Yazının başlığını okuyanların ilk düşündüğü, "Hayrola! kabak tatlısının yanında kahve mi içiyoruz" olacaktır, büyük ihtimalle. N'apalım, tıp ilminin mümtaz temsilcilerinden Prof. Dr. Canan Karatay Efendigil şekeri uzun zaman önce bize yasakladı. İki lafından biri "Şeker yemeyeceksiniz". Diğer lafı ise malumunuz "Ekmek yemeyeceksiniz". Yiyebileceğimiz ürünler de şarta bağlı. Organik olmalarına dikkat edilecek ve mümkünse evde üretilecek.
Pazardan, marketten aldıklarımızı pişirmekten bile bazen imtina ediyor iken yoğurttan sirkeye kadar her türlü ihtiyacımızı evimizde imal etmeye güç yetirebilir miyiz. Yanlış anlaşılmasın, Canan hocaya saygım sonsuz, dediklerine inanıyorum, hepsi doğrudur ama bir de gerçekler var. Şu meşhur reklamdaki gibi "Hayaller organik, gerçekler fabrik."
tatlı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tatlı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
18 Aralık 2017 Pazartesi
KABAK TATLISI...Az Şekerli...
Etiketler:
Dünya,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
Kabak,
Kabak Tatlısı,
kış,
pazaryeri,
Prof. Dr. Canan Karatay Efendigil,
Rabia Serteli,
tatlı,
Tatlı Keyfi,
yaşam
12 Kasım 2016 Cumartesi
YALANCI TAVUK GÖĞSÜ...Üzeri Kakao Soslu
Evde misafir ağırlamak adeti yavaş yavaş terkedilecek gibi görünüyor. Gençler yani çalışan kesim, iş hayatının yorucu temposu, ulaşım zorlukları ve zaman darlığı nedeniyle dışarıda buluşmaya başladılar. İleri yaşlardaki hanımlar da misafir ağırlama zahmetinden kurtulmak için paralı günlerini dışarıda bir mekanda yapıyorlar. Benim çevremde ise her şekilde görüşebiliyoruz. Kış aylarının soğuk günlerinde evlerde toplanmak hoşumuza gidiyor. Bahar aylarında ise açık havadan istifade etmek için deniz kenarında veya deniz manzaralı açık mekanlarda buluşuyoruz. Grubumuz küçükse şehir içinde nostalji gezileri yaptığımız da oluyor.
Hal böyleyken, rahmetli dayımın kızlarından küçüğü telefonla ziyaretime geleceğini bildirdi. Malûm, yakın zamanda annemizi kaybettiğimiz için taziye ziyaretleri tek-tük de olsa devam ediyor. Dayı kızı beni de düşünerek dışarıda buluşmayı teklif etti ise de taziye ziyareti olduğu için eve davet ettim. Aynı semtte büyüdüğümüz için ortak çok hatıramız vardır. Adeta kardeş gibi bir yakınlık hissederim. Geleceğini söyleyince çok sevindim. Başbaşa sohbetimiz de benim için mutluluktu ama bir kaç akraba daha davet ederek ziyareti daha da anlamlı hale getirmek istedim. Her şey istediğim gibi oldu. Çağırdıklarım davete icabet ettiler ve misafirime de çok hoş bir sürpriz oldu.
Etiketler:
beyaz,
blogger,
çay,
Çay Keyfi,
çay sofrası,
Havadan sudan,
ikindi,
ikram,
kakao,
kakao soslu,
misafir,
sofra,
Süt,
Sütlü Tatlı,
tatlı,
Tatlı Keyfi
11 Aralık 2015 Cuma
KAYMAKLI AYVA TATLISI...Lezzetinde Şiir Var
Sonbahar'ın altın meyvesi ayva kış günlerinin güneşsiz, yağışlı, soğuk günlerinde market, pazar tezgahlarını şenlendirir. Sahip olduğu sarı renk ışığın, sevincin, üretim ve verimliliğin rengidir. İnsana sevinç ve coşku verir. İlham vericidir. Bunun en güzel örneği Ayva Tatlısı için yazılmış şiiri siz de beğeneceksiniz. Şair Nevzat Hacıbektaşoğlu, sevdiği kadına duyduğu özlemi çok sevdiği Ayva Tatlısı'ndan aldığı ilhamla bakın ne güzel anlatmış.
