sunum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sunum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ocak 2015 Salı

Barilla Konya'ya Teşekkürler

Barilla markasının ürünlerini bilirsiniz. Makarna makarnadır diye düşünmüyorum. Makarnadan makarnaya fark var. Barilla'nın özellikle tasarımı/kalıpları farklı geliyor bana. Bir de içli makarnaları. Bu içli makarnalardan Tortellini Emiliani Formaggi'yi koca Konya'da arayıp bulamadım. Hem de aylarca aradım. Gitmediğim sadece bir iki büyük market kaldı ki o marketleri de özellikle tercih etmiyorum. Neyse nihayetinde bu ürünü nerede bulabileceğime dair Barilla ile iletişime geçtim ancak derdime derman olmadı. Sonunda beni Barilla Konya Bölge Sorumlusu Selim Özbekar Bey'e yönlendirdiler ve aradığım ürüne dair mutlu cevap oradan geldi =) Selim Bey sağolsun konu ile çok ilgilendi. Bu ürünü Konya'da nereden temin edebileceğimi araştıracağını söyledi. Bu süreç içinde ürünsüz kalmamam için bana bir de hediye paketi gönderdi. Doğrusu bunu beklemiyordum. Bu beklenmeyen hediye karşısında hem çok sevindim hem de daha önce denemediğim Barilla çeşitlerini deneme imkanım oldu. Tabi aylarca aradığım peynir dolgulu Formaggi'ye de kavuşmuş oldum. Bir tüketici olarak, Selim Bey'e işine ve müşteri memnuniyetine verdiği önem sebebiyle teşekkür etmek isterim. Tabi tüm Barilla Konya ailesine de. 

İşte fotoğraflar:

Hediye paketim:


Toplu görünüş:


Yana yakıla aradığım Tortellini Emiliani Formaggi =)


Bu da ürünün iç görünüşü:


Spaghetti:


Yumurtalı bukle:


Burgu:


Yine çok merak ettiklerimden Tagliatelle:


Ve Formaggi'nin mutluluğa dönüşmüş hali =)


Hepinize sevgilerimle. Umut hep vâr olsun.

13 Şubat 2014 Perşembe

Balkabağı Köftesi



Merak ettigim balkabagi koftesini sonunda denedim. Tarif sevgili Sergul'un tatli ananesinden. Yapimi zor degil. Mucvere benziyor biraz. Sicakken kitir kitir ve harika. Soguyunca tabi ki gevsiyor. Sergul bu kofteyi sicakken yogurda banip yemenin guzel oldugunu yazmis. Oyle denedim. Evet, gercekten guzel oldu yogurtla. Yaninda da balkabagi kabuklu cayim vardi. Bu cay nasil olustu derseniz, gecenlerde Ibrahim Saracoglu 'hic bir sey bosuna yaratilmamistir. Nari yeyince kabugunu atmayin, demleyip icin, suna suna fayda eder' demisti. Ben de buradan hareketle ev yapimi grip cayimin icine balkabagi kabuklarini da attim. Icerken kabak kokusu geliyordu hafif hafif. Ne harika oldu diyebilirim ne de cok kotuydu diyebilirim. Icilebilir bir caydi iste =) 

Ve iste koftemizin tarifi:

Balkabagini rendeleyin. Bir yumurta kirin. Maydonozu dograyin. Evde yoksa eklenmeyebilirmis maydonoz. Ben ekledim ve guzel oldu. Biraz tuz atin. Azar azar un ekleyerek yogurun. Ancak un miktari cok olmayacak. Hafif civik bir karisim oluyor. Kizgin yagda ince olacak kofteleri kizartin. Eger kalin olursa ici cig kalabilir. Dolayisiyla koftelerin ince olmasi onemli. 

Bu guzel tarif icin Sergul'e ve ananesine tesekkur ederim. Deneyenlere afiyet olsun.

