Çaylı, kahveli balkon sefalarını hepimiz severiz ama arkadaşlarla önceliğimiz bütün kış iple çektiğimiz deniz sefalarıdır. Ne yapacaksak programımızı deniz saatlerine göre ayarlarız. Denizde günlük en az bir-birbuçuk saatlik yüzme seansları ve sonrasında güneşlenmenin ardından ancak bir program yaparız. Bu konuda hiç bir arkadaşım taviz vermez. Ancak, program yapmamızı her ne kadar deniz belirliyormuş gibi göstermiş olsam da esas belirleyici yatılı misafirlerdir.
yaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
28 Temmuz 2018 Cumartesi
HİNDİSTAN CEVİZLİ KEK...Hoş Kokulu...Yumuşacık...
Her yıl bahar aylarının gelmesiyle aklımıza düşen ve yaz sıcaklarının başlamasıyla da koşup geldiğimiz yazlık evimizde benim için son derece sıkıcı olan yerleşme sürecinin sonunda nihayet komşularla günlük olağan görüşmelerimiz başladı. Site içinde, kumsalda, denizde, çarşı-pazarda, akşam yürüyüşlerinde karşılaştıkça birbirimizden haberdar oluyoruz. Bu karşılaşmalarımız sırasında hal hatır sorar, birbirimizi kahve veya çay içmeye davet ederiz.
Çaylı, kahveli balkon sefalarını hepimiz severiz ama arkadaşlarla önceliğimiz bütün kış iple çektiğimiz deniz sefalarıdır. Ne yapacaksak programımızı deniz saatlerine göre ayarlarız. Denizde günlük en az bir-birbuçuk saatlik yüzme seansları ve sonrasında güneşlenmenin ardından ancak bir program yaparız. Bu konuda hiç bir arkadaşım taviz vermez. Ancak, program yapmamızı her ne kadar deniz belirliyormuş gibi göstermiş olsam da esas belirleyici yatılı misafirlerdir.
Çaylı, kahveli balkon sefalarını hepimiz severiz ama arkadaşlarla önceliğimiz bütün kış iple çektiğimiz deniz sefalarıdır. Ne yapacaksak programımızı deniz saatlerine göre ayarlarız. Denizde günlük en az bir-birbuçuk saatlik yüzme seansları ve sonrasında güneşlenmenin ardından ancak bir program yaparız. Bu konuda hiç bir arkadaşım taviz vermez. Ancak, program yapmamızı her ne kadar deniz belirliyormuş gibi göstermiş olsam da esas belirleyici yatılı misafirlerdir.
Etiketler:
Çay Keyfi,
çay sofrası,
Dünya,
Havadan sudan,
Hayat,
hindistan cevizi,
hindistan cevizli kek,
ikindi,
insan,
kek,
kek tarifi,
kelepçeli kek kalıbı,
misafir,
Rabia Serteli,
yaşam,
yaz,
yazlık,
yazlık ev
28 Temmuz 2015 Salı
MÜRDÜM ERİK REÇELİ...Mürdüm Renkli Lezzet...
Kahvaltı soframızda bu sabah yeni bir reçel tadılmayı bekliyordu. Reçel tabağımı görücüye çıkarılan kızlar gibi süsledim-püsledim ortaya getirdim. Aslında bir gün önce kaynatmış ve sıcak sıcak bir lokma tadına bakmıştım da pek beğenmemiştim. Ballı lokma diye adlandırdığım Kuru Kayısı reçelinden sonra pek zayıf kaldığını düşünmüştüm.
Hatta, blogger arkadaşım İlhan Ucer beyefendinin zaman zaman bazı yiyecekler için kullandığı deyimle, "Haysiyetli" Kayısı'nın yanında Mürdüm Eriğinin esamesinin okunmayacağı da bir gerçekti. Kahvaltı soframızda hiçbir şey söylemeden yeni reçelimin tadılmasını bekledim.
