zaman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zaman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ocak 2016 Pazar

GEÇMİYOR GÜNLER...Zaman İzafidir...

Zamanın hızlı geçtiğinden dem vuruyoruz ya zamanın izafi olduğunu unutuyoruz galiba. Belki de bir şeyi biliyor olmak onu anlamamız için yetmiyor. Başkalarının deneyimlerinden yola çıkarak veya okuyarak edindiğimiz bilgiler kuru bilgiler olarak kalıyor. Ne zaman ki; zamanın geçmesini istemediğimiz halde hızlı geçtiği, istediğimiz halde geçmediği durumları bizzat yaşarız, zamanın izafi olduğunu tam manasıyla kavramış oluruz.


Zamanın izafi oluşunu bazıları çok küçük yaşlarda öğrenir, bazılarının öğrenmesi ise zaman alır. Ama er geç mutlaka öğrenir. İstisnasız herkes bir çok kereler bir şeyi veya birini beklemiştir. Hatırlayacak olursak, özlediğimize kavuşmak için kimbilir kaç kere gün saymışızdır. Kavuşmaya saatler kala gözümüz saatte, yelkovanın hızına mukabil akrebin durağanlığı zamanın hiç de o kadar hızlı geçmediğini bize anlatır.

23 Ocak 2016 Cumartesi

ZAMAN GEÇİYOR...Yaşıyorsan, Yaşlanırsın...

Bu aralar, zaman kavramını çok fazla konuşur olduk. Ben dahil etrafımdaki herkes aklımızı fena taktık. Zamanın hızlı geçtiğini düşünüyoruz. Zamanın hızlı geçmesinden rahatsızız. Sohbet esnasında laf dönüp, dolaşıp her defasında hızla akıp giden zamana geliyor ve başlıyoruz şikayete. Aslında, sadece zaman geçse hiç derdimiz değil. Bizim derdimiz geçen zamanla birlikte yaş alıp, yaşlanmak. Kadınıyla, erkeğiyle insanlar yaşlanmak istemiyor. Hepimiz yaşlanmaktan ölesiye korkuyoruz.


Kozmetik sanayii, estetik cerrahi ve cümle estetisyenler, yazılı ve görsel basında yer alan reklamlarında devamlı yeni ürünleri ve yeni yöntemleri duyurarak bunu bize empoze ediyorlar. Yaşlılığın ayıp bir şey olduğu algısını zihinlerimize yerleştirmeye çalışıyorlar. "Bu kadar ürün ve yöntem varken yaşlanmak niye, bunları satın al ve genç kal"diyorlar. Buradaki anahtar kelime satın almak yani ticaret. Bize gençlik sattıklarını düşünüyorlar. Tüm bu beyin yıkamaların sonucunda da olan bize oluyor. Geçen günler ve haftalar bize yaşlanmayı hatırlatıyor ve biz de başlıyoruz ahlanıp, vahlanmaya.

26 Eylül 2015 Cumartesi

ZAMAN EN İYİ İLAÇTIR...Dinmeyen Ağrı Kapanmayan Yara Yoktur

Özel hayatında başedemediğin bir olumsuzluk yaşıyorsan ve duygularını maskeliyemiyorsan içine kapanırsın. Neş'elerine katılamadığın için arkadaş toplantılarından uzak durursun. Yakın çevren dışında eş-dostla görüşmelerini kesersin. Çünkü, iki lafın birini aynı olaya bağlarsın, başlarsın anlatmaya. Anlattıkça ağlarsın, ağladıkça anlatırsın. Ve, bilirsin ki; anlattığın insanlar, ne kadar seni seven arkadaşların da olsa senin derdini bir kere dinler, iki kere dinler.



Aslında, ihtiyacın olan sadece zamandır. Zaman senin için bir anlamda ilaçtır. Çünkü, bu hayatta geçmeyen hiç bir şey yok. Kapanmayan yara, dinmeyen ağrı yok. Bunu gayet iyi bilirsin de bazen bilmek yetmez. Her gecenin bir sabahı olduğunu unutmuş gibisindir. Sanki, bütün dünyanın dertlerini sırtlanmış da altında eziliyor gibi hissedersin. Aklına gelir için kabarır ağlarsın, birileri sorar anlatırsın ağlarsın. Gözyaşların göz pınarlarından taşar çoğu zaman ağlarsın ama bazen de içine akıtır, ağlarsın.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...