kurabiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kurabiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ocak 2015 Salı

Barilla Konya'ya Teşekkürler

Barilla markasının ürünlerini bilirsiniz. Makarna makarnadır diye düşünmüyorum. Makarnadan makarnaya fark var. Barilla'nın özellikle tasarımı/kalıpları farklı geliyor bana. Bir de içli makarnaları. Bu içli makarnalardan Tortellini Emiliani Formaggi'yi koca Konya'da arayıp bulamadım. Hem de aylarca aradım. Gitmediğim sadece bir iki büyük market kaldı ki o marketleri de özellikle tercih etmiyorum. Neyse nihayetinde bu ürünü nerede bulabileceğime dair Barilla ile iletişime geçtim ancak derdime derman olmadı. Sonunda beni Barilla Konya Bölge Sorumlusu Selim Özbekar Bey'e yönlendirdiler ve aradığım ürüne dair mutlu cevap oradan geldi =) Selim Bey sağolsun konu ile çok ilgilendi. Bu ürünü Konya'da nereden temin edebileceğimi araştıracağını söyledi. Bu süreç içinde ürünsüz kalmamam için bana bir de hediye paketi gönderdi. Doğrusu bunu beklemiyordum. Bu beklenmeyen hediye karşısında hem çok sevindim hem de daha önce denemediğim Barilla çeşitlerini deneme imkanım oldu. Tabi aylarca aradığım peynir dolgulu Formaggi'ye de kavuşmuş oldum. Bir tüketici olarak, Selim Bey'e işine ve müşteri memnuniyetine verdiği önem sebebiyle teşekkür etmek isterim. Tabi tüm Barilla Konya ailesine de. 

İşte fotoğraflar:

Hediye paketim:


Toplu görünüş:


Yana yakıla aradığım Tortellini Emiliani Formaggi =)


Bu da ürünün iç görünüşü:


Spaghetti:


Yumurtalı bukle:


Burgu:


Yine çok merak ettiklerimden Tagliatelle:


Ve Formaggi'nin mutluluğa dönüşmüş hali =)


Hepinize sevgilerimle. Umut hep vâr olsun.

13 Şubat 2014 Perşembe

Balkabağı Köftesi



Merak ettigim balkabagi koftesini sonunda denedim. Tarif sevgili Sergul'un tatli ananesinden. Yapimi zor degil. Mucvere benziyor biraz. Sicakken kitir kitir ve harika. Soguyunca tabi ki gevsiyor. Sergul bu kofteyi sicakken yogurda banip yemenin guzel oldugunu yazmis. Oyle denedim. Evet, gercekten guzel oldu yogurtla. Yaninda da balkabagi kabuklu cayim vardi. Bu cay nasil olustu derseniz, gecenlerde Ibrahim Saracoglu 'hic bir sey bosuna yaratilmamistir. Nari yeyince kabugunu atmayin, demleyip icin, suna suna fayda eder' demisti. Ben de buradan hareketle ev yapimi grip cayimin icine balkabagi kabuklarini da attim. Icerken kabak kokusu geliyordu hafif hafif. Ne harika oldu diyebilirim ne de cok kotuydu diyebilirim. Icilebilir bir caydi iste =) 

Ve iste koftemizin tarifi:

Balkabagini rendeleyin. Bir yumurta kirin. Maydonozu dograyin. Evde yoksa eklenmeyebilirmis maydonoz. Ben ekledim ve guzel oldu. Biraz tuz atin. Azar azar un ekleyerek yogurun. Ancak un miktari cok olmayacak. Hafif civik bir karisim oluyor. Kizgin yagda ince olacak kofteleri kizartin. Eger kalin olursa ici cig kalabilir. Dolayisiyla koftelerin ince olmasi onemli. 

Bu guzel tarif icin Sergul'e ve ananesine tesekkur ederim. Deneyenlere afiyet olsun.

4 Şubat 2014 Salı

Kunculu Akit


Canim Urfam'a ait lezzetlerden. Denemek bu yila nasip oldu. Gercekten harika oluyor. Ustelik cok da kolay. Susam severlere tavsiye ediyorum. Iste ayrintilar:

Malzemeler:
* 1 su bardagi susam
* Yarim su bardagi pekmez

Yapilisi:
1 su bardagi susami yikayip iyice kavurun. Ardindan yarim su bardagi pekmezi ekleyin. Pekmez tellenene kadar kavurun. Yaklasik 10-12 dakika yeterli olacaktir. Ocakta cok tutarsaniz pekmez aciyabilir. Isiya dayanikli bir kabin icini islatin (yuvarlak borcam tipinde bir kap) ve karisimi bu kaba dokun. Yarim santim kalinliginda olmasi yeterli ancak ben az daha kalin doktum. Yaklasik bir santim oldu benimki. Kasigin arkasiyla duzeltin ve soguyup donmaya birakin bir koseye. Soguyup da donmaya baslayinca dilim dilim kesin. Ben sadece bir yonden kestim. Sonra iyice donunca altini hafif atese gosterin ve kalip gibi cikarin. Sonra elinizle istediginiz buyuklukte bolun. Afiyet olsun.