4 Şubat 2014 Salı

Kunculu Akit


Canim Urfam'a ait lezzetlerden. Denemek bu yila nasip oldu. Gercekten harika oluyor. Ustelik cok da kolay. Susam severlere tavsiye ediyorum. Iste ayrintilar:

Malzemeler:
* 1 su bardagi susam
* Yarim su bardagi pekmez

Yapilisi:
1 su bardagi susami yikayip iyice kavurun. Ardindan yarim su bardagi pekmezi ekleyin. Pekmez tellenene kadar kavurun. Yaklasik 10-12 dakika yeterli olacaktir. Ocakta cok tutarsaniz pekmez aciyabilir. Isiya dayanikli bir kabin icini islatin (yuvarlak borcam tipinde bir kap) ve karisimi bu kaba dokun. Yarim santim kalinliginda olmasi yeterli ancak ben az daha kalin doktum. Yaklasik bir santim oldu benimki. Kasigin arkasiyla duzeltin ve soguyup donmaya birakin bir koseye. Soguyup da donmaya baslayinca dilim dilim kesin. Ben sadece bir yonden kestim. Sonra iyice donunca altini hafif atese gosterin ve kalip gibi cikarin. Sonra elinizle istediginiz buyuklukte bolun. Afiyet olsun.




3 Şubat 2014 Pazartesi

Sipsak Mercimek Corbasi (Alisilmisin disinda bir tarif)



Mercimek corbasi icin yillarca pek ugrasildigini gorduk. Icine butun olarak patates, sogan, havuc koymalar. Pistikten sonra malzemeleri stilden gecirmeler... Fakat aslinda tum bu ugraslarla vakit harcamaniza hic gerek yok. Cok hos bir lezzeti cok daha kolayca elde edebilirsiniz. Fakat cocuklar icin daha besleyici olsun, ben bu sebzeleri eklemeye devam edeyim derseniz o baska. Iste tarifimiz:

 Malzemeler:
* 1 su bardagi kirmizi mercimek
* Yarim yemek kasigi tuz
* Yarim yemek kasigini biraz gecen kimyon (İsteğe gore artirilabilir).
* 5,5 ya da 6 su bardağı su

Yapilisi:
Kirmizi mercimegi yikayip dudukluye koyun. Tuzunu ve kimyonunu ekleyin. Uzerine, normalde mercimek corbasi yaparken eklediginizden daha az miktarda su ekleyin. Bu corbanin guzel olmasinin sirri mercimegi cok suyu az olmasi. Yani biraz kivamli olacak. Bir de tum o eklediginiz sebzelerin tadini Allah'in izniyle kimyon sagliyor burada. Kimyonu bol olursa iyi olur yani. Pisirdikten sonra suzme mercimek corbasi olmasini arzu edenler suzgecten gecirebilirler. Sart degil bu adim. Iste hepsi bu kadar. Deneyenlere afiyet olsun.

17 Aralık 2013 Salı

Zerdecalli Karisik Soslu Makarna

Bugun ogle yemegi icin degisik bir sey yapmak istedim. Ramen yaparken noodle'lari baharatla haslamak fikrinden aklima baharatli makarna yapmak geldi. Tarif tamamen uydurmamdir. Icine ne koysam diye dolabi karistirirken buldugumu aldim =) Lezzetini begendim. Makarna severlere tavsiyemdir.

Malzemeler:

* 1 adet patates
* 1 adet sogan
* 3-4 dis sarimsak
* 1 adet havuc
* 2 adet yesil biber (benim biberimin biri ufacik biri kocamandi. Siz orta boy iki biber secebilirsiniz).
* 3 adet ufak boy domates
* 1 tatli kasigi domates salcasi
* Bir miktar zeytinyagi ve bir miktar tereyagi
* Yarim paketten az makarna
* Tuz, karabiber, kori ve zerdecal
* Bir miktar aci sos (aci sevenler icin)
* Sicak su.

Yapilisi:

Makarnayi hasladiginiz suya tuz, zerdecal ve kori ekleyin.

