yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
25 Şubat 2025 Salı
TOPLUM AHLAKI...Bireylerin Sorumluluğu...
Toplumlar kendi coğrafyalarında, yüzyıllar boyunca, her çağın şartlarına göre yapılan düzenlemelerle süregelen bir ahlak anlayışına sahiptir. Bu ahlak anlayışı toplumdan topluma değişiklik gösterir. Her toplumun ahlak anlayışı farklıdır. Ancak, bazı temel prensipler vardır ki; en ilkel toplumdan en gelişmiş toplumlara kadar aynıdır, değişmez. Örneğin, cinayet ve hırsızlık her toplum için suçtur.
Toplum ahlakını, toplumu meydana getiren bireylerin oluşturduğunu düşünebiliriz ama bu çok da doğru değildir. Kişilerin ahlakı her zaman toplum ahlakıyla bağdaşmayabilir. Çünkü, toplum homojen bir yapıdır ve bu yapı içerisinde her bireyin hakkı, hukuku vardır ve korunması gerekir. Kişilerin ahlakı, toplumu bağlamaz. Toplum içinde ahlaksız insanlar olur ama ahlaksız toplum olmaz, olamaz. Ahlaksız toplumlar, varlıklarını uzun süre devam ettiremezler. İnsanlık tarihinde bu yüzden yok olmuş, bu güne gelememiş kavimlerin varlığını biliyoruz.
8 Mart 2020 Pazar
EV TELEFONU...İptal...İşlem Tamam...
Evdeki telefonumuzu kapatmak istediğim halde kararsız kalmamın sebeplerini anlatmak için önceki iki yazımdan biri, EV TELEFONU...Bir Zamanlar... ile EV TELEFONU...İlk Telefonumuz... da duygularımı kaleme almıştım. Telefonu eve bağlatmak için yıllarca babamızın verdiği uğraşları, bu güne kadar değişmeyen numarası, aile yadigarı olması onu değerli kılıyor. Ayrıca, eski telefonların zili çaldığında her an bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. Uzun yıllara yayılmış dostluk ve akrabalık bağları ile bağlı olduğunuz kişiler veya onların yakınları eski defterleri karıştırırken telefon numaranızı çevirebilirler.
Cep telefonlarının yaygınlaşmasından sonra sabit telefonlarda kullanıcı sayısının azaldığını biliyorum. Yakın çevremde de bunu gözlemliyorum. Evde yaşlısı kalmamış aileler sabit telefonu elde tutmayı gereksiz buluyor. Ben de şahsen iki arada bir derede kalmışlığın huzursuzluğunu yaşarken duygularıma gem vurup, telefon hattımı iptal ettirmeye karar verdim. Kararımı verdim vermesine de bu nasıl olacak. Zira, internetim sabit telefon hattından bağlanmıştı. Bunu, bilse bilse Telekom bilir deyip, vaktiyle PTT'den bin bir zorlukla aldığımız telefonumuzun akıbeti hakkında karar vermek üzere Telekom'un yolunu tuttum.
Cep telefonlarının yaygınlaşmasından sonra sabit telefonlarda kullanıcı sayısının azaldığını biliyorum. Yakın çevremde de bunu gözlemliyorum. Evde yaşlısı kalmamış aileler sabit telefonu elde tutmayı gereksiz buluyor. Ben de şahsen iki arada bir derede kalmışlığın huzursuzluğunu yaşarken duygularıma gem vurup, telefon hattımı iptal ettirmeye karar verdim. Kararımı verdim vermesine de bu nasıl olacak. Zira, internetim sabit telefon hattından bağlanmıştı. Bunu, bilse bilse Telekom bilir deyip, vaktiyle PTT'den bin bir zorlukla aldığımız telefonumuzun akıbeti hakkında karar vermek üzere Telekom'un yolunu tuttum.
26 Şubat 2020 Çarşamba
EV TELEFONU...İlk Telefonumuz...
Bir önceki Ev Telefonu...Bir Zamanlar...başlıklı yazımda anlattığım gibi ailemin 70'li yıllardaki telefon bağlatma hevesi kursağında kalmış, hayalleri suya düşmüş olabilir ama her şeye rağmen hayat devam eder. Gel zaman git zaman 80'li yıllara gelindiğinde telefon görüşmeleri eziyet olmaktan çıkmış, ahizeyi kaldırır kaldırmaz çevir sesi geliyordu. Belli ki telefon şebekeleri ıslah edilmiş ve sistem yeni yatırımlarla bir nebze de olsa rahatlamıştı. Telefon alt yapısına yapılan yeni yatırımların farkındaydık ama eve telefon bağlatma konusunda babamın herhangi bir gayreti olmadı.
Nasıl olsa acil durumlarda iş yerindeki telefonları kullanıyorduk ve PTT'nin madeni jetonla çalışan ankesörlü telefonları da haberleşmede işe yarıyordu. Söylenenleri geç algılayanlar için ara sıra hala kullandığımız 'jeton düşmedi' veya 'köşeli jeton kullanmak' gibi argo deyimler o günlerden kalmadır.