3 Şubat 2014 Pazartesi

Sipsak Mercimek Corbasi (Alisilmisin disinda bir tarif)



Mercimek corbasi icin yillarca pek ugrasildigini gorduk. Icine butun olarak patates, sogan, havuc koymalar. Pistikten sonra malzemeleri stilden gecirmeler... Fakat aslinda tum bu ugraslarla vakit harcamaniza hic gerek yok. Cok hos bir lezzeti cok daha kolayca elde edebilirsiniz. Fakat cocuklar icin daha besleyici olsun, ben bu sebzeleri eklemeye devam edeyim derseniz o baska. Iste tarifimiz:

 Malzemeler:
* 1 su bardagi kirmizi mercimek
* Yarim yemek kasigi tuz
* Yarim yemek kasigini biraz gecen kimyon (İsteğe gore artirilabilir).
* 5,5 ya da 6 su bardağı su

Yapilisi:
Kirmizi mercimegi yikayip dudukluye koyun. Tuzunu ve kimyonunu ekleyin. Uzerine, normalde mercimek corbasi yaparken eklediginizden daha az miktarda su ekleyin. Bu corbanin guzel olmasinin sirri mercimegi cok suyu az olmasi. Yani biraz kivamli olacak. Bir de tum o eklediginiz sebzelerin tadini Allah'in izniyle kimyon sagliyor burada. Kimyonu bol olursa iyi olur yani. Pisirdikten sonra suzme mercimek corbasi olmasini arzu edenler suzgecten gecirebilirler. Sart degil bu adim. Iste hepsi bu kadar. Deneyenlere afiyet olsun.

29 Mart 2012 Perşembe

NE BULURSAN KURABİYESİ =)


Bir davette yeyip beğendiğimiz, fakat tarifini alamadığımız, ancak içine ne bulursa konduğunu duyduğumuz bir kurabiye vardı. Bir akşam tatlı krizindeyken kalktım evde ne varsa koyup içine yapayım dedim. Ölçüsü yok. Malzemelerin kimini göz kararı ekledim, kimini evde kaldığı kadar. Sadece yağı biraz fazla kaçırdım fakat geri alma imkanım da olmayınca kurabiyelerim bisküviye dönüştü =) Siz ister çok yağla yayvan bisküviler isterseniz de az yağla toplu kurabiyeler yapın. Biz bu halini çok sevdik. Hele Hamza paşamın hem öğlen hem de akşam "teyze mama" deyip tüm kurabiyelerimi lüplettikten sonra yemek yemediğini duyunca, onun beğenmiş olmasına daha da bir sevindim. Yavrum hâlâ onlara kurabiye götürdüğüm boş kabı gösterip "teyze mama" diyor =) İşte tarifimiz:


* 2 yumurta
* Toz şeker
* Zeytin yağı
* Susam
* Kuş üzümü
* Çekirdeksiz üzüm
* Kuru neskafe
* Kuru siyah çay
* Damla çikolata
* Tarçın
* Süt ya da yoğurt
* Kabartma tozu
* Un
* Buğday nişastası

Tüm malzemeler yoğurulup şekil verilerek tepsiye dizilir. Ve fırında pişirilir. Hepinize sevgilerimle.

19 Mart 2012 Pazartesi

ÇİKOLATALI MAKARON


Makaronu uzun zamandır merak ediyordum ve geçenlerde yapmak nasip oldu. Öncesinde bir hayli araştırdım ve her yerde Zinnur Hanım'ın adının geçtiğini gördüm. Demek ki bu konuda en güvenilir tarif buydu. Benim için güzel bir referans olan Mine Ablam'ın da aynı tarifi kullandığını görünce tamam dedim ve hemen denedim. Denerken iki küçük hata yapmama rağmen ailece bayıldığımız bir lezzet oldu. Sizlere de tavsiye ederim. İşte tarifimiz:

Hamuru İçin

* 100 gr pudra şekeri
* 50 gr badem
* 3 ymk kaşığı (15 gr) şekersiz kakao (Ben daha az kullandım)
* 2 adet oda sıcaklığında yumurta akı
* 5 yemek kaşığı (65 gr) şeker