Ayva Tatlısı
ah be kadın
yazsam, yazarken ağlatıyorsun
yazmasam, düşünürken ağlıyorum
sen ne biçim belasın özlediğim
ne tatlısın canımın çektiği
şimdi mevsimin
ayva tatlısı
kaymaklı
Nevzat Hacıbektaşoğlu
18 Kasım 2015 Çarşamba
Puding deyince diğerleri bir yana, Pakmaya bir yana...
Biz hanımlar için pudingler hem lezzetli hem de pratik tatlılardır... Hemen hazırlanması, hafifliği, lezzetiyle 7’den 70’e evdeki herkesin gözdesidir. Peki, hangisini seçmeli, hangi markaya güvenmeli? Ben size gönül rahatlığıyla Pakmaya Pudingler’i öneriyorum... Zengin çeşitleri, kıvamı, lezzetiyle Pakmaya Pudingler hakikaten bir başka! Kakaolu mu istersiniz, çikolotalı mı; yoksa bitter çikolatalı mı? Yoksa çikolatalı fındıklı mı, çikolatalı bademli mi? Sırf çikolatalıdaki şu zenginliğe bakın! Bitmedi… vanilyalısı, muzlusu, çileklisi, antep fıstıklısı da var... Her gün farklı bir lezzet hazırlayıp sunmak Pakmaya ile işte bu kadar kolay...
Unutmadan Pakmaya’nın enfes tarifler sunan bir de web sitesi var: www.mutfaginyildizi.com. Açıkçası ben www.mutfaginyildizi.com’a bakmadan mutfağa girmiyorum. En son Pudingli Tiramisu tarifini denedim, herkes bayıldı: http://mutfaginyildizi.com/tarif/pudingli-tiramisu/2504
Eğer siz de yeni ve enfes lezzetler peşindeyseniz, misafirlerimi nasıl şaşırtacağım diye düşünüyorsanız Pakmaya, zengin ürün çeşitleri ve www.mutfaginyildizi.com’daki tarifleriyle sizin de vazgeçilmeziniz olacak. Mutlaka ziyaret edin.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
15 Ocak 2015 Perşembe
ELMA TATLISI...Portakal Suyunda...Nar Taneli...
Karlı günler İstanbul'lular için çok özeldir. İstanbul'lu, her mevsimi yaşar ve keyfini de çıkarır. Ne güney şehirleri gibi sıcaktan bunalır, ne de doğu şehirleri gibi soğuktan yılar. Ancak, mevsimleri hakkıyla yaşamamız yıldan yıla değişiklik arzedebilir. Yaşamım boyunca kar yağışının aralıklarla da olsa bir ay sürdüğü ve dolayısıyla karın bir ay yerden kalkmadığı kışlar da oldu, karı sadece havada gördüğümüz, en fazla yüksek tepelerin beyazlandığı yıllar da.
Bu yıl kış mevsiminin henüz ortasındayız ama az da olsa müthiş bir soğuk eşliğinde kar gördük. Geçen yıl ha geldi, ha gelecek kış diye beklerken bahar gelmiş, ağaç dalları tomurcuklanmıştı da şaşıp, kalmıştık. Soğuğu hiç sevmememe rağmen kışın kışlığını yapmasını isterim. Geçen yıl kış olmadığı için susuzluk kapımızdaydı. Yakına kadar, barajların gün gün azalan su seviyeleri her gün gazetelerin manşetlerindeydi.