Bir tavada sogani tereyagla kavurun. Sonra sirasiyla havuc, biber ve patatesleri ekleyip kavurun. Aci sosu ve tuzunu ekleyip yeteri kadar sicak su dokun. Kapagini ortup kisik ateste pismeye birakin.

Ikinci bir tavaya cok az miktarda tereyagi koyun. Domatesleri rendeleyin. Ustune de sarimsaklari ufacik dograyip tuzunu da atarak pismeye birakin. Pismeye yakin eger gerekirse cok az sicak su dokebilirsiniz.

Ic harci pisirdiginiz tavaya makarnanin bir kismini ekleyip kirdirmadan karistirin ve servis tabagina alin. Ayirdiginiz az miktardaki makarnayi da bunlarin ustune koyun. En uste sarimsakli domates sos dokun. Taze ya da kuru maydonozla susleyip servis edin. Yaninda tursu guzel gider. Afiyet olsun.

10 Aralık 2013 Salı

Ppopgi (Kore Sekerlemesi)


Thanks Maangchi for the recipe.

Kore lezzetlerinden merak ettiklerimi peyderpey deniyorum. Ppopgi'yi Maangchi'de gordum ve gercekten merak ettim. Yapilisi cok ilginc. Ancak tadi da bir o kadar guzel.

Malzemeler:
* 1,5 yemek kasigi+1 cay kasigi esmer seker
* 1 cay kasigi kabartma tozu (Tarifte bir cimdik yaziyordu. Ben deneyerek 1 cay kasiginin uygun miktar olduguna karar verdim).
* 1 adet tahta sis

Yapilisi:
1,5 yemek kasigi esmer sekeri isiya dayanikli bir kepceye koyun (Resim 1) (Tava gibi, sekere gore buyuk olacak bir kaba koymayin cunku yaniyor. Bakiniz son resim). Orta ateste sekeri eritin. Bu noktada tahta cubukla karistirarak daha kolay erimesini saglayabilirsiniz. Seker tamamen eriyince(Resim 2) kabartma tozunu atip karistirin ve rengin koyu kahverengiden sutlu kahveye dondugunu gorun (Resim 3).
Isiya dayanikli bir yuzeye 1 cay kasigi esmer sekeri yayin. Ortalayarak tahta sisi koyun (Resim 4). Erimis sekeri buraya dokun. Alti duz bir seyle ustune hafifce bastirip bese kadar sayin. Bu noktada dikkat etmeniz gereken basilan kabin parlak (nikelajli) bir kap olmamasi. Ben ilk denememde Resim 4'te gorulen sutluk ile bastirdim ancak sonuc husran oldu (Bakiniz son resmin sag tarafi). Yapisti yani. Ancak sonraki denemede mat bir aluminyum tencere kullandim (Resim 6) ve hic yapismadi. 
Bastirdiginiz seyi kaldirir kaldirmaz bir kurabiye kalibi ile ustune hafifce bastirip sekil verin. Ben yapima baslarken yanima kalip almayi unuttugum icin, beklersem donacak diye elimin altinda biseyler aradim sekil vermek icin ve dev boy cakmagi gordum. O sekli cakmagin dibiyle verdim yani =)

Ppopgi gercekten cok lezzetli idi. Ben bayildim. Ozel misafirler icin, cocuklar icin, kendiniz icin yapabilirsiniz =) Yapmadan once Maangchi'nin videosunu izlemeniz sizin icin yararli olacaktir.





Umarim sizler de dener ve seversiniz. Yeni bir yazida gorusmek umidiyle. Umut hep vâr olsun.