Nasıl olsa acil durumlarda iş yerindeki telefonları kullanıyorduk ve PTT'nin madeni jetonla çalışan ankesörlü telefonları da haberleşmede işe yarıyordu. Söylenenleri geç algılayanlar için ara sıra hala kullandığımız 'jeton düşmedi' veya 'köşeli jeton kullanmak' gibi argo deyimler o günlerden kalmadır.
18 Şubat 2020 Salı
EV TELEFONU...Bir Zamanlar...
Geçtiğimiz yıldan beri aklımda. Doluya koyuyorum almıyor, boşa koyuyorum dolmuyor. Bir türlü bir karara varamadım. Evdeki sabit telefonu kapatıp, kapatmamak konusunda kararsız kaldım. Telefonun kampanya süresi dolduğu için de acele karar vermem lazım. Bu arada, yaşantımız da adeta kampanyalara endekslendi. Hele ki cep telefonlarını kampanyasız kullanan yoktur herhalde. Bu durumda akla bir soru geliyor ister istemez. Kurumlar kampanya fiyatları ile zarar etmediğine göre kampanyasız fiyatlar neden o kadar pahalı. Gerçi, normal görüşme fiyatlarını bilmiyorum ama maazallah, vaktinde yenileme yapmaz da bir kaç gün de olsa normal tarifeden kullanırsak sanki ocağımıza incir ağacı dikecekler, o derece de korkuyoruz.
Konumuza dönersek, sabit telefonun kapatılmasındaki bu kararsızlığım size tuhaf gelebilir. Alt tarafı bir telefon diyebilirsiniz. Ancak, bu dediğiniz şimdi için geçerli. 70'li yıllarda hatta 80'li yılların sonlarına kadar eve telefon almak kolay değildi. Devlet yatırım yapmadığı için PTT Genel Müdürlüğüne bağlı İstanbul Telefon Baş Müdürlüğü mevcut şebekenin çalıştırılmasından başka bir iş yapmıyordu. Aslında, mevcudun işletilmesinde de zafiyetler vardı. Telefonları kullanabilmek için hat gelmesi (çevir sesi) beklenirdi. Telefonu çok kullanan insanların çevir sesini getirecek totemler icat ettiklerini sonradan çok dinledik.
Konumuza dönersek, sabit telefonun kapatılmasındaki bu kararsızlığım size tuhaf gelebilir. Alt tarafı bir telefon diyebilirsiniz. Ancak, bu dediğiniz şimdi için geçerli. 70'li yıllarda hatta 80'li yılların sonlarına kadar eve telefon almak kolay değildi. Devlet yatırım yapmadığı için PTT Genel Müdürlüğüne bağlı İstanbul Telefon Baş Müdürlüğü mevcut şebekenin çalıştırılmasından başka bir iş yapmıyordu. Aslında, mevcudun işletilmesinde de zafiyetler vardı. Telefonları kullanabilmek için hat gelmesi (çevir sesi) beklenirdi. Telefonu çok kullanan insanların çevir sesini getirecek totemler icat ettiklerini sonradan çok dinledik.
27 Ocak 2020 Pazartesi
ELMALI KEK...Kek Pişirmenin Püf Noktaları...
Kek pişirmeyi sevdiğimi hep söylerim. Sebebi de pratik olması. Kurabiyeler, çörekler gözümde büyür. Çok ender de olsa kurabiye hamurunu yoğurmaya başladığımda hamurla uğraşmanın ne kadar da keyifli ve eğlenceli olduğunu anlıyorum. Ayrıca, kurabiyelere değişik şekiller vermek de hoşuma gitmiyor değil. Elbette bir gün bir kere daha kurabiye hamuru yoğururum. Daha önceleri hem tereyağlı hem de margarinli fındıklı kurabiye pişirmiştim de ne çok övgü almıştım.
Esas övgüyü kendi damağım bana hissettirmişti ama belli etmemiştim. Bir kere kurabiye pişirdim diye övünmek de neyin nesiymiş. Övünmeyi sevmem ama gören, tadan olur da methederse başım üstüne kabul ederim. Malum, marifet iltifata tabidir. İlk denediğimde Fındıklı Kurabiye'm çok lezzetli olmuştu da bir de tereyağlı pişirmiştim. Allah biliyor ya tereyağlı'sının lezzeti bir başkaydı. Bu kadar methettikten sonra merak edip de pişirmek isteyenler için FINDIKLIKURABİYE...Atıştırmalık... ile KURABİYE...Fındıklı...Mis Gibi Tereyağlı... iki çeşit fındıklı kurabiye tarifi emirlerine amadedir. Kolay gelsin.
Esas övgüyü kendi damağım bana hissettirmişti ama belli etmemiştim. Bir kere kurabiye pişirdim diye övünmek de neyin nesiymiş. Övünmeyi sevmem ama gören, tadan olur da methederse başım üstüne kabul ederim. Malum, marifet iltifata tabidir. İlk denediğimde Fındıklı Kurabiye'm çok lezzetli olmuştu da bir de tereyağlı pişirmiştim. Allah biliyor ya tereyağlı'sının lezzeti bir başkaydı. Bu kadar methettikten sonra merak edip de pişirmek isteyenler için FINDIKLIKURABİYE...Atıştırmalık... ile KURABİYE...Fındıklı...Mis Gibi Tereyağlı... iki çeşit fındıklı kurabiye tarifi emirlerine amadedir. Kolay gelsin.