Çikolatalı Kreması İçin

* 113 gr küçük parçalara kesilmiş çikolata (Biz 80 gr kullandım)
* Yarım su bardağı çiğ krema (Biz göz kararı ekledim)
* 2 ymk kaşığı oda sıcaklığında tereyağ

Yapılışı

Vakit kaybetmemek açısından ben makaronları yaparken annem de kremasını hazırladı. Krema için küçük bir teflon tavada kremayı erittik. Üstüne kırılmış çikolataları ekledik ve karıştırarak onun da erimesini sağladık. Hemen eriyor zaten. Sonra ocağı kapatıp tereyağını ekledik ve karıştırarak homojen bir hal almasını sağladık. Sonra soğusun diye bir kenarda beklettik.

Makaronlar için önce bademi elektrikli kahve öğütücüde çekerek un kıvamına getirdik. Ardından bademin kustuğu yağı içine çeksin diye kakao ve şekeri de ekledik ve beraber çektik. Benim makaronda yaptığım ilk hata, burada 100 gram pudra şekeri yerine yanlışlıkla 5 yemek kaşığı şekeri eklemek oldu. Sonradan bir ayarlama yapsam da bizim şeker göz kararı gibi oldu =) Ama tam kıvamındaydı. Burada püf noktası tüm malzemenin un kıvamına gelene dek çekilmesi ve iri parça kalmaması. Bunun için çekme işlemini bir kaç kez tekrarlayabilirsiniz.

Sonra tamamen yağsız ve kuru bir kabın içine yumurta aklarını ekledim ve yumuşak tepecikler oluşturana kadar mikserin orta devrinde çırptım. Sonra mikseri en yüksek devrine alıp beş yemek kaşığı şekeri birer kaşık birer kaşık ekleyerek çırpma işlemine devam ettim. İşlem sonucunda parlak, pürüzsüz, sert tepecikler oluşturan ve çırpma kabını ters çevirdiğimde kesinlikle yere akmayan bir köpük elde ettim. Sonra bir kenarda duran kuru malzemeyi üç kez eledim ve içinde hiç topak kalmadığından emin oldum. Bu kuru malzemenin yarısını çırpılmış yumurta aklarına ekledim. Bir kaşıkla karıştırdıktan sonra kalan kuru malzemeyi de ekledim ve bu defa homojenize edene dek karıştırdım. Homojen görüntüyü alır almaz durdum, fazla karıştırmadım. Sonra malzemeyi sıkma tüpüne doldurarak sıkmayı denedim ancak kumanda etmek çok zor oldu. Bu nedenle tüm malzemeyi kullanılmamış bir yoğurt poşetine alıp, poşetin bir ucunda küçük bir delik açtım. Ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye sıktım. Sıkarken hamurların arasında 2 cm boşluk kalmasına ve makaronların çapının 2,5-3 cm civarında olmasına dikkat ettim. Kolay sıkmak için dıştan içe doğru daireler çizdim. Çoğunda sivri uç kalmadı bile. Kalanlar varsa da parmağımın ucunu ıslatarak o uçları bastırdım. Bu işlemi yaparken makaronlar parmağıma bulaşmayacak kıvamdaydı. Sonra içinde hava kabarcığı kalmış olma ihtimaline binaen tepsiyi hafifçe bir kaç kez yere vurmak gerekiyor ama ben bu işlemi unutarak fırına vermeden hemen önce yaptım. Yine de bir sorun olmadı. Tepsiyi bir saat bekleterek makaronların kurumasını sağladım. Bir saat sonra hafifçe dokunduğumda hamurun parmağıma bulaşmadığını, gerçekten kuruduğunu gördüm ve fırına verme işlemine geçtim. Fırını önceden 175 dereceye ısıtmıştım. Zinnur Hanım'ın önerisi üzerine iki tepsiyi birden fırına koymak yerine, fırının orta rafına gelecek şekilde birer birer pişirdim tepsileri. İkinci hatam fırınlama süresi idi. Makaronların normalde 12 dakikadan fazla fırında tutulmaması gerekiyor ancak ben daha önceki mereng (ballı baba) tecrübelerime dayanarak bizim fırın bunu 12 dakikada pişirmez diye düşündüm ve toplam 23-24 dakika fırında tuttum. Pişirirken makaronların uçlarında eteklenmeler oluştuğunu görmek, işlerin yolunda gittiğinin kanıtıydı. Fırından çıkınca kısa bir süre bekleyip ılıttığım makaronları dikkatlice kağıttan ayırdım ve şekilce birbirine yakın olanları grupladım. Aralarına kremadan sürüp iki makaronu üst üste yapıştırdım. Sonra tadına baktık ve fırında çok tuttuğum için kıtır kıtır olmuşlardı. Normalde dışı sert içi yumuşak olması gerekiyor. Ancak kıtır lezzetler seven biz, bu halini çok beğendik hatta annem 'iyi ki de fırında fazla tutmuşsun' dedi =) Ertesi gün makaronların gerçekten olması gerektiği gibi; yani dışı sert içi yumuşak bir hal aldığını gördük. İlk denemede biraz vakit darlığı biraz aceleden kaynaklanan onca hataya rağmen; tadan herkesin bayıldığı bu lezzeti sizlere de kesinlikle tavsiye ederim. Bu güzel tarif ve ayrıntılı anlatım için Zinnur Hanım'a ve Mine Ablam'a teşekkürler.