Hatta, blogger arkadaşım İlhan Ucer beyefendinin zaman zaman bazı yiyecekler için kullandığı deyimle, "Haysiyetli" Kayısı'nın yanında Mürdüm Eriğinin esamesinin okunmayacağı da bir gerçekti. Kahvaltı soframızda hiçbir şey söylemeden yeni reçelimin tadılmasını bekledim.
2 Mayıs 2015 Cumartesi
GÜNEŞİN İLK IŞIKLARI...Kış bitti!
Sonbahar neyse de kış mevsimi pek bir iç karartıcı. Sabahları yeni bir güne uyanmanın mutluluğu ile perdeleri açıp, gökyüzüne bakarsın. Bin bir zahmetle çıkmış ama her an kaybolacak olan güneşin zayıf ışıklarını, mendil kadar bir maviliği görürsen sevinirsin. Güneşli havalara tutkun yüreğin ve dudaklarında takılı kalmış ufak bir gülüşle yaz güneşinin hayaline dalarsın.
Kışın öyle günler olur ki; kara kara yağmur bulutlarının kapladığı gökyüzünde güneş günlerce yüzünü göstermez. Hele karlı günlerde gökyüzü ara ara kapkara olur da gündüz vakti akşam oldu sanırsın. Kapkara bulutlar yeryüzüne karları gönderdikten sonra gökyüzünün rengi biraz açılır gibi olur, hatta biraz sonra gökyüzü mavi rengini bile gösterir ama hiç ümitlenmezsin. Çünkü, bilirsin ki hava "kar toplamaktadır".
Etiketler:
Bahar,
Dünya,
güneş,
Havadan sudan,
Hayat,
Hayata Dair,
ışık,
ilk bahar,
insan,
kış,
mutluluk,
Rabia Serteli,
sabah,
yaşam,
yaz
15 Nisan 2014 Salı
DİŞ BUĞDAYI...Mutfakta Bahar Temizliği...
Bahar geldi. Yaz ise muzip bir çocuk gibi Bahar'ın arkasına saklanmış, bize göz kırpıyor. Yaz, güneş demek. Yaz, parlak güneş ışığı demek. Yaz bunu bildiği için saklandığı yerden çıkıp-çıkıp, birden üzerimize güneşin parlak ışıklarını ok gibi fırlatıyor. Biz de hemen aldanıp, telaşa kapılıyoruz. Kışlıkları kaldırmanın zamanı geldi, yazlık giysilerimiz ne durumda acaba? gibi düşünceler aklımızdan geçerken bir bulut yolluyor ki tüm hevesimiz kırılıyor. Böyle durumlarda Yaz'ın, Bahar'ın arkasına saklanmış kıs kıs güldüğünü görür gibi oluyorum.
Bahar'ın aldatıcı güneşine, bir açık bir kapalı günlerine kanmayan yoktur. Bilhassa sabah erken evden çıkıp, işine gidecek insanlar hiç bilemezler. Bu soğuk, sabah ayazı mıdır? Güneş çıkacak mı? Meteoroloji yağmur mu demişti? Binbir soru kafasında dönerken bilhassa kadınlar dolabın başında ne giyeceğini bilemez halde kalakalırlar.
Bahar'ın aldatıcı güneşine, bir açık bir kapalı günlerine kanmayan yoktur. Bilhassa sabah erken evden çıkıp, işine gidecek insanlar hiç bilemezler. Bu soğuk, sabah ayazı mıdır? Güneş çıkacak mı? Meteoroloji yağmur mu demişti? Binbir soru kafasında dönerken bilhassa kadınlar dolabın başında ne giyeceğini bilemez halde kalakalırlar.
Etiketler:
Bahar,
diş buğdayı,
dolap,
Dünya,
erzak,
Havadan sudan,
insan,
Mutfak Keyfi,
Rabia Serteli,
temizlik,
yaşam,
yaz
14 Şubat 2014 Cuma
DENİZ VE KUM...Ebedi Aşıklar...Şahitleri Martılar!