18 Aralık 2019 Çarşamba
AYVA REÇELİ...Tatlı Niyetine...
Her yeni mevsim girdiğinde pazar tezgahlarında bir bir boy gösteren mevsim meyvelerinden sırasıyla reçel kaynatırım. Kahvaltı sofralarına muhteşem renkleriyle canlılık katan reçellerimiz olmazsa olmazımızdır. Her kavanozun kapağını kapatırken, "Bereketi içinde olsun, çok kişi tadına doysun"diye dua ederim. Reçel kavanozlarını bir bir rafa dizdiğimde de savaşa hazırlanan asker misali soğuk kış günlerine karşı savunma tedbirlerinden birini daha sağlama almış hissederim.
Reçelleri kahvaltı sofralarıyla sınırlı tutmamız da pek doğru değil. Evlerimizde her zaman tatlı bulunmuyor. Çoğu evde sadece misafir davet edildiğinde tatlı pişiyor. Aslında iyi de ediyorlar. Sütlü tatlılar neyse de şerbetli hamur tatlıları vücudumuzda ve dolayısıyla organlarımızda bazı harabiyetlere sebep oluyorlar. Bedenimizin en kuvvetli olduğu ve günlük yaşamın getirdiği hareketliliğin dorukta olduğu gençlik yıllarında vücudumuz riskleri kolaylıkla alt edebiliyor. Ancak, gençliğin geride kaldığı yaşlara ulaştığımızda dikkatli olmamızda yarar var.
Reçelleri kahvaltı sofralarıyla sınırlı tutmamız da pek doğru değil. Evlerimizde her zaman tatlı bulunmuyor. Çoğu evde sadece misafir davet edildiğinde tatlı pişiyor. Aslında iyi de ediyorlar. Sütlü tatlılar neyse de şerbetli hamur tatlıları vücudumuzda ve dolayısıyla organlarımızda bazı harabiyetlere sebep oluyorlar. Bedenimizin en kuvvetli olduğu ve günlük yaşamın getirdiği hareketliliğin dorukta olduğu gençlik yıllarında vücudumuz riskleri kolaylıkla alt edebiliyor. Ancak, gençliğin geride kaldığı yaşlara ulaştığımızda dikkatli olmamızda yarar var.
22 Kasım 2019 Cuma
ÜÇ KAŞIK TATLISI...Sıcak Günlerin Hafif Tatlısı...
Yazımın başlığındaki sıcak günler maalesef geride kaldı. Yaz biteli neredeyse üç ay olacak. O günlerde bu tarifi sizlerle neden paylaşmadığımı bilmiyorum. Bir sebebi yok. Zaten yaz mevsiminde sıcaklardan mıdır nedir bir rehavet çöküyor. Tatil havasına giriyorum. Tatil havasına girdim diyorsam da bu olsa olsa tembellik havası olabilir. Çünkü, hiç kimseye dört ay tatil vermezler.
Evet! bu yıl da dini bayramları yaz aylarında kutladık. Ramazan Bayramı yaz başına denk geldiği için henüz ağır sıcaklar basmamıştı. Ben de bayram tatlısı olarak şerbetli bir hamur tatlısı olan Kalbura Bastı hazırlamıştım. KALBURA BASTI...Adı Anılarda, Tadı Damaklarda Kaldı...başlıklı yazımda da anlattığım gibi aile büyüklerimizle olan hatıralarımızda yer alan tatlımızı yiyenler çok beğendiler.
Evet! bu yıl da dini bayramları yaz aylarında kutladık. Ramazan Bayramı yaz başına denk geldiği için henüz ağır sıcaklar basmamıştı. Ben de bayram tatlısı olarak şerbetli bir hamur tatlısı olan Kalbura Bastı hazırlamıştım. KALBURA BASTI...Adı Anılarda, Tadı Damaklarda Kaldı...başlıklı yazımda da anlattığım gibi aile büyüklerimizle olan hatıralarımızda yer alan tatlımızı yiyenler çok beğendiler.
11 Ekim 2019 Cuma
SAKIZLI MUHALLEBİ...Damla Sakızlı...Sütlü Tatlı...
Yaz mevsimini şehir dışında, köylere yakın yerlerde geçirenlerin en büyük şansı taze süt bulma imkanıdır. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa sağılan sıcacık, taptaze sütün varlığı şehirli insanlar için adeta bir mucizedir. Sütün illa da kaynatılacağına inanmasak hemen oracıkta, yeni sağılmış sütten birer bardak taze taze içmek gelir içimizden. Ah o endişeler! yapmak istediğimiz bir çok şeyden bizi alıkoyan, mahrum eden vesveselerimiz. Ne olur, ne olmaz sonunda pişman olmaktansa diyerek gem vurduğumuz isteklerimiz.