Bu yıl kış mevsiminin henüz ortasındayız ama az da olsa müthiş bir soğuk eşliğinde kar gördük. Geçen yıl ha geldi, ha gelecek kış diye beklerken bahar gelmiş, ağaç dalları tomurcuklanmıştı da şaşıp, kalmıştık. Soğuğu hiç sevmememe rağmen kışın kışlığını yapmasını isterim. Geçen yıl kış olmadığı için susuzluk kapımızdaydı. Yakına kadar, barajların gün gün azalan su seviyeleri her gün gazetelerin manşetlerindeydi.
3 Kasım 2014 Pazartesi
SÜTLÜ TATLI...Kakaolu Sosla Kaplı...
Bizim evde yazın sütlü tatlılar pişirilir, havalar soğuyup kış geldiğinde şerbetli tatlılar sıraya girerdi. Daha sonra ne olduysa oldu mutfağımızda üç beyaz zehir bulunduğunu öğrendik. Korktuk, önce tuzu azalttık, sofralardan tuzlukları kaldırdık. İkinci zehir olan unu ve unlu gıda olarak başroldeki ekmeğin beyaz olanını terkettik, tam buğday olanını da azalttık.
Gelelim üçüncü zehire. Üçüncü zehir şekermiş! Bildiğimiz şeker. İnsanın inanası gelmiyor. Masum bir insanın cinayetle suçlanması gibi bir şey. Adı üzerinde şeker. İyi huylu bir arkadaşımızı anlatmak için şeker gibi deriz. Tatlı dil vardır, yılanı deliğinden çıkarır. Hem de bırakın şerbetli hamur tatlılarını çayıma kattığım şekeri, beş çayının yanındaki pastayı, dondurmayı, lokumu bile unutmamı istiyorlar. Ben de cevaben; söylediğinizi kulağınız duyuyor mu? diyorum.
Gelelim üçüncü zehire. Üçüncü zehir şekermiş! Bildiğimiz şeker. İnsanın inanası gelmiyor. Masum bir insanın cinayetle suçlanması gibi bir şey. Adı üzerinde şeker. İyi huylu bir arkadaşımızı anlatmak için şeker gibi deriz. Tatlı dil vardır, yılanı deliğinden çıkarır. Hem de bırakın şerbetli hamur tatlılarını çayıma kattığım şekeri, beş çayının yanındaki pastayı, dondurmayı, lokumu bile unutmamı istiyorlar. Ben de cevaben; söylediğinizi kulağınız duyuyor mu? diyorum.
Etiketler:
blogger,
borcam,
diyabet,
Dünya,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
insülin,
kakao,
Paşabahçe,
Rabia Serteli,
sütlü,
şeker,
tatlı,
Tatlı Keyfi,
tatlı tarifi
6 Ekim 2014 Pazartesi
SÜT ŞERBETLİ KEK...Bayram Tatlısı...
Ailemizin mutfak kültüründe tatlı çok önemli bir yer tutar. Günlük yemek soframızda bizim için çorba ne kadar elzem ise tatlı da o derece önemli sayılır. Hiçbir şey yapılmasa bile en azından hazır alınmış tahin helvası ortaya gelir. Gerçi, tahin helvasının bir ayrıcalığı vardır ki; evde balık yapılacaksa tahin helvasından başka bir tatlı da zaten düşünülmez.
Misafir davet edildiğinde de hazırlanacak menüde en önemli konu yapılacak tatlıya karar vermektir. Bilhassa davet sofralarında ana yemek önemli gibi görünse de aslında yemek başlangıcı olan çorba ve yemeğin sonunda ortaya getirilecek tatlı çok daha önemlidir. Çorba, giriş yemeği olarak aç midelere ilaç gibi gelmeli, tatlı da yemeğin sonunda tok midelere bile hitap edecek görsel zenginliğe sahip olmalı. Davet sofralarında bir tane de değil, en az iki çeşit tatlı hazırlanır. Biri ağır tatlı dediğimiz şerbetli tatlı diğeri daha hafif olan sütlü tatlı olmalı ki; hem tatlıya doyalım hem de fazla tatlı sevmeyenler veya yiyemeyenler için alternatif yaratalım.
