Savaş Quotes

“En iyisi bir ara gidip beynimi aldırmaktı. Bir kadın olarak beyine, hele ki benimki kadar karışık olanına, böyle bir dünyada pek ihtiyaç yoktu.”
― Arzum Uzun

“Savaşa karşı savaş, sana büyük bir şeref ve gerçek bir barış verecek olan tek savaştır!”
― Mehmet Murat ildan

“Savaş kaçınılmaz göründüğünde, onu kaçınılır yapmak için daha fazla çalış! Hiç kimse savaş yaparak şeref kazanmaz!”
― Mehmet Murat ildan

“TSSB' den mustarip anne babaların çocuklarına vurmaya daha fazla eğilimli olduklarını okumuştum. Belki bunun da canavarca bir kaynağı vardır. Belki çocuğunuza el kaldırmak onu savaşa hazırlamak içindir. Kalbim atıyor demek, asla kalbin vücuda evet evet evet deme görevi kadar basit değildir.”
― Ocean Vuong, On Earth We're Briefly Gorgeous

“Elveda sevgili şeftali ağacım! Hiç değilse, seninki düzgün, doğal ve onurlu bir ölüm, ki bu yüzden şanslı addediyorum seni..savaş uçaklarından atılan bombalarla parçalanmadın, şeytani asitlerle yakılmadın, milyonlarca insan gibi sürülmedin yurdundan, kanlı köklerinle üstünkörü dikildiğin yerden bir kez daha koparılıp yurtsuz bırakılmadın, çöküşü ve yıkımı, savaşı ve etrafındaki rezaleti yaşamak ve sefilce ölüp gitmek zorunda kalmadın. Bizden daha iyi, daha güzel yaşlandın ve ömrümüzün sonunda yozlaşmış bir dünyanın zehri ve sefaletiyle boğuşan, etrafımızı kemiren ahlaksızlığa rağmen bir nebze temiz hava solumak için mücadele eden bizlerden daha onurlu öldün.”
― Hermann Hesse, Ağaçlar

“Bir ulusun siyasî çıkarlarına ve siyasî iktidarına sadakat göstermenin ulvî bir görev olduğu gençlere öğretilmekte ve bu tür davranışlar ince ince beyinlerine kazınmaktadır, böylece diğer tüm uluslara karşı beslenen rekabet ve düşmanlık duygusu ebedîleştirilmektedir.
(...)
Gençlerin zihninde güçlü bir millî irade oluşturmaya çalışırsak; millî ülküler yerine saldırgan milliyetçiliği teşvik edersek, yayılmacılığı destekleyerek savaş yanlısı bir tutum sergilersek ve millî çıkarların insanî menfaatlerin üzerinde olduğunu öğretirsek, insanoğlu hastalıklı bir zihniyete hapsolur.”
― Franz Boas, Anthropology and Modern Life

“Ülken savaştayken sen bir gölün ortasındaki kayıkta kâinatın sırlarıyla ilgili düşüncelere dalmışsan insanlar seni asla anlamayacaktır çünkü savaş gibi ilkel ve akıldışı yerel işlere girmek yerine evrensel büyük fikirlerle ilgilenmek özellikle azgelişmiş akılları rahatsız eder!”
― Mehmet Murat ildan

“Savaşçının gözleri sadece savaş, kan ve zaferden başka bir şey görmezse; kılıcı da kimi, neyi, neden keseceğini bilmez. Bunu bilmek, vicdan ister. Vicdanı besleyip büyüten de sanattır. İşte bu yüzden Samuraylar, savaşmakla meşgul oldukları kadar sanatla da meşgul olmak zorundadırlar.”
― Kılıç Arslantürk, Küçük Antika Dükkânı