Yaz boyunca köye gidip, bizzat satın aldığımız veya kapımıza kadar getirilen taze süt biz şehirde oturanlar için o kadar kıymetli ki az ile yetinmek mümkün değil. Hele sabah saatlerinde gelen taze sütün ocakta kaynarken ortalığa yayılan kokusu yok mu? Kahvaltı sofrasına birer bardak sütün ilavesi güne mutlu başlamaya yeter de artar bile. Yaz bitip de şehre döndüğümüzde böyle taze sütü nereden bulacağız endişesi ile yaz boyunca tüm komşularımızla evlerimizde her zaman bol süt bulundurmaya özen gösteririz.
Yaz boyunca köye gidip, bizzat satın aldığımız veya kapımıza kadar getirilen taze süt biz şehirde oturanlar için o kadar kıymetli ki az ile yetinmek mümkün değil. Hele sabah saatlerinde gelen taze sütün ocakta kaynarken ortalığa yayılan kokusu yok mu? Kahvaltı sofrasına birer bardak sütün ilavesi güne mutlu başlamaya yeter de artar bile. Yaz bitip de şehre döndüğümüzde böyle taze sütü nereden bulacağız endişesi ile yaz boyunca tüm komşularımızla evlerimizde her zaman bol süt bulundurmaya özen gösteririz.
Etiketler:
damla sakızlı muhallebi,
Dünya,
hafif tatlılar,
Havadan sudan,
insan,
muhallebi,
Rabia Serteli,
Sütlü Tatlılar,
Tatlı Keyfi,
tatlı tarifleri,
yaşam,
yaz tatlıları
4 Ekim 2019 Cuma
ANJELİK ERİK REÇELİ...Meyvesinin Eşsiz Lezzeti...
Reçelin marmelata göre belirgin farkı içindeki meyvelerin diriliklerini muhafaza etmesi. Bu durum reçellerin başarılı olup, olmadığının da bir ölçütüdür. Gerçi, rengi ve kokusu meyvesi hakkında bir ipucu verir ama doğrusu reçeli meyvesinden tanımaktır. Bunun için de meyvenin bütünlüğünün bozulmaması, dağılmaması gerekir. Reçel için olmuş ama olgunlaşmamış, sert ve diri meyveler tercih edilmelidir. Bütün bunlar doğru ama bazen işler istediğimiz gibi gitmez ve biz de oluruna bırakırız.
Mevsim itibariyle meyve çeşitlerinin olağanüstü olduğu günler yaşıyoruz. Haftalık semt pazarında gördüğüm kimi meyveyi bitmek üzere olduğu için son defa olarak kimisini de yeni bollaştığı veya çok sevdiğim için almaya kalkınca doğal olarak mutfak pazar yerine döndü. Meyveleri nasıl ki üretici emek vererek yetiştiriyor ise biz de para verip satın alıyoruz ve eve taşıyarak da bir manada emek veriyoruz. Bu sebeple, meyvelerimizin çöpe gitmesini istemeyiz.
Mevsim itibariyle meyve çeşitlerinin olağanüstü olduğu günler yaşıyoruz. Haftalık semt pazarında gördüğüm kimi meyveyi bitmek üzere olduğu için son defa olarak kimisini de yeni bollaştığı veya çok sevdiğim için almaya kalkınca doğal olarak mutfak pazar yerine döndü. Meyveleri nasıl ki üretici emek vererek yetiştiriyor ise biz de para verip satın alıyoruz ve eve taşıyarak da bir manada emek veriyoruz. Bu sebeple, meyvelerimizin çöpe gitmesini istemeyiz.
9 Ağustos 2019 Cuma
MANTI...Aile Hatırası...
Kim ne derse desin hamur işini seviyoruz. Ailece bir araya geldiğimizde eskileri anarken aklımıza hemen rahmetli annemizin çeşit çeşit börekleri gelir. Benim hazır yufka ile hazırladığım börekler maalesef onların yerini tutmuyor. Aksine, onları daha da özlettiriyor. Bu özlemi bitirmek için yapmam gerekeni biliyorum ama bir yandan da ekmeğimi bile dikkatli tüketirken bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demekten kendimi alamıyorum.
Bizim evde mutfak annemizindi ama babamız boğazına düşkündü ve yemekten anlardı. Çok sık olmasa da annemden börek pişirmesini de isterdi. Bir keresinde, başka bir şehirden gelen yatılı misafirimizin hediye getirdiği böreği o kadar çok beğenmişti ki rica minnet misafir teyzemizi hamur sofrasının başına oturtmuştu. Bir keresinde de akrabalarımıza dünür olan bir teyzemizin böreklerinin methini işitince o hanım teyzemizi de evimizde ağırlamak için annemi ikna etmişti. Her iki olayda da okuldan gelen ben o tepsi tepsi el açması böreklerin ihtişamını ve babamın hanım teyzelere yağdırdığı iltifatları, hala hatırlarım.