1 Ağustos 2013 Perşembe

RAMEN (Ramyeon) (Korean Noodle Soup)-FAVORİLERİMDEN


Daha evvel Kore dizi ve filmlerine merak sardığımdan bahsetmiştim. Bununla birlikte Kore mutfağı da otomatikman hayatıma girmiş oldu. İyi ki de girdi. Şimdiye dek denediğim tariflerin hepsini beğendim. Merak ettiğim yemekler için hakiki tarifleri bulmaya çalışıyorum ki aslına uygun olsun. İnternette pek çok saçma tarifler var çünkü. Bu noktada Maangchi'nin bloğu ve youtube çok işime yaradı. Şimdiye kadar denediklerim geleneksel Kore pirinç keki gyungdan, yumurta rulosu, ramen, pirinç şehriyeli tavuk ve baharatlı kızarmış balık oldu. Gerçekten hepsi de birbirinden güzeldi. Ancak içlerinden ramen, vazgeçilmez favorilerimden oldu. O kadar ki farklı bir kültüre ait yemeği canımın çekeceğini, sık sık yapıp yemek isteyeceğimi söyleseler inanamazdım. Ancak böyle oldu =) Ramen hakkındaki görüşlerimi daha evvel şurada belirtmiştim. Ben bu yemekle anladım ki önyargılı olmak, bizim kültürümüzdeki gibi "keçinin yemediği ot başına vururmuş" demek hakikaten yanlışmış =) Şimdi adeta haftada en az bir kez yapıp yemek istediğim lezzetlerden oldu. Üstelik iftar için dahi yaptım, düşünün artık. Ablam ve eniştemin de favorilerinden =)

Kore dizilerinde bol bol gördüğüm ramenin hazır satılanları da var ülkemizde. Ancak yazık ki Koreliler haram hayvanı da yedikleri için, hazır ramenlerin içinde ya da soslarında bu hayvanın maddelerinin bulunması kuvvetle muhtemel. Dolayısıyla helal gıda için en temizi evde kendim yapmaktı.

Yapmadan evvel bir hayli araştırdım. Hani Ayna programından falan Japonlar'ın udon'unu biliyorduk, taze kesilmiş kurutulmamış çubuk makarnadan sulu yemek yapmak. Koreliler'in rameninin udondan temel farkı ise kurutulmuş noodle ile yapılması. Ramen hakkında yaptığım araştırmalarda edindiğim bilgiler şöyle oldu:

* Kesinlikle çok sıcak olmalı. Soğuk ramenler de var ama sıcak tüketileni çok sıcak olmalı.
* Üstünde yeşil soğan ve susam, içinde ise acı, baharat ve bulyon olmazsa olmazlardan.
*Yumurta da genellikle kullanılıyor ve içine istediğiniz sebzeyi ekleyebiliyorsunuz.

Koreliler ramen için balık bulyon kullanıyorlar genelde. Toz halinde olanlardan. Bense hazır bulyon kullanmak istemediğim için tavuk suyu ile yaptım. İçine istediğinizi ekleyebiliyorsunuz. Ben kendi uydurduğum sade tarifi denedim ve gerçekten çok beğeni aldı tadanlardan. İşte benim ramen tarifim:

Malzemeler:
* 2 adet noodle (kişi sayısına göre artırılabilir)
* 1 çay kaşığı kekik
* 1 çay kaşığı kimyon
* 1 çay kaşığı acı sos (benim kullandığım sos çok yoğun bir tada sahip. Bunu artırabilirsiniz. Acı sos yoksa acı toz biber kullanılabilir)
* 1 çay kaşığı kuru reyhan
* Yarım çay kaşığı köri
* 1 çay kaşığı susam yağı
* 1 yemek kaşığı soya sosu (ben Kühne markasını kullanıyorum)
* Göz kararı karabiber
* Göz kararı tavuk suyu
* Göz kararı normal su
* 3 adet taze soğan (çok iriyse daha az kullanabilirsiniz, sadece üstüne ekleniyor)
* Susam

Yapılışı:
Tavuk suyu ve normal suyu geniş bir tencerede kaynatın. Zira noodle'lar pişerken açılacak. Tencere bu nedenle çok ufak olmamalı. Bu su karışımı, noodle pişince bitmeyecek kadar çok olmalı. Adı üstünde bu bir noodle çorbası çünkü.

