ikram etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ikram etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Mart 2018 Pazartesi

BATON KEK...Lezzetinde Ceviz Var...

Bahar aylarıyla birlikte açık havada gezmeler başladı. Aslında, her türlü hava şartlarında dışarıda yaşamaya çok alıştık. Genci, yaşlısı kimse evde oturmak istemiyor. Bilhassa, hemcinslerim evde otururlarsa hayatı kaçıracaklarını düşünüyorlar. Ne diyebilirim ki; onlar haklı ben de öyle düşünüyorum. Bir gün evde kalırsam ertesi gün mutlaka çıkıyorum. Dışarıda aldığım ilk nefes bana "Oh! dünya varmış" dedirtiyor.


Cevizli Kek'imin nefasetinden bahsetmek için başladığım yazımda gezmelerden bahis açmam tesadüf değil elbette. Gezmeyi seven, her fırsatta hayatın tadını çıkartmak isteyen bir arkadaşım var ve onunla birlikte gezmek çok hoşuma gider. Arkadaşımla fikirlerimizin ayrıldığı yerler vardır ama bu durum bizim iyi arkadaş olmamıza mani olmaz. Fikir ayrılığına düştüğümüz bir konu da gittiğimiz yerlerde güzel bir mekanda iyi bir yemek yeme arzumu arkadaşımın paylaşmıyor olması. Ona kalsa çoğu zaman çay-simit yeter.

12 Kasım 2016 Cumartesi

YALANCI TAVUK GÖĞSÜ...Üzeri Kakao Soslu

Evde misafir ağırlamak adeti yavaş yavaş terkedilecek gibi görünüyor. Gençler yani çalışan kesim, iş hayatının yorucu temposu, ulaşım zorlukları ve zaman darlığı nedeniyle dışarıda buluşmaya başladılar. İleri yaşlardaki hanımlar da misafir ağırlama zahmetinden kurtulmak için paralı günlerini dışarıda bir mekanda yapıyorlar. Benim çevremde ise her şekilde görüşebiliyoruz. Kış aylarının soğuk günlerinde evlerde toplanmak hoşumuza gidiyor. Bahar aylarında ise açık havadan istifade etmek için deniz kenarında veya deniz manzaralı açık mekanlarda buluşuyoruz. Grubumuz küçükse şehir içinde nostalji gezileri yaptığımız da oluyor.


Hal böyleyken, rahmetli dayımın kızlarından küçüğü telefonla ziyaretime geleceğini bildirdi. Malûm, yakın zamanda annemizi kaybettiğimiz için taziye ziyaretleri tek-tük de olsa devam ediyor. Dayı kızı beni de düşünerek dışarıda buluşmayı teklif etti ise de taziye ziyareti olduğu için eve davet ettim. Aynı semtte büyüdüğümüz için ortak çok hatıramız vardır. Adeta kardeş gibi bir yakınlık hissederim. Geleceğini söyleyince çok sevindim. Başbaşa sohbetimiz de benim için mutluluktu ama bir kaç akraba daha davet ederek ziyareti daha da anlamlı hale getirmek istedim. Her şey istediğim gibi oldu. Çağırdıklarım davete icabet ettiler ve misafirime de çok hoş bir sürpriz oldu.

13 Kasım 2014 Perşembe

ACIKA...Sür Ekmeğine Bolca...

Hey gidi günler hey! Eskiden ev hanımlarının kabul günleri olurdu. Ne kadar eskiden diye sorarsanız; kabaca bir hesapla 70'li yılların başlarından itibaren 80'li yılların sonlarına kadar hanımlar, ayda bir gün misafirlerini evde kabul ederlerdi. Annemi hatırlıyorum da kabul gününe bir hafta kala evin içinde deyim yerindeyse pala çalardı. Zannedersiniz ki; annem misafir bekleyen bir ev hanımı değil de; Ankara'dan müfettiş bekleyen bir daire başkanıydı sanki.




Kıyı-bucak evin her yeri temizlendikten sonra kabul gününden iki gün önce, zeytinyağlı yaprak sarmaları ile ikramlıkların yapılmasına başlanırdı. Annemin kabul günü her ayın ikinci cumartesisiydi. Misafirlerin arasında çalışan hanım yoktu ama kabul gününü benim tatil günüme denk getirmişti. Annem, bütün hafta sabırsızlıkla beklediğim cumartesi gününde misafirlerine hizmet etmemi beklerdi. Amma ve lâkin benim içimde hiçbir zaman böyle bir arzu doğmadı.

10 Nisan 2014 Perşembe

SADE KEK...İkram Kültürümüz...

Tedbirli olmak arzu ettiğimiz bir şeydir ama bunun her zaman mümkün olmadığını da bilenlerdeniz. Dünya hali diye bir şey vardır. Bazen, herhangi bir sebeple evlerde telaş yaşanır. Böyle günlerde, derin dondurucuda sakladığınız ürünleri birer ikişer ortaya çıkarır, "Zaten, bu günler için pişirip, kotarmıştım, işe yaradılar, bu telaş içinde yemek pişirmekle uğraşmadık" dersiniz.



Yapıp ettiklerinin işe yarıyor olması, zor günlerinde imdada yetişmesi hoşuna gider. Gider de tam o günlerden bir gün yani dolabında hiçbir şeyin kalmadığı günlerde bir arkadaşın geliyorum derse ne yaparsın. Caddenin karşısındaki pastahanede su böreğini çok güzel yapıyorlar, minik ekler pastalardan da alırım, çay da demledim mi; Oh! ne güzel, diyemiyoruz. Çünkü, ikramlarımızın kendi ellerimizle pişirdiğimizden, el emeği olması bekleniyor.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...