12 Mart 2012 Pazartesi

KAHRAMANMARAŞ ÇÖREĞİ


Merhaba Arkadaşlar,
Kahramanmaraş'ın meşhur çöreğini çok merak ediyordum ancak yapımında kullanılan özel merdanemden yoktu. Çatalla da yapmak istemedim. Eskiden iş arkadaşım olan Maraşlı Derya Hanım (kulakları çınlasın) memlekete gittiğinde bana bu merdaneden getirmiş. Onun hediyesi merdane ve Mihriban'cığımın tarifi ile ilk denememi yapıp misafirlerime ikram ettim. Hem bizim evden hem de misafirlerden tam not aldı. Kahramanmaraş Çöreği övüldüğü kadar varmış. Sizlere de tavsiye ederim. Merdanenin resmini görmek için Mihriban'ın bloğuna bakabilirsiniz. Ben tarifi yarım ölçü yaptım. Ondan bile bir hayli çörek çıktı. İşte yarım ölçü tarifimiz:

Malzemeler

* 250 gr tereyağ
* Yarım çay bardağı sıvıyağ
* 500 gr un
* Çeyrek paket kabartma tozu
* Yeteri kadar süt
* Çörek otu, susam, tuz (ya da şekerli isterseniz şeker)

Yapılışı

Süt hariç bütün malzemeleri karıştırın. Yeteri kadar süt ekleyerek kulak yumuşağı kıvamında bir hamur elde edin. Ben bu malzemenin yarısına şeker yarısına da tuz ekleyerek her iki çeşidini de denedim. İkisi de güzel oldu. Hamuru yumurta büyüklüğünde bezelere ayırıp 1cm kalınlığında açın. Açılan hamur yaklaşık 10 cm çapında olacak. Sonra özel merdaneyi bir de ters yönde bastırarak şeklinin çıkmasını sağlayın. Merdaneniz yoksa şekil verme işlemini çatalla yapın. Malzeme zaten çok yağlı olduğu için tepsiyi yağlamanıza gerek yok. Direk tepsiye dizin. Fırını önceden en yüksek dereceye ısıtın. Burada püf noktası fırın kesinlikle çok çok sıcak olmalı !!! Tepsiyi fırının en alt katına koyup önce altının kızarmasını sağlayın. Sonra yukarı kata alıp üstlerini de kızartın. Çöreklerin kıtır kıtır olmamasına dikkat edin. Ağızda dağılan kil gibi çörekler oluyor. Afiyet olsun.

21 Mart 2011 Pazartesi

MARAŞ TARHANASI VE PRATİK ÖTESİ BİR KURABİYE =)

Doğu&Güney Doğu mutfağına merakım malum. Aylar evvel Maraş tarhanası almıştım. Tuzlu yemem yasak diye denemek de nasip olmamıştı. Şimdilerde çok nadir de olsa az tuzlu bir iki kaçamak yapmaya başladım =) Bu tarhanayı da Sevgili Mihriban'ın tarifiyle denedim. Güzel oldu ancak bizim alışık olmadığımız bir tat olduğu için oldukça ekşi geldi. Annem ve babam pek içemediler =) Sonradan Elazığlı bir teyzeden öğrendim ki; Maraş ve Elazığ tarhanası ekşi olurmuş. Eğer sen o ekşiliğiyle yemek istemezsen pişirirken içine biraz suda ezilmiş yoğurt eklermişsin. Ben bunu bilmeyince ekleyememiştim tabi. Nasipse sırada denenmeyi bekleyen Elazığ tarhanası var. Ona eklerim artık inşaAllah. Maraş ve Elazığ tarhanası hakkında bildiklerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum.