Kaynayınca içine baharatları ekleyin. Sonra susam yağı, soya sosu ve acı sosu ekleyin. Kaynamaya devam ederken önce birinci noodle'ı, sonra ikinci noodle'ı suya atın. Yani hepsini bir anda değil, tek tek atın. Makarna pişirir gibi karıştırmayın. Sadece hafif hafif karıştırabilirsiniz. Pişince servis tabağına alın ve üstüne önce yeşil soğan sonra susam ekleyip afiyetle yeyin (Koreliler önce noodle'ları sonra baharatları ekliyorlar. Bazen böyle de yapıyorum, ikisi de güzel oluyor).

Şunu da eklemeden geçemeyeceğim. Eskiden yemek yeme çubuklarının (chopsticks) insanlara eziyet etmek için üretildiğini düşünürdüm. Ancak bazı yemeklerin tadı hakikaten chopstick ile çıkıyor. Ki ramen de bunlardan. Birisi bana nasıl kullanacağımı göstermemesine rağmen ben bile kullanabiliyorum ve inanın çatal kaşıkla yemekten farklı bir lezzet oluyor. Her yemek aslına uygun yenilmeli. Nasıl ki Konyamız'ın meşhur fırın kebabı çatal kaşık kullanmadan elle yenir, aslı budur, ramen de chopstick ile yenmelidir. İmkanı olanlara tavsiyemdir. Koreliler rameni chopstick ile yeyip, suyunu da ya kaşıkla içiyorlar ya da tası tepelerine dikerek içiyorlar. Usulü bu yani.

İşte fotoğraflarımız:









Yeni bir yazıda görüşmek ümidiyle. Umut hep vâr olsun.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Pirinç Şehriyeli Tavuk (Chicken with Rice Vermicelli)


Büyük bir hız ve hevesle Kore lezzetlerine devam =)

Her zaman söylerim ön yargılı olmanın iyi olmadığını. Ancak yaşadıkça, aslında benim de bazı konularda ön yargılı olduğumu fark ediyorum. Ve zamanla anlıyorum ki, ön yargılar aslında insana çok şey kaybettirirmiş. Kore lezzetleri de böyle. Mesela nasipse ilerideki günlerde tarifini paylaşacağım ramen şu an en favori lezzetlerimden. Oysa düne kadar bana sorsanız bu yenir mi diye düşünürdüm. Fakat deneyince gördüm ki "bu yenir mi!" düşüncesi şöyle dursun, bu her gün yapılıp yense bıkılmayacak bir lezzetmiş. İşte ramen için markete noodle almaya gittiğimde sürekli gördüğüm rice vermicelli yani pirinç şehriyesini de merak ediyordum. Bir gün aldım deneyim diye ancak nasıl pişirildiğini, nerelerde kullanıldığını bile bilmiyorum. İnternetten biraz araştırdım. Hem çorbalarda hem de yemeklerde/kızartmalarda filan kullanılıyormuş. Ben de kendi tarifimi oluşturdum ramen tarifimden esinlenerek. Ve ortaya gerçekten güzel bir lezzet çıktı. İlk yaptığım rice vermicelli varken tevafuken arkadaşım Hatice abla da bize yemeğe geldi. Tek kelimeyle ifade edeyim, bayıldı =) Bana içinde neler olduğunu sordu. Hal böyle olunca çok sevindim tabi =) Üstelik ilk denememde Korelilerin yapış stiline uymadığım için şehriyeler kırılmış, tel şehriyeye dönüşmüştü. Kendime göre güya kırmayayım diye kalın ahşap spatula ile karıştırmış ve tencereye fazla kaşık sokmayarak tencerenin kapağını örtüp sallamak suretiyle karıştırmıştım. Ancak buna rağmen kırıldı şehriyeler. Yani görünüm karmaşıktı biraz. Böyle olduğu halde beğenilince çok sevindim. İkinci denememi Koreliler gibi yaptım ve şehriyeleri hiç kırmadan tabağa almayı başarabildim =) Bu defa görünümü de daha güzel oldu. Neticede anladım ki, Korelilerin rice vermicelli'yi böyle pişirirken bir bildikleri varmış =) 

