Zengin fakat cimri bir babanın gölgesinde imkansız bir aşkı tadan Eugenie’nin dokunaklı hikayesini anlatan "Eugenie Grandet", Balzac’ın en akıcı ve enZengin fakat cimri bir babanın gölgesinde imkansız bir aşkı tadan Eugenie’nin dokunaklı hikayesini anlatan "Eugenie Grandet", Balzac’ın en akıcı ve en güçlü eserlerinden biri. Cimriliğinden kardeşine bile yardım etmeyen Baba Grandet’nin üzerinden zenginlik ve cimrilik temalarına dokunan Balzac, taşra yaşamında paranın insanları nasıl değiştirdiğinin alegorisini bizlere sunuyor. Yeğeni Charles’ın evine ansızın gelmesiyle kardeşinin maddi sorunlar nedeniyle intihar ettiğini öğrenen Grandet, yeğenini derhal Hindistan’a yollamaya karar verir. Bu arada kızı Eugenie ve eşiyle olan ilişkisi de tamamen maddiyatına korumaya bağlı olan karakterin altınları olduğunu eşi ve kızı dahil olmak üzere kimseye söylemediğini ve parasızlıktan yakınarak evde adeta terör estirdiğini de belirtmek gerek. İşte bu noktada kalbini Charles’a kaptıran Eugenie, Hindistan’a gitmek zorunda alan Charles’la ayrılmak zorunda kalıyor. Yıllar geçtikçe amcasından farkı kalmayan Charles’ın döndüğünde mevki ve para için Eugenie’nin yıllardır süren aşkına cevap vermemesiyle hikayesini tamamlayan Balzac, babasına benzememek için çabalayan Eugenie’yle bir taşra tragedyasına imza atıyor. "Tılsımlı Deri" ve "Vadideki Zambak" kadar güçlü olmasa da en az onlar kadar etkileyici kalemiyle mutlaka okunması gereken Fransız klasikleri arasında.
İlk görüşte aşık olup kur yaptığı sahne sanatçısının daha sonradan erkek olduğunu öğrenmesiyle dünyası allak bullak olan Sarrasine’in trajikomik hikayİlk görüşte aşık olup kur yaptığı sahne sanatçısının daha sonradan erkek olduğunu öğrenmesiyle dünyası allak bullak olan Sarrasine’in trajikomik hikayesini okuyucuya sunan "Sarrasine", Balzac’ın okurken en keyif aldığım eserlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Kısa olması sebebiyle ünlü yazarın süslü dilinin aşırıya kaçmadığı eserde özellikle hikaye içerisinde hikaye anlatımı oldukça dikkat çekici. Kitabı okurken Lord Byron, Homeros ve Diderot’a yapılan göndermeler dikkatlerden kaçmıyor. Yazarın bibliyografisini merak edenler mutlaka okumalı.
Sınıf farklılığının getirdiği amansız savaşın ortasına ezilen küçük Pierrette'in trajik öyküsünü melodrama kaçmadan gerçekçi bir dille anlatan "PierreSınıf farklılığının getirdiği amansız savaşın ortasına ezilen küçük Pierrette'in trajik öyküsünü melodrama kaçmadan gerçekçi bir dille anlatan "Pierrette", melankolik yapısıyla okuyucuda buruk bir tat bırakan etkileyici bir novella. Kısaca özetlemek gerekirse: Pierrette’i yanlarına almadan önce sonradan gelen parayla kendilerini sosyetenin bir parçası haline getirmeye çalışan kuzenleri Rogron’lar, ne kadar uğraşsalar da görgüsüzlükleri sebebiyle bunu başaramazlar. Bunun üzerine kendi çıkarları için Pierrette’i yanlarını alırlar ve Pierrette için bir türlü uyanamacağı kabus başlamış olur. Balzac, küçük dünyaların küçük insanlarının devamlı kaos yaratarak kendilerine zindan ettikleri bu hayatı okuyucuyla paylaşarak, sınıfsal ayrımcılığı önemsemeyen gelecek neslin bu savaşı kazanmak için verdiği kayıpları Pierrette üzerinden bizlere veriyor. Bunu yaparken her detayı en ince ayrıntısına kadar anlatmayı yine ihmal etmeyen yazar, çıkar çatışmasındaki her karakterin kendine ait bireysel ve ruhsal özelliklerini de eklemeyi başarıyor. Okuması zaman zaman zor olsa da Balzac’ın bu kadar küçük bir dünyadan bu kadar büyük bir etki yaratması yine kaleminin ne kadar güçlü olduğunu gösterir nitelikte.