“Hayat ve ölüm bir arada var olur evlat. Birini ötekinden ayrı düşünemezsin. Hayatta inandığın ne varsa, onlar için savaşırsın. Kuvvetle inandığın bir şey uğruna savaşıyorsan, her şeyini verirsin. İhtiyaç olursa, hayatını bile. Hayatta kalmak için savaştan kaçmak mı, öleceğini bilerek savaşmak mı? Kimilerine göre bu savaşçının tenakuzudur. Hâlbuki gerçek bir savaşçının kafasında böyle bir tenakuz yoktur. Doğumu kadar ölümünü de sıradan bilmiştir. Ölümü kabullendiği an bağlı bulunduğu her şeyden azat olmuş ve o zaman gerçekten yaşamaya başlamıştır. Hiçbir savaşçı boş yere doğmamış, boş yere savaşmamış, boş yere de ölmemiştir.”
― Kılıç Arslantürk, Küçük Antika Dükkânı

“İnsanoğlunun en büyük düşmanı ölümken insanların birbirleriyle savaşıp birbirlerini öldürmeleri kadar trajikomik bir şey yoktur!”
― Mehmet Murat ildan

“Büyük bir zafer kazanan bir komutan zafer kutlaması yapmıyorsa o büyük bir komutandır çünkü ölümlerin olduğu bir yere yakışan zafer kutlamaları değil sessizliktir!”
― Mehmet Murat ildan

“Bazen savaşın dehşeti içinde delirmemenin en iyi yolu, savaştan önceki hayatındaki rutinlerini hatırlamak ve bu rutinleri yaşamaktır!”
― Mehmet Murat ildan

“Savaş ne kadar kol, ne kadar bacak koparırsa koparsın, ne kadar kör ve sağır insan yaratırsa yaratsın, ne kadar ölüme yol açarsa açsın, savaş isteyen ahlaken çürümüş zebaniler ve aklen yetersiz moronlar her zaman olacaktır!”
― Mehmet Murat ildan

“İnsanoğlu, bu kaotik evrenin içindeki bildiğimiz tek huzurlu dünyada kaos yaratmayı başaran bir ahmaktır!”
― Mehmet Murat ildan

“Savaş madalyalarını hak edenler, savaşta eline silah almamış ve şiddete asla başvurmamış insanlardır yalnızca!”
― Mehmet Murat ildan

“Savaşta teslim olmayıp ölerek kahraman olmayı seçen ahmaklar, dinleyin! Her fırsatı yaşamak için değerlendiren narin çiçekler kadar cesur değilsiniz çünkü yaşamı seçmek en büyük cesarettir!”
― Mehmet Murat ildan

“Bir savaşta mahvolmuş görmek istediğimiz insanlar, savaşın masum kurbanları olan sıradan insanlar değil, bu savaşı başlatan aşağılık politikacılar!”
― Mehmet Murat ildan

“Herkes savaşırken sen ormanda bir kulübeye sığınsan, ölmekten değil ama öldürmekten korktuğunu, sadece insanlığını korumak için savaştan kaçtığını bilmeden herkes sana korkak diyecektir!”
― Mehmet Murat ildan

“İnsanoğlunun çoktan geride bırakması gereken o kadar çok şey var ki: Irkçılık, kurumsal din, savaş, bilgisizlik... Bu ve benzeri şeylerden sıyrılabilirse insanoğlu, Dünya kesinlikle daha güzel bir yer olacaktır.”
― Mehmet Murat ildan

“Tarih boyunca yayılmacı militarist akla sahip bütün kötücül ülkeler savunma sanayi adı altında harıl harıl silahlanmışlardır. Gerçek şu ki, savunma sanayi ve saldırı sanayi diye bir ayrım yoktur, sadece silah sanayi vardır! Silah sanayi yok edilmedikçe insanlık asla huzur bulamaz çünkü tetik varsa, o tetiği çekecek olan da mutlaka çıkacaktır ortaya ve önemli olan tetiğin üretilmemesi ve eğer varsa da yok edilmesidir!”
― Mehmet Murat ildan