Bir diğer ön yargım ise yemek yeme çubuklarına yani chopstick'lere idi. İnsanlar kaşık ve çatal dururken niçin bunu kullanıp kendilerine eziyet ederler diye düşünürdüm. Ancak hiç de eziyet değil, aksine büyük bir keyifmiş. Chopstick ile yediğim ilk yemek ramen idi. Ablamlarda ramen pişirmiş ve eniştemin Çin'den getirdiği chopstick'leri kullanmıştım yerken. Bu ise ikinci denemem ve bunda sevgili arkadaşım Songül'ün Vietnam'dan getirdiği ancak kullanmaya kıyamadığım için yıllardır dolap bekleyen harika chopstick'leri kullandım. Doğrusu bunlarla yemenin keyfi bir başkaymış. Şimdiye dek kullanmadığım için pişman oldum. Nasıl kullanılacağını bilmememe rağmen dizilerde filmlerde gördüğüm gibi tutup başladım ve yemek bitene kadar çatal-kaşık kullanmadım. Çok keyifliydi doğrusu =)

Şimdi kendi uydurduğum tarife geçelim:

Malzemeler:
* 2 adet salçalık (kapya) biber (ben derin dondurucudaki biberlerimden kullandım)
* 2 adet yeşil biber
* 1 adet soğan
* 2 diş sarımsak
* 80 gr rice vermicelli (pirinç şehriyesi)
* 1 küçük çorba tası dolusu didiklenmiş tavuk
* 1 çay kaşığı kimyon
* 1 çay kaşığı kekik
* 1 çay kaşığı reyhan
* 1 çay kaşığı köri
* 1 çay kaşığı tuz
* Bir miktar karabiber
* 1 çay kaşığı susam yağı
* 1 yemek kaşığı soya sosu
* 2 çay kaşığı acı sos
* Zeytin yağı
* Az miktarda tavuk suyu ve kaynar su







Yapılışı:
Neden bilmiyorum ama Koreliler her şeyi julyen doğruyorlar. Doğrusu görünümü de çok hoş oluyor. Elinizdeki tüm malzemeleri (tavuk da dahil) julyen doğrayın. Tavaya bir miktar zeytinyağı koyup sırasıyla soğanları, yeşil biberleri, kapya biberleri ve sarımsakları soteleyin. En son tavuğu ekleyip soteleyin. Hepsi pişince ocağı söndürüp susam yağı, soya sosu, acı sos ve baharatları ekleyip karıştırın ve soğumasın diye ağzına bir kapak örtün.




Bir tencerede az miktardaki tavuk suyunu ve normal suyu kaynatın. Bu suya isterseniz bir çay kaşığı kimyon ekleyin. Ben ilk denememde ekledim. İkincisinde eklemedim. İkisi de güzel oldu ancak görünüm bakımından sade olanı daha güzeldi. Pirinç şehriyeleri bembeyazdı. Diğerinde ise haliyle rengi değişmişti. 

Yaklaşık 5-8 dakika sonra pişiyor pirinç şehriyeleri. Makarna gibi kontrol ederek anlayabilirsiniz pişme durumunu. Çok ince olduğu için çabuk pişiyor. Fazla tutmayın, hamur olur. Pişen şehriyelerin içine çeşmeden bir miktar soğuk su ekleyin ve hafifçe karıştırıp (kaşık sokmadan, kırmadan!) süzün. Sonra şehriyeleri elinizle yuvarlak bükümlü bir halde servis tabağına alın ve tavadaki içi üstüne koyup servis edin.


Bu ikinci denememin fotoğrafı. Bunu yaparken tüm malzemeyi yarıya indirerek kullandım. Tam iki kişilik oldu.


Bu kırılmış olan ilk denemem ise yukarıdaki listede yazan miktarda malzemeyle yapıldı ve dört kişilik.

Güzel bir lezzet. Tavsiye ederim. Hepinize sevgilerimle.