sıkarken hamurların arasında 2 cm boşluk kalmasına ve makaronların çapının 2,5-3 cm civarında olmasına dikkat ettim. Kolay sıkmak için dıştan içe doğru daireler çizdim. Çoğunda sivri uç kalmadı bile. Kalanlar varsa da parmağımın ucunu ıslatarak o uçları bastırdım. Bu işlemi yaparken makaronlar parmağıma bulaşmayacak kıvamdaydı. Sonra içinde hava kabarcığı kalmış olma ihtimaline binaen tepsiyi hafifçe bir kaç kez yere vurmak gerekiyor ama ben bu işlemi unutarak fırına vermeden hemen önce yaptım. Yine de bir sorun olmadı. Tepsiyi bir saat bekleterek makaronların kurumasını sağladım. Bir saat sonra hafifçe dokunduğumda hamurun parmağıma bulaşmadığını, gerçekten kuruduğunu gördüm ve fırına verme işlemine geçtim. Fırını önceden 175 dereceye ısıtmıştım. Zinnur Hanım'ın önerisi üzerine iki tepsiyi birden fırına koymak yerine, fırının orta rafına gelecek şekilde birer birer pişirdim tepsileri. İkinci hatam fırınlama süresi idi. Makaronların normalde 12 dakikadan fazla fırında tutulmaması gerekiyor ancak ben daha önceki mereng (ballı baba) tecrübelerime dayanarak bizim fırın bunu 12 dakikada pişirmez diye düşündüm ve toplam 23-24 dakika fırında tuttum. Pişirirken makaronların uçlarında eteklenmeler oluştuğunu görmek, işlerin yolunda gittiğinin kanıtıydı. Fırından çıkınca kısa bir süre bekleyip ılıttığım makaronları dikkatlice kağıttan ayırdım ve şekilce birbirine yakın olanları grupladım. Aralarına kremadan sürüp iki makaronu üst üste yapıştırdım. Sonra tadına baktık ve fırında çok tuttuğum için kıtır kıtır olmuşlardı. Normalde dışı sert içi yumuşak olması gerekiyor. Ancak kıtır lezzetler seven biz, bu halini çok beğendik hatta annem 'iyi ki de fırında fazla tutmuşsun' dedi =) Ertesi gün makaronların gerçekten olması gerektiği gibi; yani dışı sert içi yumuşak bir hal aldığını gördük. İlk denemede biraz vakit darlığı biraz aceleden kaynaklanan onca hataya rağmen; tadan herkesin bayıldığı bu lezzeti sizlere de kesinlikle tavsiye ederim. Bu güzel tarif ve ayrıntılı anlatım için Zinnur Hanım'a ve Mine Ablam'a teşekkürler.

12 Mart 2012 Pazartesi

KAHRAMANMARAŞ ÇÖREĞİ


Merhaba Arkadaşlar,
Kahramanmaraş'ın meşhur çöreğini çok merak ediyordum ancak yapımında kullanılan özel merdanemden yoktu. Çatalla da yapmak istemedim. Eskiden iş arkadaşım olan Maraşlı Derya Hanım (kulakları çınlasın) memlekete gittiğinde bana bu merdaneden getirmiş. Onun hediyesi merdane ve Mihriban'cığımın tarifi ile ilk denememi yapıp misafirlerime ikram ettim. Hem bizim evden hem de misafirlerden tam not aldı. Kahramanmaraş Çöreği övüldüğü kadar varmış. Sizlere de tavsiye ederim. Merdanenin resmini görmek için Mihriban'ın bloğuna bakabilirsiniz. Ben tarifi yarım ölçü yaptım. Ondan bile bir hayli çörek çıktı. İşte yarım ölçü tarifimiz:

Malzemeler

* 250 gr tereyağ
* Yarım çay bardağı sıvıyağ
* 500 gr un
* Çeyrek paket kabartma tozu
* Yeteri kadar süt
* Çörek otu, susam, tuz (ya da şekerli isterseniz şeker)