Etiketler:
Bayram,
borcam,
hafif,
kek,
krema,
Süt,
şanti,
şerbet,
tatlı,
Tatlı Keyfi,
Tatlı-Kek-Pastalar
24 Eylül 2014 Çarşamba
ZERDE...Zerdeçal...Hafif Tatlı...
Bana göre tatlıların mevsimleri var. Veyahut şöyle ifade edeyim; tatlıların mevsimleri olmalı. Çünkü, tatlı dediğimiz yiyecekler çeşit çeşit ama asli malzemesi şeker. Şeker ise vücudumuzun ısısını yükseltir ve dolayısıyla eğer sıcak bir mevsimde tatlı yersek havanın sıcaklığını daha fazla hissederiz. Oysa ki; sıcak günlerde vücut ısımızı düşürecek yiyecek ve içecekleri tercih etmemiz gerekir. Burada anlatmak istediğim yaz sıcaklarıyla başetmenin yollarını aramak değil aslında sadece, vazgeçemediğimiz tatlılarımızı uygun mevsimlerde tüketmenin önemini vurgulamak.
Daha önceki yazılarımda da bahsetmişimdir bizim evde yaz mevsiminde tatlı yerine meyveleri tercih ederiz. Çünkü, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar farklı lezzetli meyve çeşidine sahip bir ülke yoktur herhalde. Ağustos güneşi ile ballanmış incirler, üzümler, şeftaliler varken ayrıca tatlı aranmak ne derece doğrudur!
Daha önceki yazılarımda da bahsetmişimdir bizim evde yaz mevsiminde tatlı yerine meyveleri tercih ederiz. Çünkü, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar farklı lezzetli meyve çeşidine sahip bir ülke yoktur herhalde. Ağustos güneşi ile ballanmış incirler, üzümler, şeftaliler varken ayrıca tatlı aranmak ne derece doğrudur!
7 Nisan 2014 Pazartesi
KEDİ DİLİ TATLISI...Üzeri Sapsarı Portakal Kaplı...
Her mevsim sonu hüzünlü oluyorum. Kış mevsimine bayılmıyorum ama gidişine de sevinmiyorum. Aslında, kış demek soğuk demek, karanlık demek. Yağmur bulutlarının kapadığı havaların hüznü, şakır şakır yağan yağmurda zorlaşan şehir hayatı, kar, rüzgar, fırtına ve kısalan günler demek. Zordur kış mevsimi. Ancak, bir yandan da kış günleri yaklaşırken gizliden gizliye seviniriz. Yaz aylarında her biri bir tarafa dağılmış aile bireylerini, dostları ve arkadaşları kış mevsimi tekrar bir araya getirir.
Biliyorum! kış mevsimi bitti ve ilkbahar günlerini yaşıyoruz ama başta da dediğim gibi ben ayrılıkları sevmiyorum, yaşadığım her neyse kolay kolay vazgeçemiyorum. Bu durum, mutfağa da yansıyor tabii. Çoğu insan, taze bakladan bıktı da taze fasulyeye başlamış iken, ben hala kış sebzelerine talim ediyorum. Her seferinde son derece kararlı bir şekilde turfanda sebze alacak iken kerevizle pırasayı tarttırırken buluyorum kendimi. Hele, karnıbaharsız hayata nasıl alışacağım bilemem.