Temmuz İhtilali sonrasındaki burjuva ikiyüzlülüğünü ve tefeci kapitalizmini iki kız kardeşin benzer ama farklı evlilikleri üzerinden eleştirel bir dilTemmuz İhtilali sonrasındaki burjuva ikiyüzlülüğünü ve tefeci kapitalizmini iki kız kardeşin benzer ama farklı evlilikleri üzerinden eleştirel bir dille anlatan "Bir Havva Kızı / Une fille d'Ève", zamanının Fransa’sında kadın olmanın zorluklarını sosyetik bir bakış açısıyla okumamızı sağlıyor. Kısa sayfa sayısına rağmen oldukça zor bir anlatım diliyle kitabı kaleme alan Balzac’ın aynı bir film gibi karakterleri başta tanıtıp olayları geriye alarak anlatması yazarın yeteneğini bir kere daha gözler önüne seriyor. Politik alt metni sebebiyle takibi kolay olmayan hikayesine rağmen karakterlerin yaşadıklarıyla az çok empati kurmak mümkün. Politik çatışmalarda toplumsal cinsiyetin rollerini güzelce eleştiren kitabın finali ise cinsiyetten bağımsız daha çok sınıfsal ve politik bir zemin üzerine oturuyor. Tam notum: 3.5/5
Taşra yaşamındaki sorunları ve kültürel farklılıkları okuyucuya sunan "Evde Kalmış Kız / The Old Maid / La Vieille Fille", zamanının Fransa’sında yaşaTaşra yaşamındaki sorunları ve kültürel farklılıkları okuyucuya sunan "Evde Kalmış Kız / The Old Maid / La Vieille Fille", zamanının Fransa’sında yaşayan taşra insanlarının maddi ve manevi bağlılıkları nedeniyle hayatlarını nasıl heba ettiklerini anlatıyor. Kısa sayfa sayısına rağmen Balzac’ın yine oldukça ağır bir dille kaleme aldığı eseri okurken nasıl zorlandım anlatamam. Yazarın hikayeden çok etrafta duyulan sesin dışarıdan nasıl duyulduğu gibi detaylara oldukça fazla zaman ayırması yüzünden hikayeye odaklanmakta ciddi sorunlar yaşadığımı belirtmeliyim. Buna rağmen, taşra yaşamında neler yaşandığını net bir şekilde okuyucuya yansıtmayı başaran kitabın ikinci yarısı okuyucuya biraz daha rahat bir okuma keyfi sunuyor. Matmazel Cormon’ın içinde bulunduğu “kutsal” sınırlar içindeki aşk üçgeninde yaşananları okurken resmen tüm karakterlere üzülüyorsunuz. Kısaca, yazarı daha yakından tanımak isteyenlere öneririm.
Hayatını "mutlak"ı aramaya adayarak ailesini bilime feda eden saplantılı bir bilimadamının çöküşünü konu alan "Mutlak Peşinde / The Quest Of The AbsolHayatını "mutlak"ı aramaya adayarak ailesini bilime feda eden saplantılı bir bilimadamının çöküşünü konu alan "Mutlak Peşinde / The Quest Of The Absolute / La Recherche De L'Absolu", Balzac’ın "İnsanlık Komedyası" altında topladığı etkileyici eserlerden biri. Aynı "Tılsımlı Deri" ve "Louis Lambert"de olduğu gibi kendini tüketen bir karakteri ele alan eserde aslında mutluluğun yanı başımızda sevdiklerimizle beraber olduğunun metaforu yapılıyor. Balthazar karakterinin mutlağı arama takıntısıyla aslında bir nevi kumar takıntısının başta birey ve aile üzerindeki yıkıcı etkisini okuyucuya sunan Balzac, etkileyici süslü diliyle sizi bir ailenin acı bir şekilde yıkılışına ortak ediyor. Açıkçası okudukça aileyi kurtarmak adına elimden bir şey gelmediği için sinir olmaya bile başladım diyebilirim. Bir "Tılsımlı Deri" değil belki ama felsefi anlamda düşündürücü ve güçlü bir yapıya sahip. Mutlaka göz atılmalı.