Yapılışı

Süt hariç bütün malzemeleri karıştırın. Yeteri kadar süt ekleyerek kulak yumuşağı kıvamında bir hamur elde edin. Ben bu malzemenin yarısına şeker yarısına da tuz ekleyerek her iki çeşidini de denedim. İkisi de güzel oldu. Hamuru yumurta büyüklüğünde bezelere ayırıp 1cm kalınlığında açın. Açılan hamur yaklaşık 10 cm çapında olacak. Sonra özel merdaneyi bir de ters yönde bastırarak şeklinin çıkmasını sağlayın. Merdaneniz yoksa şekil verme işlemini çatalla yapın. Malzeme zaten çok yağlı olduğu için tepsiyi yağlamanıza gerek yok. Direk tepsiye dizin. Fırını önceden en yüksek dereceye ısıtın. Burada püf noktası fırın kesinlikle çok çok sıcak olmalı !!! Tepsiyi fırının en alt katına koyup önce altının kızarmasını sağlayın. Sonra yukarı kata alıp üstlerini de kızartın. Çöreklerin kıtır kıtır olmamasına dikkat edin. Ağızda dağılan kil gibi çörekler oluyor. Afiyet olsun.

6 Aralık 2011 Salı

TENCEREDE ÇAYLI KEK


Zamanın su gibi akıp gitmesi kıyamet alametlerindendir denir. Daha dün gibi Ömer Döngeloğlu'ndan ve Mehmet Emin Yıldırım'dan Kerbelâ'yı dinleyişim. Grup Dergâh "Kerbelâ" ve Uğur Işılak "İmam Hüseyin" deyip de yüreklerimizi dağlayalı, Urfa Tutkunu "Fırat Suyu Hoyrat Akar" diyeli neredeyse bir yıl geçmiş. Koca bir sene. O zamandan bu zamana unuttuk mu? Hayır elbette. Ama her Kerbelâ günü daha bir taze oluyor acılar. Bardağın içindeki su size, siz ona bakakalıyorsunuz. Gözümüzün Nuru'nun (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) İki Gözünün Nurundan Biri'si Kerbelâ çölünde toprağa düşmüş o gün. Bir damla suya hasret. Kerbelâ'yı yazmaya ne kalem ne yürek yeter. Bilinen hakikat ise inandığı Hak dava uğruna savaşıp da canından geçenlere yüzyıllar sonra bile "Canım, Ciğerim" dendiği, buna karşılık bir takım hırslarına yenik düşen yezitleri ise kimsenin rahmetle anmadığıdır.

"Kerbelâ çölünde İmam Hüseyin" bir kez daha dağladı yüreklerimizi. Allah'ın rahmeti O'nun, O'nun şefaati bizim üzerimize olsun.

Yüreğimizin yangınını andıktan sonra, Sevgili Özlem'den aldığım tarifi aktarmak istiyorum sizlere. Tencerenin içine su ya da altına kül koyup kek pişirildiğini duydum ama tencerenin direk ateşe konarak kek yapıldığını ilk kez işitiyorum. Denedim ve sonuçtan ailece memnun kaldık. Tarifimi Özlem'in ev sahipliğini yaptığı çay kahve bahane etkinliğine gönderiyorum. İşte tarifimiz:

Malzemeler:

* 2 yumurta
* 1,5 su bardağı şeker (Kesme cam kupa kullandım)
* 1 su bardağı sıvıyağ
* 1 su bardağı çayın demi
* 1\2 çay bardağı su
* 2 yemek kaşığı kakao
* 1 paket kabartma tozu
* 1 paket vanilya
* Biraz ceviz(ben eklemedim)
* Tarçın
* yaklaşık 2,5 ya da 3 su bardağı un

Yapılışı:

Un ve kabartma tozunu eklemeden tüm malzemeler karıştırılır ve bu harçtan 1 su bardağı ayrılır. Sonra un ve kabartma tozu da eklenerek kek hamuru kıvamında hazırlanır. Yağlanmış teflon tencerede kısık ateşte kapağı kapalı olarak pişirilir. Pişerken kapağını sakın açmayın. Fırındaki aynı mantık. Pişince altı söndürülür ve üzerine ayrılmış olan sos gezdirilir. İstenirse Hindistan cevizi serpilir. Sevgili Özlem 15 dakikada pişeceğini yazmış ama ben en küçük gözde ve kahve pişirir gibi en kısık ateşte pişirdim. Bir saat kadar sürdü. İçini çekmiş ve çok güzel pişmişti. Denemek isteyenlere afiyet olsun.