YAPILIŞI:

Bir miktar tarhanayı üzerini geçecek kadar suya ıslatın. Yumuşayınca kısık ateşte iyice ezilene kadar pişirin. Zaten kağıt gibi incecik olduğundan çabuk pişiyor. Bu esnada el blendırı ile çekin. El blendırınız yoksa normal robottan geçirip tekrar tencereye alabilirsiniz. Sonra içine bir diş ezilmiş sarımsak ekleyin. Ben 2-3 diş ekledim. Ve haşlanmış nohut ekleyin. Bir taşım daha kaynatıp ocaktan alın. Bir tavada tereyağını eritin ve içine nane ekleyin. Çorbanızın üstüne döküp servis edin.

PRATİK KURABİYE

Bu kurabiyeye ne desem bilemiyorum =) İyi ki tarifi karşıma çıkmış. Cumartesi gelecek misafirlerime yapmak için pratik bir kurabiye tarifi ararken internette bu arife rastladım. Ekleyenden Allah razı olsun. Misafirlerime içinde ne olduğunu söylemeden önce tahmin etmelerini istedim. Kimi fındıklı dedi kimi tahinli. Ama hiç biri değildi. Tarifi okuyunca çok şaşıracaksınız eminim =) Resimler akşama yakın çekildiğinden renk farkı var biraz. Kurabiyenin tadı bildiğimiz un kurabiyesi gibiydi. Denemenizi kesinlikle tavsiye ederim.

İşte tarifi:

Bir poşet (dikkatinizi çekerim, paket değil poşet) krem şantiyi, bir su bardağı sıvı yağ ile çırpın. Ben Afia Gıda şanti kullandım. Sonra üç su bardağı un ekleyip yoğurun. Şekillendirip yağlanmış tepsiye dizin. 175-200 derecede üzeri çatlayana dek yaklaşık 20 dk pişirin. İşte hepsi bu =)

Tarifin orijinalinde ılıdıktan sonra üstüne pudra şekeri serpiliyordu ama ben tadına bakıp da şeker miktarını yeterli bulunca serpmedim. Bir de tepsiden ılımadan çıkarmayın sakın, dağılır. Şekil vermek için ise önce kısır gibi sıktım elimde. Sonra hafif hafif yuvarladım. Böylece dağılmadan kolayca şekillendi. Denemek isteyenlere şimdiden afiyet olsun.


5 Şubat 2010 Cuma

NİŞASTALI UN KURABİYESİ



Cumanız Mübarek olsun Arkadaşlar. Un kurabiyesini çok severim fakat içinde margarin olması ihtimali neredeyse yüzde yüze yakındır. Bu da margarin yemeyen bir insanın (hele de Handenur'un yazdıklarından sonra) bu güzel lezzetten uzak kalmasına sebep oluyor. Geçen gün bloglarda gezerken Sevgili Evimin Neşesi' nin nişastalı un kurabiyesini gördüm. Denemek için tarifi not ettim. Çocukluğumda karşı komşumuz Netice Teyze'nin o enfes un kurabiyesini nasıl yaptığını ve yağla şekeri yarım saate yakın nasıl da sıkılmadan yoğurduğunu sıkılarak izlerdim :) O izlemelerim işime yaradı, Sevgili Aleyna' nın tarifini uygularken uzuuun uzun yoğurdum. Gerçekten hoş bir sonuç ortaya çıktı. Kim demiş tereyağıyla kurabiye olmaz diye. Çıtır çıtır muhteşem bir kurabiye oldu. Bu günlerde dişlerinden tedavi gören ve bir iki haftadır doğru dürüst bir şey yiyemeyen annem bile, çayıyla birlikte bir sürü yedi. Un kurabiyesi severlere tavsiye ederim, deneyene afiyet olsun.
NOT: Bu gün aslında Urfa gezi hatıralarıma devam etmeyi düşünmüştüm ama Sevgili Anlayamazsın'ın tarifimi beklemesi üzerine bunu yayınladım. İnşaAllah beğenir :)

Malzemeler:

* 250 gr yumuşak tereyağı (orijinal tarifte margarin diyordu)
* 1 su bardağı pudra şekeri
* 1 su bardağı nişasta
* 1 paket vanilya
* Aldığı kadar un

Yapılışı:
Tereyağını elinizle on dakika yoğurun. Sonra şekerini de ekleyin ve en az 25 dakika yoğurun. Daha sonra nişasta ve unu yavaşça ekleyin. Sert bir hamur elde etmeniz gerekiyor. En son vanilyayı ekleyin. İşin sırrı çok uzun süre yoğurmak. Yoksa hamur çatlar.