Annesi tarafından yeterli ilgi görmediği için anne eksikliği çeken 20’li yaşlardaki Felix’in, seçme şansı olmadan evlendirilmiş iki çocuk annesi kendiAnnesi tarafından yeterli ilgi görmediği için anne eksikliği çeken 20’li yaşlardaki Felix’in, seçme şansı olmadan evlendirilmiş iki çocuk annesi kendisinden 6 yaş büyük Henriette ile olan platonik aşkını konu alan "Vadideki Zambak", odak noktasına ilk saf aşkı alarak derin karakter psikolojileriyle romantik akıma yön vermiş bir kitap. Balzac’ın dilini hakim olanların okumasını önerdiğim kitapta Felix’le Henriette arasında geçenler kitabın finaline kadar çözümlenmiyor. Bu da doğal olarak hikayenin ağır aksak ilerlemesine neden oluyor. Buna rağmen, harika mektup finaliyle karakterlerin davranışlarının biraz daha sağlam bir düzleme oturarak okuyucuyu etkilemeyi başarıyor. Kitabı kurken Balzac’ın neden bu kitabı diğer kitaplarının üzerinde tuttuğunu anlamak çok da zor değil; çünkü yazarın ne kadar emek verdiğini doğa ve karakter betimlemeleriyle görmek mümkün. Yine de Henriette ile Felix arasında yaşananlar Anna Karenin ve Vronski veya Elizabeth Bennet ve Darcy kadar çarpıcı ve etkileyici değil.
Honore de Balzac’ın “Felsefi İncelemeler” başlığı altında bir araya gelen romanlardan biri olan “Louis Lambert”, yazarın süslü diline bir kere daha şaHonore de Balzac’ın “Felsefi İncelemeler” başlığı altında bir araya gelen romanlardan biri olan “Louis Lambert”, yazarın süslü diline bir kere daha şahitlik olduğumuz “istenç” ve “inanç” kavramlarını inceleyen bir nevi otobiyografik bir roman. Yazarın ilk ağızdan genç yaşlarda tanıdığı yaşıtlarından oldukça farklı Louis Lambert’in trajik hayatını anlattığı kitapta sevgi teması tabii ki romanın kalbini oluşturuyor. Yine de fazla detaya girmesi ve de hikayeyi felsefi çözümlemelerle zaman zaman bölmesi kitabı okuması epey zor bir hale sokmuş. Bu yüzden “Louis Lambert”i ancak yazarı daha iyi tanımak ve bibliyografyasına hakim olmak isteyenlere öneririm.
Gücünü fantastik bir öğeden almasına rağmen gerçekçilik (realizm) akımının öncüllerinden biri olan “Tılsımlı Deri / The Wild Ass's Skin / La Peau de cGücünü fantastik bir öğeden almasına rağmen gerçekçilik (realizm) akımının öncüllerinden biri olan “Tılsımlı Deri / The Wild Ass's Skin / La Peau de chagrin”, Fransız yazar Balzac’ın kaleminin ne kadar güçlü olduğunu her satırında okuma şansı bulduğumuz etkileyici ve sürükleyici bir eser. Balzac’ın eleştiri odağında burjuvazinin bulunduğu kitapta son parasını kumarda kaybettiği için intihar etmeye karar veren yazar Raphael’in intihar etmeden hemen öncesinde girdiği antikacı dükkanında bulduğu her dileği yerine getiren bir deriyi bulmasının hemen ardından değişen hayatını bizlere sunuyor. Derinin tek kötü yanı her dilekte biraz küçülmesi ki derinin yok olması demek karakterin öleceği anlamına geliyor. Raphael’in burjuva hayatında istediği kadar parası olmasına rağmen bir türlü aradığı sevgi dolu huzurlu hayatı bulamamasıyla Balzac, insanların sınıf farkı olmaksızın ihtiyaç duyduğu sevgi temasına dikkat çekmekte. Raphael’in kontes Feodora’ya olan karşılık bulmayan aşkı ve zamanında evlerinde kaldığı sırada piyano dersi verdiği iyi kalpli ve yardımsever Pauline’e gitgide büyüyen sevgisiyle paranın insanları ne kadar değiştirdiğini bizlere gösteriyor Balzac. Burjuvazinin zayıf gördüğü insanları ezmekten zevk aldığının altını çizen yazarın kitabında Shakspeare, Rebalais ve Cervantes gibi diğer yazarlara yaptığı referanslar ise yazarın ne kadar donanımlı olduğunu gösteriyor. Ünlü yazarın mutlaka okunması gereken eserlerinden.