6 Ekim 2011 Perşembe

BABAANNE'YE PASTA =)

Bu pastayı babaannem için yapmıştım geçen yıl. Üzerinden çok zaman geçtiği için keki nasıldı kremasının ölçüleri neydi hatırlamıyorum. Zaten göz kararı yapmıştım. Üstüne de damla çikolata ile adını yazacaktım ama aceleden titrek titrek olmuştu =) Acele ettiğimizde de bir hayır varmış. O gün babam ve babaannem ablamlardaydı. Annemle ben kendi evimizdeydik ve araba da bizdeydi. Gece Paşam ateşlenmiş. Ne yapsalar düşürememişler. Bil ilacı vardı, o da bitmiş. Acilen alınması gerekiyormuş. Annemle evden fırlarken bir koşu bu pastayı aldığımı hatırlıyorum =)=) Önce ezcaneye, ardından Paşama yetiştik hamd olsun. Babaannemse pastasını gördüğünde hem şaşırmış, hem sevinmişti =)


Alt fotoğraftaki pasta ise Paşanın babası için. O da geçen seneden kalma. Keki için Afia Gıda'nın pastabanını denemiştim ilk kez. Arasına annemin beyaz kremasını sürdük. Üstünü de yine Afia'nın o dönemde ilk kez denediğim krem şantisi ile kapladım. Helal krem şanti bulmanın verdiği mutlulukla hemen almıştım =) Süslemede Allah'ın (celle celaluHu) en büyük nimetlerinden olduğunu düşündüğüm portakal ve Afia Gıda'nın Topçiko'sunu kullandım. İşte sonuç:


9 Şubat 2010 Salı

TİRAMİSU


Çok sevdiğim tatlı türlerinden biridir tiramisu. Mascarpone'siz, kedi dili bisküvisiz olmaz deniyor. Hani bir söz vardır "Ben yaptım oldu" :) Dışarıdan tiramisu almak içime sinmiyor. Yağsız bir ürün olduğu halde (yani margarin ihtimali olmadığı halde) "ya içinde kötü bir katkı varsa" şüphesi geri durmanıza yetiyor zaten. En güzeli evde temiz temiz yapmak deyip tiramisu tarifini araştırdım ve mascarponesiz kedi dili bisküvisiz enfes tiramisu tarifi buldum. Tabi ki kendimce değiştirerek uyarladım :)


Tarifte kakaolu pasta keki kullanılacağı yazıyordu. İnternetten aldığım bir pandispanya tarifi ile yaptım. Tat gerçekten güzeldi. Sadece kreması birazcık fazla geldi. O da keki küçük boy yuvarlak borcamda yaptığım için olabilir. Zaten ben bol kremalı seviyorum. O yüzden hiç sıkıntı olmadı bu durum :)

İşte yiyenlerden tam not alan tiramisunun tarifi:

Pandispanya:

* 4 yumurta
* 1 su bardağı tozşeker
* 1,5 su bardağı un
* 1 paket kabartma tozu
* 1 paket vanilya
* Kakao (Orijinal tarifte kakao yoktu, göz kararı ekledim).

Ana Malzemeler:

* 1 kakaolu pasta keki
* 2 çorba kaşığı granül kahve (neskafe)
* 2 çorba kaşığı toz şeker
* 1.5 su bardağı sıcak su
Kreması için:
* 4 su bardağı süt
* 1 su bardağı toz şeker
* 1 çorba kaşığı nişasta
* 2 çorba kaşığı un
* 1 yumurta sarısı
* 1 paket labne peynir (Yoğun bir tat alamadığım için ben iki paketten biraz az koydum).
* 1 paket vanilya

Üzeri için:

* kakao

Yapılışı:

Bilinen sıraya göre hazırladığınız kek hamurunu pişirin. Soğuyup çıkarınca ortasından ikiye bölün. Pasta kekini ıslatmak için bir kaba 1.5 su barağı sıcak su , 2 çorba kaşığı kakao, 2 çorba kaşığı granül kahve ilave edin ve karıştırın. Ben sadece neskafe ve suyu karıştırdım. Kakao koymadım. Zaten yukarıdaki malzeme listesinde de yazmamış.

Kreması için tencereye 4 su bardağı sütü alın.Sütün üzerine 1 su bardağı toz şeker,1 çorba kaşığı nişasta, 2 çorba kaşığı un ve 1 adet yumurta sarısı ilave edin. İlk sıcaklığı çıkınca kremaya 1 paket labne ilave edin ve karıştırın (Ben iki pakete yakın ilave ettim ve kesilmesin diye mikserle çırparken ekledim).