Bizim evde mutfak annemizindi ama babamız boğazına düşkündü ve yemekten anlardı. Çok sık olmasa da annemden börek pişirmesini de isterdi. Bir keresinde, başka bir şehirden gelen yatılı misafirimizin hediye getirdiği böreği o kadar çok beğenmişti ki rica minnet misafir teyzemizi hamur sofrasının başına oturtmuştu. Bir keresinde de akrabalarımıza dünür olan bir teyzemizin böreklerinin methini işitince o hanım teyzemizi de evimizde ağırlamak için annemi ikna etmişti. Her iki olayda da okuldan gelen ben o tepsi tepsi el açması böreklerin ihtişamını ve babamın hanım teyzelere yağdırdığı iltifatları, hala hatırlarım.
31 Temmuz 2019 Çarşamba
İMAM BAYILDI...Yaz Sofralarının Yakışanı...
Kendine has, özel ismi olan yemekleri seviyorum, bana enteresan geliyor. Mesela, Kapuska, Karnıyarık veya İmam Bayıldı...aklıma ilk gelenler. Diğer yemekler genellikle malzemenin adıyla anılır. Örnek vermek gerekirse, Zeytinyağlı Barbunya'nın barbunya fasulyesinin zeytinyağ ile pişirilmiş hali olduğu bellidir. İmam Bayıldı ise hele ki esprili isminden dolayı bilmeyen biri ancak önüne geldiğinde anlayabilir. Patlıcanın zeytinyağı ile porsiyon şeklinde pişirilmesidir. Bu sebeple, İmam Bayıldı isminin başına zeytinyağlı diye açıklama getirilmesine gerek yoktur.
Zeytinyağlı yemeklerin bir özelliği de yemeğin yağına kalmasıdır. Bunun manası da yağından tasarruf yapılmamalı. Çünkü, sebzeler yağ ile lezzet kazanır. Bununla ilgili olarak İmam Bayıldı'nın bir de hikayesi vardır. Başka köyden gelin gelen eşinin zeytinyağını bol kullanmasından dolayı bu müsriflik karşısında imam efendinin düşüp bayıldığı anlatılır. Bana sorarsanız, imam efendi boğazına düşkündür ve bol zeytinyağında pişmiş yemeğin lezzetine bayılmıştır.
Zeytinyağlı yemeklerin bir özelliği de yemeğin yağına kalmasıdır. Bunun manası da yağından tasarruf yapılmamalı. Çünkü, sebzeler yağ ile lezzet kazanır. Bununla ilgili olarak İmam Bayıldı'nın bir de hikayesi vardır. Başka köyden gelin gelen eşinin zeytinyağını bol kullanmasından dolayı bu müsriflik karşısında imam efendinin düşüp bayıldığı anlatılır. Bana sorarsanız, imam efendi boğazına düşkündür ve bol zeytinyağında pişmiş yemeğin lezzetine bayılmıştır.
24 Temmuz 2019 Çarşamba
SICAK KÜLLERİ KALDI...Oya Baydar...
Yazlıkta okumak için bu yıl da kitap siparişi verecek iken kış günlerinden kalma henüz okunmamış kitaplarımın olduğunu farkettim. Evdeki hazır kitapların yanı sıra kitaplığımda yıllardır duran okunmuş kitaplardan birini de tekrar okumak istedim ki, eski dostlarım beni vefasız bilmesin. İkinci defa okuyacağım kitap olarak Oya Baydar'ın Sıcak Külleri Kaldı romanını seçtim. Yakın siyasi tarihimizi bir aşk hikayesinin kahramanları üzerinden çok güzel bir kurgu ile anlattığını hatırladığım kitabın detaylarını tamamen unutmuş olduğum için isabetli bir seçim oldu.
Hz. Mevlana'nın bir sözü vardır "Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır" diye. İşte bu değerli söz aynı zamanda okuduğumuz kitapları ne kadar anladığımızla da ilgili. Bu kitabı bugün bu kadar az hatırlamamın sebebi de bu cümlede gizli. İlk defa okuduğumda belki de kurgusundan dolayı ince detayları anlamadığımı gösteriyor. Bu defa romanın örgüsünü anlayarak okuduğumu düşünüyorum. Uzun yıllar hafızamda kalacaktır.
Hz. Mevlana'nın bir sözü vardır "Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır" diye. İşte bu değerli söz aynı zamanda okuduğumuz kitapları ne kadar anladığımızla da ilgili. Bu kitabı bugün bu kadar az hatırlamamın sebebi de bu cümlede gizli. İlk defa okuduğumda belki de kurgusundan dolayı ince detayları anlamadığımı gösteriyor. Bu defa romanın örgüsünü anlayarak okuduğumu düşünüyorum. Uzun yıllar hafızamda kalacaktır.
Etiketler:
Dünya,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
kitap,
Okuma Keyfi,
okur,
Oya Baydar,
Rabia Serteli,
roman,
Sıcak Külleri Kaldı,
siyasi roman,
yaşam,
yazar
6 Temmuz 2019 Cumartesi
KALBURA BASTI...Adı Anılarda, Tadı Damaklarda Kaldı...