Yaz mevsimini geçirdiğimiz tatil beldesi her yıl olduğu gibi Eylül'ün başlarından itibaren yine tenhalaştı. Okulların açılışına hazırlanmak için aileler birer ikişer şehre döndüler. Sabah yürüyüşlerinde arabalarını yükleyen ailelerle vedalaştık. Bazı yıllar Eylül'de yazdan kalma günler yaşanır. Güneş gökyüzünde pırıl pırıl parlar ve yumuşacık ısıtır. Gün ortasında güneş tam tepede iken çekinmeden denize girilir, kumda şemsiye aranmaz. Böyle olunca da kavurucu yaz sıcaklarından sonra Eylül'de havanın açık olması, son günleri değerlendirmek bakımından hepimizin temennisidir.
Bazı yıllar ise Ağustos'un son günü hava birden bozar, gökyüzü koyu gri bulutlarla kaplanır, sert bir rüzgar çıkar adeta yerle gök birleşir ve gece sabaha kadar büyük gürültülerle gökler yarılır, yağmur kovalardan boşalır gibi yağar. Ertesi gün uyandığımızda yaz mevsiminin bir gecede bittiğine şahit oluruz.
Bazı yıllar ise Ağustos'un son günü hava birden bozar, gökyüzü koyu gri bulutlarla kaplanır, sert bir rüzgar çıkar adeta yerle gök birleşir ve gece sabaha kadar büyük gürültülerle gökler yarılır, yağmur kovalardan boşalır gibi yağar. Ertesi gün uyandığımızda yaz mevsiminin bir gecede bittiğine şahit oluruz.
Etiketler:
aşk,
Aşka Dair,
dalga,
deniz,
Erikli,
eylül,
Havadan sudan,
Hayat,
Hayata Dair,
insan,
kumsal,
martı,
Rabia Serteli,
Saros,
yaşam,
yaz,
yazlık
21 Temmuz 2013 Pazar
TERLİK...Genleşen Ayaklara!!!
Yaz aylarının sıcak ve nemli günlerinde ayakkabılarımızı dekolte modellerden seçeriz. Burnu ve yanları açık veya sandalet tipi dediğimiz deriden şeritlerle tutturulmuş her yeri açık ayakkabılar. Ancak, eğer resmi bir yer veya törende değilsek en rahat ayakkabı bir adı da şıpıdık olan sokak terlikleridir. Ayaklarımız sıcak günlerde bizim jenerasyonun tokyo dediği, bu günkü adıyla parmak arası terliklerin içinde her manada bol havalı, memnun ve mesut yaz sefası sürerken kışın birdenbire her yeri kapalı, daracık ayakkabılara nasıl sığarlar bilmem düşündünüz mü?
Kış mevsiminin rüzgârlı, yağışlı, soğuk günlerinde ayaklarımızı mümkün olduğunca korumaya çalışırız. Çünkü, ayakların üşümesi bir çok hastalığa davetiye çıkarmak demektir. Bunun için de hakiki deri, su çekmeyen ayakkabı, çizme veya botları tercih ederiz. İşin enteresan tarafı bizim bu gayretimizi ayaklarımız da kabul eder.
Kış mevsiminin rüzgârlı, yağışlı, soğuk günlerinde ayaklarımızı mümkün olduğunca korumaya çalışırız. Çünkü, ayakların üşümesi bir çok hastalığa davetiye çıkarmak demektir. Bunun için de hakiki deri, su çekmeyen ayakkabı, çizme veya botları tercih ederiz. İşin enteresan tarafı bizim bu gayretimizi ayaklarımız da kabul eder.