2 katlı olan pasta kekini granül kavhe ile ıslatın.Üzerine kremanın yarsını dökün. Üzerine kekin üstünü kapatın.Tekrar ıslatın ve kalan kremayı ilave edin. Daha sonra üzerine kakao serpip servis edin. Afiyet olsun.

(Akşam yaptığım için fotoğraflarım çok net çıkmadı ışık yetersizliğinden. Kusura bakmayın).

2 Şubat 2010 Salı

HİNDİSTAN CEVİZLİ KEK VE KAKAOLU TOPKEK

Sevgili Serpil'in Mutfağı ve buzlu badem'den aldığım iki farklı tarifi paylaşmak istiyorum sizlerle. Bir çikolata sever olarak pastanın da bol kakaolu ve çikolatalısını tercih ederim hep. Denediğim bu iki kek bol kakao içerdiklerinden dolayı üstüne ayrıca bir sos yapmama gerek kalmadı. Gayet hoş tatları vardı. Kakao ve kek severlere tavsiyemdir. Hindistan cevizli kek tarifini Serpil'in Mutfağı'ndan, kakaolu topkek tarifini ise buzlu badem'den aldım. İşte tariflerimiz:

HİNDİSTAN CEVİZLİ KEK



*2 yumurta
*1 su bardağı şeker
*Yarım su bardağı sıvı yağ
*Yarım su bardağı süt (Ben bir su bardağı kullandım)
*3 yemek kaşığı hindistan cevizi
*2 yemek kaşığı kakao
*2 su bardağı un
*Kabartma tozu ve vanilya

Tüm malzemeler bilinen sıraya göre çırpıldıktan sonra yağlanmış kaba dökülerek önceden ısıtılmış fırında 170 derecede pişirilir. Ben genelde ısıtılmamış fırına koyuyorum. Aynı güzel sonucu da elde ediyorum.

KAKAOLU TOPKEK


*3 yumurta
*1,5 su bardağı toz şeker
*1 su bardağı süt
*3/4 su bardağı zeytinyağı
*2 su bardağı un
*3 yemek kaşığı kakao (bardakla ölçtüm; 3/5 ile 2/3 arası bir şeydi)
*3 yemek kaşığı nişasta
*1 paket kabartma tozu
*1 paket vanilya

Yapılışı

Tüm malzemeler bilinen sıraya göre çırpılıp topkek kalıplarına dökülür ve 160 derecede pişirilir. Bu tariften 32 adet topkek çıkıyormuş. Ama ben topkek kalıplarına değil, direk kek kalıbına döktüm. Normal bir kek hamurundan daha fazla hamur elde ettiğim için de oldukça kabarık bir kek oldu :) Neyse ki taşmadı. Hepinize afiyet olsun. Tarifleri aldığım iki arkadaşa da teşekkür ediyorum.
(İlk yayın tarihi: 14.01.2010)


UNSUZ KEK (rumma' dan)




(Hazır şanti kullandığım zamanlardan kalma bir tarif :) Şimdi olsa şantimi evde kendim yapardım).

Eski bir blogcu, yeni bir site sahibi olan Sevgili rumma' nın sitesinde gördüğüm bu kek, unsuz olması münasebetiyle çok ilgimi çekmişti. Denedim. İlk tattığımda açıkçası çok tutmadım (nimete saygısızlık olmasın ama tadı pek kek gibi değildi). Fakat bekletip de sonraki günler yeyince tadı mı oturdu nedir :) çok hoşuma gitti. Hatta yapıldığının dördüncü günü misafir geldi ve ikram ettik onlara da. Her iki misafir hanım da bayıldılar ve tarifini istediler. Dört günlük olmasına rağmen sertleşmiş ve bayatlamış değildi. sanırım içinde un olmamasından kaynaklanıyor. Görüntüsü biraz değişik, çünkü şantisini çok dar bir zamanda sürdüm ve düzeltemeden fotoğrafını çektim. Merak edenlere tavsiye ederim. Tek bir önerim var; rumma'nın da sitesinde belirttiği gibi, şantisiz yemeyin. Çünkü yavan oluyor. Tarifin orijinalini buraya tıklayarak görebilirsiniz. İşte tarifimiz:

Malzemeler:
*4 yumurta
*1 su bardağı toz şeker
*3 orta boy patates (haşlanmış)
*2 yemek kaşığı tereyağ
*1 ( küçük) su bardağı irmik
*1 çay bardağı fındık (ben ceviz kullandım)
*1 paket kabartma tozu
*1 paket vanilya