Kalbura Bastı, çok eskilerden bir hatıra olarak hafızamda yer etmiştir ama Allah biliyor ya bu güne kadar yapmak hiç aklıma gelmedi. Çok eskiyi anlatmak bakımından sevdiğim bir tabir vardır, "fi tarihi" deriz, işte bu tatlı da benim için fi tarihinden kalmadır ve orada da kalmıştır. Hal böyleyken, son zamanlarda sosyal medya hesaplarında sıkça bahsi geçer oldu.
Her gördüğümde de aile geçmişimize dair anılar hafızamda bir bir canlandı. Yakın akrabalık ilişkileri içinde ne çok iftarlar, bayramlar ve özel günler yaşadık. O müstesna günlerde sayısız sofralar kuruldu. Aile büyüklerinin evlerinde özene bezene hazırlanan yemeklerin, böreklerin ve tatlıların tadı bu gün bile hala akıllarda.
Her gördüğümde de aile geçmişimize dair anılar hafızamda bir bir canlandı. Yakın akrabalık ilişkileri içinde ne çok iftarlar, bayramlar ve özel günler yaşadık. O müstesna günlerde sayısız sofralar kuruldu. Aile büyüklerinin evlerinde özene bezene hazırlanan yemeklerin, böreklerin ve tatlıların tadı bu gün bile hala akıllarda.
Etiketler:
bayram tatlısı,
Dünya,
hamur tatlısı,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
Kalbura Bastı,
Rabia Serteli,
şerbetli tatlı,
Tatlı Keyfi,
tatlı tarifi,
yaşam
28 Mayıs 2019 Salı
YALANCIKTAN BAKLAVA...Çıtır çıtır...
Mutfağımızın zenginliği malum. Yörelerimizin coğrafi özelliklerine göre çeşitlenen birbirinden lezzetli yemeklerimiz ve harika tatlılarımız var. Tatlılarımız o kadar çeşitli ki en iştahsız insanımız bile bir çırpıda 8-10 çeşit tatlı ismi sayabilir, ama ben her zaman birinciliği baklavaya veririm. Baklava, eğer ustasının elinden çıkmış ise tadına doyum olmaz. Vaktiyle, Karaköy Güllüoğulları Baklava'nın sahibi Nadir Güllü, televizyon ekranından baklavanın özelliklerini çok güzel anlatmıştı da biz de öğrenmiştik. Çatalı neresinden batıracağından başlayıp, ilk ısırıkta çıkarttığı ses ve sonrasında damakta oluşan lezzeti öyle bir anlatırdı ki canımız çekerdi de olsa da yesek diye iç geçirirdik.
Ayrıca, imalathanelerinden de yayın yapılırdı. Onlarca ustanın çalıştığı imalathanede hamurkârlar, yufka açanlar, tepsiye döşeyenler, iç harcını yayanlar, fırından çıkan tepsiye şerbetini verenler. Her bir aşaması çok önemliydi ve ustası tarafından itinayla yapılıyordu. En ilginci ve hayranlığımı kazanan ise baklava yufkasının inceliğiydi. Yufkaların inceliğini anlatmak için çeşitli gösteriler yaparlardı. Bir defasında baklava yufkasının ardındaki al bayrağımızı görmüştük de yufkanın inceliğine hayran kalmıştık.
Ayrıca, imalathanelerinden de yayın yapılırdı. Onlarca ustanın çalıştığı imalathanede hamurkârlar, yufka açanlar, tepsiye döşeyenler, iç harcını yayanlar, fırından çıkan tepsiye şerbetini verenler. Her bir aşaması çok önemliydi ve ustası tarafından itinayla yapılıyordu. En ilginci ve hayranlığımı kazanan ise baklava yufkasının inceliğiydi. Yufkaların inceliğini anlatmak için çeşitli gösteriler yaparlardı. Bir defasında baklava yufkasının ardındaki al bayrağımızı görmüştük de yufkanın inceliğine hayran kalmıştık.
Etiketler:
Baklava,
bayram tatlısı,
Çay Keyfi,
Dünya,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
Karaköy Güllüoğlu Baklava,
Nadir Güllü,
Rabia Serteli,
tahin,
Tatlı Keyfi,
yaşam
2 Mayıs 2019 Perşembe
İMAR BARIŞI...Gözümüz Doymuyor...
Uzun yıllardır yurt dışında yaşayan eski bir tanıdığa yolda rastladığımda babadan miras 5 katlı evin kaçak olan son katıyla ilgili olarak İmar Affından yararlanmak için bir kaç günlüğüne geldiklerini anlattı. Merak edip araştırınca, 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için getirilen İmar Barışı için Yapı Kayıt Belgesi başvuru süresinin 15 Haziran 2019 tarihine kadar uzatıldığını öğrendim. Bu kanunla mevzuata aykırı, ruhsatsız binalar iskanlı sayılacağından bina sakinleri müstakil tapularını alabilecekler. Bir başka deyişle, yapılanlar yapanların yanına kâr kalacak.