Biliyorum! kış mevsimi bitti ve ilkbahar günlerini yaşıyoruz ama başta da dediğim gibi ben ayrılıkları sevmiyorum, yaşadığım her neyse kolay kolay vazgeçemiyorum. Bu durum, mutfağa da yansıyor tabii. Çoğu insan, taze bakladan bıktı da taze fasulyeye başlamış iken, ben hala kış sebzelerine talim ediyorum. Her seferinde son derece kararlı bir şekilde turfanda sebze alacak iken kerevizle pırasayı tarttırırken buluyorum kendimi. Hele, karnıbaharsız hayata nasıl alışacağım bilemem.
26 Kasım 2013 Salı
AŞURE...
Çocukluğumda yılın belli bir gününde pişirilip, komşulara da dağıtılan, dini bir yönü olduğunu da hissettiğim ve çok severek yediğim bir tatlıydı, Aşure. Üzeri çeşitli çerezlerle süslendiği için bilhassa çocukların gözdesiydi. Ancak, bu güzel tatlıyı bir daha yemek için bir yıl beklememiz gerektiğini de bilirdik. Dini yönünü hissediyordum ama açıklayıcı bir bilgi verildiğini hatırlamıyorum. Tatlı'yı ye gerisine karışma, dürtüsüyle olsa gerek o yıllarda Aşure'nin manası üzerinde pek kafa yormamıştım.
Ta ki; bir yaz mevsiminde piknik yapmak üzere gittiğimiz Beykoz'un deniz manzaralı tepesinde ocaklar üzerinde kaynayan kocaman kara kazanları görünceye kadar. Yuşa Hazretlerinin türbesinin de bulunduğu piknik yerine vardığımız sabah saatlerinden itibaren yakılan ateşler üzerinde kara kazanlarda kaynatılan Aşure'yi gün boyunca hayır için dağıttılar.
Ta ki; bir yaz mevsiminde piknik yapmak üzere gittiğimiz Beykoz'un deniz manzaralı tepesinde ocaklar üzerinde kaynayan kocaman kara kazanları görünceye kadar. Yuşa Hazretlerinin türbesinin de bulunduğu piknik yerine vardığımız sabah saatlerinden itibaren yakılan ateşler üzerinde kara kazanlarda kaynatılan Aşure'yi gün boyunca hayır için dağıttılar.
25 Nisan 2013 Perşembe
KEŞKÜL...Keşkül-ü Fukara!
Keşkül benim bildiğim, sadece muhallebicilerin menüsünde yer alan tavukgöğsü-kazandibi gibi "üzerinde kaymaklı dondurma ile muhteşem bir lezzet" olarak belleklere işlenmemiş, hiç bir zaman övülmemiş, talep görmemiş, yokluğu hissedilmeyen, iddiasız, garip bir sütlü tatlıdır. Bu durumundan dolayı, kulağımda olan "Keşkül-ü Fukara" deyimini "fukaranın keşkülü" olarak kendimce tercüme etmekte bir beis görmemişim ve hep de öyle bildim.
Ta ki; bu gün bu yazı için Google'a girene kadar. Meğer, Keşkül-ü Fukara, eğitimlerinin bir bölümünde, kibir ve gururlarını yenmek için dilenmeye mecbur edilen dervişlerin, topladıkları sadakaları koydukları kabın adıymış. Farsça keşkül (çanak) kelimesi ile Arapça fukara (fakir, yoksul) kelimesinin birleşmesi ile bu adı alan çanaklarda toplanan yardımlar daha sonra yoksullara dağıtılırmış. Yoksul çanaklarının maddesi, uzak Hind Adalarında yetişen bir cins Hindistan Cevizi kabuğuymuş ve daha sonraları, kabın şekline sadık kalınarak gümüş, sarı ve tahtadan yapılanları da kullanılmış.
Etiketler:
badem,
Dünya,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
Keşkül,
keşkül-ü fukara,
Rabia Serteli,
sütlü,
tatlı,
Tatlı Keyfi,
tatlı tarifi,
Tatlı-Kek-Pastalar,
yaşam
Kaydol:
Yorumlar (Atom)