İyice yoğurduktan sonra hamurunuzu rulo yapın ve bıçakla verevine kesin. Üzerine çizikler atın. Ben unuttuğum için çiziksiz oldu kurabiyelerim :) Çok kızgın olmayan fırında çok pişirmeden alın. Üzerine soğuyunca pudra şekeri serpin. Yerken nefes alınca uçuşuyor diye pudra şekeri serpmedim, öyle de yiyebilirsiniz. Hepinize afiyet olsun.

2 Şubat 2010 Salı

Mantarlı Ispanak Salatası ve Tırtıl Kurabiye

Sarmaşık Eczanesi'nden (Handenur) aldığım iki tarifi sizlerle paylaşmak istiyorum. Mantarlı ıspanak salatası ilki. Ispanağı salatalarda farklı hallerde kullanmıştım ama bu tarifteki kadar büyük doğranıp da güzel olacağını tahmin etmezdim. Salataların bostana gibi aşırı ufak doğranmışını seven ve iri olursa asla yemeyen babam bile bu tarife bayıldı ve iştahla yedi maşaAllah. Sonra da kime yaptıysam her tadan beğendi. Mayonez yoğurda öyle bir yumuşaklık vermiş ki, tatmaya değerdi. İşte tarifimiz:
-1 demet veya yarım kilogram kadar ıspanağın yaprak kısımları-7-8 tane orta boy mantar-1 büyük kase yoğurt (ben süzme yoğurt kullandım)-1 yemek kaşığı zeytinyağı-1 yemek kaşığı mayonez (katkısız olması için mayonezi evde yapmanızı öneririm)
-tuz, karabiber, pulbiber, fesleğen, kekik, üstüne toz kırmızı biber (ben pulbiber kullandım)-1 tatlı kaşığı zeytinyağı da mantarları sotelemek için
Yapılışı:
Ispanakları ayıklayıp bol suda yıkayın ve kuruyunca elinizle iri iri kırarak salata tabağınıza alın. Üzerine biraz tuz serpip hafif karıştırın, yoksa çok tuzsuz kalıyor.
Mantarları ince dilimleyip 1 tatlı kaşığı zeytinyağında kızgın teflon tavada soteleyin. Renkleri dönünce tuz ve baharatlardan yarımşar çay kaşığı kadar koyup biraz daha kavurup soğumaya bırakın.
Yoğurdu iyice çırpıp 1 kaşık zeytinyağı ve mayonez ekleyin. Mayonezsiz de yapabilirsiniz, bu halde yağ miktarını biraz daha arttırın. İyice çırpın.
Ispanakların üzerine yoğurdu yayın. Soğuyan mantarları da yoğurdun üzerine serpin. En son üzerine toz kırmızı biber ya da pulbiber serpin. Afiyet olsun. Bu resim de ablamlarda yaptığım salataya ait:




İkinci tarifimiz tırtıl kurabiye.
-250 gram tereyağı (oda sıcaklığında yumuşak)
-2 çay bardağı sıvı yağ-3 çay bardağı pudra şekeri-1 çay bardağı yoğurt-aldığı kadar un-arasına reçel/marmelat/bal vs...



Un dışındaki malzemeleri geniş bir kaba alıp iyice karıştırın. Unu azar azar yedirerek ekleyin. Yapışkanlık gider gitmez un eklemeyi bırakın -çok yumuşak bir hamur olacak- Hamuru bir süre özleşene kadar yoğurun. Sonra tırtıl uç takılmış krema torbasına koyup çok hafif yağlanmış tepsiye parmak boyutunda sıkın. Önceden 175 dereceye ısıtılmış fırında üzeri çok hafif kızarana kadar (10 dakikayı bulmaz) pişirin. Fırından çıkarıp soğuttuktan sonra marmelatla iki parçayı tabanlarından yapıştırın. Bu güzel tarifler için Handenur'a teşekkür ederim.
NOT: Fırından çıkardığımda kurabiyeler aşırı yumuşaktı. Ben pişmedi sanıp ikinci kez fırınladım tepsinin birini. Oysa annem soğuyunca sertleşir demişti ama laf dinlemedim :) Neredeyse yanıyordu kurabiyeler, onların resmini koymadım zaten :) Handenur'dan sonradan öğrendim ki kurabiyelerin huyu buymuş. Buradan çıkardığım ders şu oldu:
SİZ SİZ OLUN, MUTLAKA BÜYÜK SÖZÜ DİNLEYİN :)
(İlk yayın tarihi: 20.01.2010)