Kaçak yapıdan ev satın alanları suçlayabiliriz ama bu her zaman doğru olmaz. Çünkü, insanlar kaçak yapıdan bilerek ev almıyorlar. Eskiden beri topraktan satış vardır. Müteahhid, inşaatının temelini atarken bir yandan da dükkan veya dairelerinin bir kısmını satışa çıkarır. Senet imzalayan alıcı inşaat boyunca aylık ödemelerini yapar, parasız müteahhit de yapılan bu ödemelerle inşaatı tamamlamaya çalışır. Ev alacak toplu parası olmayanlar için uygun bir ödeme şeklidir. Bina bittiğinde diğer bölümler daha yüksek bedellerle satılırken temelden alanlar kendilerini şanslı addederler. Bu tür binalardaki kaçak kat veya ilavelerden tamamiyle müteahhit ve bina denetimlerini yapmayan devletin memurları sorumludur.
Kaçak yapıdan ev satın alanları suçlayabiliriz ama bu her zaman doğru olmaz. Çünkü, insanlar kaçak yapıdan bilerek ev almıyorlar. Eskiden beri topraktan satış vardır. Müteahhid, inşaatının temelini atarken bir yandan da dükkan veya dairelerinin bir kısmını satışa çıkarır. Senet imzalayan alıcı inşaat boyunca aylık ödemelerini yapar, parasız müteahhit de yapılan bu ödemelerle inşaatı tamamlamaya çalışır. Ev alacak toplu parası olmayanlar için uygun bir ödeme şeklidir. Bina bittiğinde diğer bölümler daha yüksek bedellerle satılırken temelden alanlar kendilerini şanslı addederler. Bu tür binalardaki kaçak kat veya ilavelerden tamamiyle müteahhit ve bina denetimlerini yapmayan devletin memurları sorumludur.
Etiketler:
Dünya,
ev sahibi,
Havadan sudan,
Hayata Dair,
İmar Affı,
İmar Barışı,
İmar Yasası,
insan,
kaçak kat,
kaçak yapı,
mağduriyet,
müteahhit,
Rabia Serteli,
şehir,
şehircilik,
yaşam
8 Nisan 2019 Pazartesi
SÜTLÜ İRMİK HELVASI...Cevizli ve Tarçınlı...
Helva bence çok talihsiz bir tatlı. Un veya irmik farketmez. Toplumumuzda helva genellikle cenazelerde pişirilip, dağıtılan bir tatlıdır. Cenazenin toprağa verileceği gün mutfak işlerine eli yatkın eş-dosttan bir kişinin başkanlığında diğer yakınların da yardımıyla büyükçe bir tencerede helva kavrulur. Kabristan dönüşü eve gelenlere ve daha sonra yapılan dua törenine katılan misafirlere ikram edilir. Bu arada, ölenin yakınlarına da 'Aç yeri ayrı acı yeri ayrı' diyerek helvadan tatmaları istenir. Israrla bir kaç kaşık da olsa yedirilir.
Anası, babası veya eşi veya evladı ellerinden kayıp gitmiş bir insanın yemek içmek gibi dünyevi istekleri olamaz, aklına bile gelmez. Ancak, gün boyunca ağzına lokma girmemiş acılı insanlara zorla da olsa verilecek bir kaç kaşık helva onlara bir nebze de olsa güç-kuvvet verir, ayakta durmalarını sağlar. Bu bakımdan, cenaze evinde helva kavrulması doğrudur. Hatta cenaze sahipleri dışında acıyı paylaşmak üzere cenaze törenine katılan, kabristana kadar cenazeye eşlik eden eş-dostun da bir şeyler yeme-içme ihtiyacı olacaktır.
26 Mart 2019 Salı
HAVADA BAHAR KOKUSU...Ve Atık Kağıt Toplayıcısı...
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır ata sözüne inat bu yıl Mart ayı bahar günlerine yakışır güzellikte geçiyor. Yaz günlerine özlemimizi biliyormuş gibi ışıklarını cömertçe yollayan güneşin ısıttığı günler yaşıyoruz. Gerçi, bazı günler bulutların arkasına saklanıyor, rüzgar esintileri ile ortalık serinliyor ama yine de deniz kenarlarında, çiçekli parklarda gezinmek için ideal günler. Dün yine havayı günlük güneşlik görünce evde kalmaya gönlümüz razı olmadı ve açık havada kahve içmek üzere arkadaşımla sözleştik.
Bu havalarda gezintiye çıkmak elbette istediğimiz bir şey ama giyimimize karar vermek de bir o kadar zor. Kış ve yaz bu bakımdan en rahat mevsimler. Kışın kışlığını bilirsin mantonu giyer atkına sarınırsın, yazın da yazlığını bilir ince giysilerle püfür püfür gezersin. Bahar ayları öyle mi ya! İnce giyinsek üşümek var, sıkı giyinsek terlemek. Bu yüzden giyinmem uzun sürünce randevu yerine zamanında varmak için hızlı yürümem gerekti.