“Eğer bir savaşta bir komutan hem kendi askerlerinin hepsinin sağ kalmalarını sağlayarak ve hem de düşman askerlerini hiç öldürmeden bir zafer kazanabiliyorsa işte bu gerçek bir zaferdir! Peki, böyle bir zafer mümkün mü? Hayır, mümkün değil, işte o yüzden savaşta hiçbir zaman zafer yoktur ve eğer varsa da o sadece ölümün zaferidir!”
― Mehmet Murat ildan

“birbirini tanıdığını sandığı için artık iletişim kurmaya gerek duymayan iki taraf olduğu sürece, her ülkede iç savaş çıkarılabilirdi. Burada önemli olan, aynı toplum içindeki farklı grupların birbiriyle bağını koparmaktı ki bu da çocuk oyuncağıydı. Çünkü insan denilen varlık, sadece ebeveynlerine ve o ebeveynlere benzeyenlere güvenebilen aptal bir çocuktu. Hatta bütün hayatı, anasıyla babasından farklı görünen herkesten korkmak ya da nefret etmekle geçiyordu.”
― Hakan Günday, Zamir

“Savaş, bir toplu cinayet suçudur; savaş kararı almak suçtur; savaş endüstrisi suçtur; savaşa katılmak suçtur; savaş endüstrisinde çalışmak suçtur; savaş çığırtkanlığı yapmak suçtur; savaşa dair her şey büyük bir suçtur!”
― Mehmet Murat ildan

“Bütün olumsuzluklara rağmen uzlaşma ve bir arada barış içinde yaşamak akıllı insanların işidir! Peki ya ahmaklar? Onlar şeytanın sanatını icra ederler: Sonsuza dek nefret etmek ve bütün insani değerleri reddederek birbirini yok etmek!”
― Mehmet Murat ildan

“İsrail işgali bitirir, savaş biter - Filistin direnişi bitirir, Filistin biter.”
― Abhijit Naskar, Bulletproof Backbone: Injustice Not Allowed on My Watch

“Dünyadaki savaşlara bakıp şaşırıyorsun, oysaki dünya hep böyleydi, hep vahşiydi, hep kaba saba ve acımasızdı, hiçbir zaman medenileşmedi! Hep böyle olan dünyaya bakıp niye şaşırıyorsun? Aptal mısın?”
― Mehmet Murat ildan

“Nasıl yani, birbirimizi öldürmenin binlerce yol biliyoruz, ama barışı korumanın bir tane bile yok!”
― Abhijit Naskar, Bulletproof Backbone: Injustice Not Allowed on My Watch

“Medeniyet dediğin nedir ki?.. İnsanın kafasını vahşet tombrukta keserdi; medeniyet giyotinde biçiyor. Zulüm eskiden el işiydi; şimdi makine işi!.. Şu yirminci yüzyılın maskaralığına bak bir kere!.. Dünya üç mideli hayvana döndü: Yer tankla, gök tayyareyle, deniz zırhlıyla adam öldürüyor.”
― Mithat Cemal Kuntay, Üç İstanbul

“Kendisini savaşa adamış 100 kişi kendisini barışa adamış 1 milyon kişiden daha etkili olabilir mi? Tabii ki olabilir çünkü kendisini savaşa adamış 100 kişi ahlaken çürümüş insan demektir ve ahlaken çürümüş insanların kullandığı şeytani metotlar barış sevdalısı insanların iyiniyetli ve hatta bazen çocuksu metotlarından çok daha etkilidir!”
― Mehmet Murat ildan

“Bir zafer, yalnızca ve yalnızca barışçıl bir yolla, hiçbir şiddet kullanmadan kazınılmışsa bir zaferdir! Düşmanını fikirle, sevgiyle değil yumrukla, silahla yenmişsen, o yenginin adı zafer değil akrebe karşı akrepleşmek, şeytanın karşısında şeytanlaşmaktır sadece!”
― Mehmet Murat ildan