Çiçek Kurabiyeler


21 Kasım 2009'da yeğenim Hamza paşama diş bulguru yaptık. Teyzesi olarak bazı pastalarını yapmak da bana kısmet oldu. Kurabiye için yapraksarma Ablam'dan aldığım ve daha önce denediğimde her tadanın hayran kaldığı armut kurabiyenin hamurunu kullandım. Ağızda dağılan enfes bir kurabiye oluyor. Bu hamuru tarifindeki gibi yoğurup ikiye böldüm. Parçalardan birine göz kararı kakao ve dolayısıyla pudra şekeri ekleyip tekrar yoğurdum. Sonra bu hamurları kullanarak siyah, beyaz ve ebruli olmak üzere üç farklı çiçek kurabiye yaptık. Halamla bir kaç farklı şekil denedik ve en son çiçekte karar kılındı. Yuvarlamaları halamla ikimiz yaptık. Sağolsun onun da emeği geçti. Gecenin sonuna doğru ikimizde de ayrı ayrı yuvarlayacak hal kalmayınca hamuru karıştırıverdik ve ebruli kurabiyeler oluştu :) Misafirler de çok beğendiler. Kurabiye severlere tavsiye ederim. İşte tarifimiz:

* 250 gr. oda sıcaklığında tereyağ
* 1 su bardağı pudra şekeri
* 2 su bardağı buğday nişastası
* 2yumurta sarısı
* 1 tatlı kaşığı yoğurt
* Aldığı kadar un
* 1 çay kaşığı kabartma tozu
Tereyağına un hariç tüm malzameleri ekleyerek hamuru yoğurun. En son unu ekleyin. Hamur kulak memesinden biraz daha sert olmalıdır. Yoksa yayılır. Hamuru ikiye bölüp bir parçasına göz kararı kakao ve pudra şekeri ekleyin. Şekerin kıvamını anlamak için hamurdan mercimek kadar bir parça koparıp yeyin. Çiğ hamura önyargılı yaklaşan ben bile sevdim, şekerleme gibiydi :) Yani bence o haliyle bile yenebilir :) Sonra istediğiniz şekli verip tepsiye dizerek fırına verin. Isınmış fırında esmerleşmeden pişirin. Hepinize afiyet olsun.


(İlk yayın tarihi: 15.01.2010)

HELAL KURABİYELER








Allah-u Tealâ bizlere helal olan gıdayı bulmayı-kazanmayı-yemeyi emretmiştir. Bu itibarla günümüzde her şeyin içine bir şeyler karıştırıldığını ve bir Büyüğün ifadesiyle neredeyse kaynağından çıkan suya bile haram bulaştığını dikkate alırsak, biz Müslümanların ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini daha iyi anlarız sanırım. Harama bulaşmak ayrıca şükürsüzlük olarak da görülmektedir ve bu konuda Üstad Bediüzzaman Hazretleri "Şükrün mikyası: Kanaattir ve iktisattır ve rızâdır ve memnuniyettir. Şükürsüzlüğün mizânı; hırstır ve isrâftır, hürmetsizliktir. HARAM-HELÂL demeyip rast geleni yemektir." buyurmaktadır. Böyle bir şükürsüzlüğe düşmemek için, ettiğimiz duaların kabul olması için (Hadis-i Şerif'te haram yiyen-giyenin duasının kabul olmayacağı geçiyor), dünyamızı ve ahiretimizi mahvetmemek için, özetle, Cenab-ı Hak (c.c.) öyle emrettiği için; haramdan kaçmak elzemdir. İşte bu nedenle, içeriği haram mı helal mi belli olmayan ve haram katkıları içermesi kuvvetle muhtemel olan gıda boyalarını kullanan arkadaşlara alternatif olması babından, kendimce gıda boyaları denemesi yaptım. Sevgili Handenur, rumma, Cahide Abla ve Cahide Abla'nın sayfasında tariflerini bizlerle paylaşan sevgili jibek'in de bu konuda çok güzel çalışmaları var.