19 Şubat 2019 Salı
HANGİSİNİ TERCİH EDERSİN? MİM
Mimlenmek blog dünyasının bir gerçeği ama bazen mimlere cevap vermek zor olabiliyor. Vaktinde cevap veremediğim için mahcup olduğum arkadaşlarım var. Bu defa fazla gecikmedim umarım. Mim daveti blog ve instagram arkadaşım Makbule Abalı'dan geldi. Haberini ise deeptone verdi. Bu iki değerli arkadaşımıza buradan selam olsun. Makbule hanım'ın mimini buradan okuyabilirsiniz.
Şimdi gelelim mim sorularına ve verdiğim cevaplara;
1-Hangisini tercih edersin? Uçabilme yeteneği mi yoksa su altında nefes alabilmeyi mi? Neden?
Şimdi gelelim mim sorularına ve verdiğim cevaplara;
1-Hangisini tercih edersin? Uçabilme yeteneği mi yoksa su altında nefes alabilmeyi mi? Neden?
Kuşlar gibi uçmak isterim. Çocukluğumda rüyalarımda sık sık yemyeşil kırların üzerinde uçtuğumu hatırlıyorum. Benim için uçmak, özgür olmak, gitmek, keşfetmek demek.
18 Şubat 2019 Pazartesi
İRMİKLİ KESME TATLI...Dışı Sert...Tadı İçinde Saklı...
Sıcak yaz günlerinde bol sulu meyveler, soğutulmuş karpuzlar varken tatlı pişirmek, hele şerbetli tatlı pişirmek hiç aklıma gelmez. Ancak, bazı zamanlar vardır ki teslim olur toplumun çoğunluğuna uyarsın. Bayramlardan bahsediyorum. Bir süredir yaz aylarına tesadüf eden Ramazan ve Kurban Bayramı'ndan. Kış soğuklarını yaşarken yaz günleri de aklına nereden geldi derseniz. Bir kenarda taslak halinde duran ve bir türlü elim varıp da yayınlayamadığım tatlı tarifini paylaşmak istiyorum.
Geçtiğimiz yaz Kurban Bayramında yazlık yerde olmamıza rağmen bayram adetlerinden olan bayram tatlısı için balkonlarında baklava yufkası açan komşularımı görünce ister istemez etkilendim. Bazen, bana ne diyemiyorsun. Onlar bana el emeği baklavalarından ikram ederken ben onlara evin önünden geçen karpuzcudan aldığım karpuzu kesersem ayıp olurdu.
Geçtiğimiz yaz Kurban Bayramında yazlık yerde olmamıza rağmen bayram adetlerinden olan bayram tatlısı için balkonlarında baklava yufkası açan komşularımı görünce ister istemez etkilendim. Bazen, bana ne diyemiyorsun. Onlar bana el emeği baklavalarından ikram ederken ben onlara evin önünden geçen karpuzcudan aldığım karpuzu kesersem ayıp olurdu.
12 Şubat 2019 Salı
TAHİNLİ KEK...Üzeri Susamlı...
Yazlık sitelerde bazı ev sahipleri evlerinin bir bölümünü kiraya verirler. Bu durum aniden ortaya çıkan bir ihtiyaç sebebiyle olabileceği gibi gelir kaynağı olsun diye sırf kiraya vermek üzere ev satın alan aileler de vardır. Ev sahipleri, pansiyon işletir gibi kiraya vermektense evlerini sezonluk vermeyi tercih ederler. Böyle bir komşumuz yani kiraya vermek üzere fazladan evi olan komşumuz evvelki yıl evine sezonluk bir kiracı bulduğu için çok memnundu. Bu kiracı aileyi bizlerde sevdik ve yaz boyunca komşuluk yaptık. Ailenin babası Susam-Tahin ticareti işindeydi ve ev sahibi komşumuzun anlattığına göre çok da cömert insanlardı.
Günlerden bir gün aynı komşumuzun balkonunda ailece oturmuş sohbet ederken çayın yanında ikram edilen kekin aroması ve lezzeti o kadar hoşuma gitti ki gayrı ihtiyari tarifini istedim. Komşum hatırlamaya çalışarak kekin malzemesini sayarken, tahin ticareti yapan kiracısının verdiği tahin ile yine onların verdiği tarifle pişirdiğini söyledi. Yanlış hatırlamıyorsam hamuruna ve piştikten sonra da üzerine olmak üzere iki su bardağı tahin ile pişirmişti. Aramızda şakasını yaptığımız bedava tahinle yapılan kek muhabbeti yaz boyunca sohbetlerimizde bizi güldürmeye devam etti.
Günlerden bir gün aynı komşumuzun balkonunda ailece oturmuş sohbet ederken çayın yanında ikram edilen kekin aroması ve lezzeti o kadar hoşuma gitti ki gayrı ihtiyari tarifini istedim. Komşum hatırlamaya çalışarak kekin malzemesini sayarken, tahin ticareti yapan kiracısının verdiği tahin ile yine onların verdiği tarifle pişirdiğini söyledi. Yanlış hatırlamıyorsam hamuruna ve piştikten sonra da üzerine olmak üzere iki su bardağı tahin ile pişirmişti. Aramızda şakasını yaptığımız bedava tahinle yapılan kek muhabbeti yaz boyunca sohbetlerimizde bizi güldürmeye devam etti.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)