Üzeri için:
*1 paket krem şanti
*1 su bardağı süt

Yapılışı:

Patatesleri haşlıyıp rendeleyin (sıcakken tereyağını da içine ilave edin). Patatesleri robotta ya da blendırda çekmeyin. Bir başka kapta irmik, kabartma tozu, vanilya ve dövülmüş fındığı karıştırın. Üçüncü bir kapta yumurtalarla şekeri mikserle iyice çırpın. Sonra patatesli ve irmikli karışımları bu kaba alıp çırpmaya devam edin. Yağlanmış tepside 180 derecede pişirin (ben kuzinede pişirdim). Soğuduktan sonra hazırladığınız şantiyi üstüne sürüp servis edin. Afiyet olsun.

(İlk yayın Tarihi 21.12.2009)

1 Şubat 2010 Pazartesi

LİMONLU KEK VE REVANİ-yapraksarma' dan :)



Bugün sizlerle iki tarif paylaşmak istiyorum. İftardan sonra yapraksarma Ablam'ın (yapraksarma.blogcu.com) sayfasından alıp denediğim bu tarifleri yemeye o kadar odaklanmıştım ki o an resimlerini çekmek aklıma bile gelmedi :) Dolayısıyla yapraksarma.blogcu.com'dan aldığım resimleri ekledim. İkisi de güzel oldu, denemenizi tavsiye ederim. Tariflere gelince:

LİMONLU KEK
(Orjinal tarifin malzemeleri iki tepsilikti. o yüzden ben malzemeleri biraz azaltarak kullandım. Kendi yaptığım şeklini buraya yazıyorum. Tarifin orijinali için bkz http://yapraksarma.blogcu.com/limonlu-kek_48057211.html


Ayrıca tam bir limon bağımlısı olduğum için tüm malzemeleri yarıya indirsem de limon suyu ve limon kabuğu rendesini yarıya indirmedim. Hatta bir yerine iki limonun kabuğunu rendeledim :) Acı da olmadı, çok güzel oldu).

*125 gr oda sıcaklığında küp doğranmış katı yağ (Ben bunun yerine 1 su bardağı sıvı yağ kullandım)
*3 yumurta
*1 su bardağı şeker
*2 limon kabuğu rendesi
*Yarım su bardağı süt (evde süt yoktu, o yüzden suyla ezilmiş süzme yoğurt kullandım)
*3 yemek kaşığı limon suyu
*1,5 su bardağı elenmiş un
*1 paket kabartma tozu

Yağ, yumurta, şeker ve limon kabuğunu iyice çırpın. Ardından sütle (yoğurt) limon suyunu ekleyip tekrar çırpın. Son olarak un ve kabartma tozunu ekleyip hiç pütür kalmayacak şekilde mikserle çırpın. Isıtılmış fırında 170 derecede ağır ağır 1 saat kadar sürede pişiyormuş tarife göre. Ben ısı ayarsız eski tip fırında kızarana kadar pişirdim.

REVANİ(Küçük borcam için)

*2 adet yumurta
*1 çay bardağı yoğurt
*1 çay bardağı sıvıyağ
*1 çay bardağı şeker
*2 çay bardağı irmik
*2 çay bardağı un
*1 kabartma tozuŞerbeti:
*2,5 su bardağı şeker
*2 su bardağı su
*1-2 damla limon

Yumurta ve şekeri iyice çırpın. Yağ ve yoğurt ekleyip tekrar çırpın. En son irmik, un ve kabartma tozunu ekleyip güzelce çırpın. Küçük boy borcamın dibini sıvı yağla yağlayıp karışımı tepsiye dökün. 200 derece ısıtılmış fırında 20 dakika kadar pişiyormuş tarife göre. Ben ısı ayarsız eski usul fırında üstü kızarana kadar pişirdim. Çıkınca soğumaya bıraktım. Bu arada şerbeti kaynattım. Şeker tamamen eriyip bir kaç taşım kaynayınca kıvamının da koyulaştığını gördüm ve söndürdüm ocağı. Limon suyunu da söndürdükten sonra ekledim. Tatlı soğuk şerbet sıcakken döktüm. Ilıyıp da yenecek kıvama gelince servis ettim ve ilk oturuşta tepsinin yarısı yendi üç kişi tarafından :) Hepinize afiyet olsun, hayırlı Ramazanlar.

(İlk yayın Tarihi 25.08.2009)