Ben doğal ve helal gıda boyaları denememi yaparken bir taşla iki kuş vurayım diye daha önce denemediğim bir kurabiyeyi denemek istedim ve rumma'nın şeftali kurabiyesini seçtim. Tarife buradan ulaşabilirsiniz. Tarifte değiştirdiğim iki nokta oldu. Birincisi, daha fazla hamur elde etmek için tüm malzemeleri iki katına çıkarıp kullandım. Sadece vanilyayı tek paket kullandım. İkincisi, nişastalı kurabiyeleri çok sevdiğim için un ve nişastayı göz kararı karıştırmayı düşünmüştüm. Ancak tek elle dökerken nişastalar kavanozumdan pofff diye dökülünce, biraz fazla eklemiş oldum :) Burada vermek istediğim asıl mesaj, bu renklendirme çalışmasının istediğiniz herhangi bir kurabiye hamuruyla yapılabiliyor olması. Ben nasıl yaptım? İş dönüşü alel acele yaptığım ve yemeğe kadar yetiştirip bitirmek istediğim için çok zamanım yoktu. O yüzden tüm malzemeleri yoğurup hamuru altıya böldüm. Sonra her bir parçaya boyalarımı ekledim ve göz kararı un ve pudra şekeri eklemesi yaparak hamurlarımı tekrar yoğurdum. Eğer daha fazla zamanım olsaydı, boyayı, hamuru yoğururken koyardım. Böylece un ve şeker ekleme zahmetinden de kurtulurdum. Her iki şekilde de olur, nasıl arzu ederseniz.

Renkleri nasıl elde ettiğime gelince. Biraz kafa yorunca insan gerçekten alternatifler bulabiliyormuş. Gıda boyasız renkli kurabiye nasıl yapılır diye düşündüm ve şunları kullandım. Katı meyve sıkacağında ayrı ayrı sıkılmış havuç, ıspanak ve kırmızı lahana. Elektrikli değirmende çekilmiş çörek otu. Kakao. Ve harika bir baharat olan zerdeçal. Zerdeçalı genellikle diyetisyenler öneriyor iştah kapatıcı olarak. Balığa çok yakışıyor mesela. O kadar tatlı bir sarı ki, ellerinizi bile boyuyor. Urfam'da bu baharatın mercimek çorbası ve bulgur pilavına renklendirici olarak konulduğunu görünce çok şaşırmıştım. Tüm bu malzemeleri, elde etmek istediğim renk koyuluğuna göre göz kararı kullandım. Çörek otu acılaştırabilir diye onu az koydum. Yarım büyük boy havuç, 10 yaprak kadar ıspanak ve sekiz yaprak kadar kırmızı lahana kullandım. Üstünde top olan havuçlu. Diğer turuncu ise zerdeçallı. Hepsini çiğden ekledim hamuruma. Hiç kokmadı. Ama belki pişirseniz şerbet gibi, daha koyu renk olabilir. Bana sadece mor kurabiyeyi yerken çok çok hafif bir lahana kokusu geldi ama sanırım içinde ne olduğunu bildiğim için bir önyargıydı bu. Anne ve babam hiç bir koku almadılar. Tatları da bozulmamıştı ayrıca. Eğer yapay gıda boyası kullanmadan evde kendiniz renklendirme çalışması yapmak isterseniz, bu renkleri tavsiye ederim. Ve hamurlar öyle şirin görünüyorlardı ki, yazıyı eklemek için sabahı bekleyemedim :) Hepinize helal gıdalarla afiyet dolu günler dilerim.
NOT: Arkadaşlar yukarıdaki köprü bağlantılarını tam dört kez ekledim ama ne hikmetse olmuyor. Bu nedenle adresleri buraya yazayım istedim bakmak isteyenler için:
Handenur: http://sarmasikeczanesi.blogspot.com/
rumma: http://www.rumma.org/
Cahide Abla ve jibek: http://cahideninelleri.blogspot.com/
rumma'nın şeftali kurabiyesi: http://www.rumma.org/yemekler/kurabiyeler/seftali-kurabiye.html
(İlk yayın tarihi: 13.01.2010)

1 Şubat 2010 Pazartesi

GAZİANTEP KÂHKESİ (SİMİDİ)




Kâhkeyi Antepli bir tanıdığımız ikram etti ve yedim. O kadar beğendim ki internetten tarifini arayıp buldum. Tadı da güzel oldu. Gaziantepli yapraksarma Ablam, internetten bulduğum tarifte bir yanlışlık varsa düzeltir misin :)
1 çay bardağı süt
1 su bardağı zeytinyağı
1 su bardağı şeker (ama bence biraz daha az koysanız daha güzel olur)
2 yemek kaşığı susam
2 yemek kaşığı çörek otu
2 yemek kaşığı keten tohumu
2 yemek kaşığı anason (evde yoktu ben koyamadım)
1 yumurta (akı içine, sarısı üstüne)
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un (yumuşak kurabiye hamuru kıvamında olacak)
Yumurta akı, süt, yağ, şekeri bir kaba dökün. Sonra baharatları dökün. Sonra un ve kabartma tozu. Güzelce yoğurun. Elinizle hamurdan bir parça koparıp yuvarlayın. Sonra ortasını parmağınızla delin. Tepsiye dizip fırına verin. Afiyet olsun.

(İlk yayın Tarihi 07.05.2009)