Etiketler:
ayak,
ayakkabı,
Dünya,
Genleşme,
Havadan sudan,
Hayat,
Hayata Dair,
insan,
kış,
meltem,
Rabia Serteli,
rüzgar,
sandalet,
terlik,
yaşam,
yaz
16 Haziran 2013 Pazar
ÇÖPLERİMİZ İZİMİZDİR!!!
Belde belediyesi, "ÇEVREMİZİ TEMİZ TUTALIM", "YERLERE ÇÖP ATMAYIN" yazılı levhaları sahil yolu boyunca belli aralıklarla diktirmiş. Levhalardaki yazıların şablonu standart ve her yerde rastlanılan bir yazı olması hasebiyle -zannedersem- kanıksanmış, insanları etkilemiyor. Bunu da yol kenarlarına savrulmuş pet şişe, naylon poşet ve uçuşan ambalaj kağıtlarından oluşan çöplerden anlamak mümkün.
Bisikletle katettiğim yol boyunca gördüğüm bu levhaların arasında farklı bir levha dikkatimi çekti. Levhada, "ÇÖPÜNÜZ DEĞİL İZİNİZ KALSIN" yazıyordu. Diğer standart -çöp atmayın- yazılarından sonra bu veciz söz bana çok değişik geldi. Hem hoşuma gitti hem de düşünmeye sevk etti. Düşündüğüm de şu! levhayı okuyan piknikçilerin bu cümleden ne anlayacakları.
| Yol boyunca gördüğüm uçuşan ambalaj kağıtları, naylon torbalar ve pet şişeler fotoğrafta olmayınca yalancı durumuna mı düştüm? |
Bisikletle katettiğim yol boyunca gördüğüm bu levhaların arasında farklı bir levha dikkatimi çekti. Levhada, "ÇÖPÜNÜZ DEĞİL İZİNİZ KALSIN" yazıyordu. Diğer standart -çöp atmayın- yazılarından sonra bu veciz söz bana çok değişik geldi. Hem hoşuma gitti hem de düşünmeye sevk etti. Düşündüğüm de şu! levhayı okuyan piknikçilerin bu cümleden ne anlayacakları.
Etiketler:
çevre,
Çöp,
deniz,
Havadan sudan,
Hayata Dair,
insan,
kirli,
kumsal,
levha,
Mecidiye,
Rabia Serteli,
Saros,
tatil,
temiz,
yaşam,
yaz
30 Nisan 2013 Salı
ELMALI KEK...Benzeye Benzeye Yaz Gelecek!
İstanbul'a bahar geldi gelecek derken havalar nihayet ısındı ama geçen hafta hava öyle bir soğudu ki; kış yeniden geldi zannettik. Her yıl, bir önceki baharın gelişini unuttuğumuz için manasız bir endişe kaplar içimizi. Kış bitmeyecekmiş gibi gelir. İçimizde bir tahammülsüzlük, isyan ederiz. Kime, niye bu sızlanmalar, şikayetler anlamak mümkün değildir. Çünkü, güneşli günlerin yakında olduğunu biliriz. Bu durumlarda, her yıl yaz ve kış mevsimleri öncesinde aile büyüklerinin sık sık tekrarladığı bir deyim vardır. "Benzeye, benzeye gelecek". Gelecek olan ya kıştır, ya da yaz.
Her yıl aynı şeyleri yaşadığımız halde, hep aynı tuzağa düşeriz. Her bahar olduğu gibi evvela havalar birden ısınır. Mutad olduğu üzere Kadıköy'den Moda'ya doğru Bahariye caddesinden veya sahilden yürüyerek gittiğimiz Khalkedon veya Bomonti Çay Bahçesi'nde deniz manzarasına karşı çaylarımızı içeriz. Eve dönerken meşhur Ali Usta'dan mevsimin ilk dondurmasını tadarız. Başka bir gün, adeta bir Lalezâr olmuş Göztepe Parkı'nda binbir çeşit lale arasında hoşça vakit geçiririz. Bahar sıcaklarına alışmış artık yaz geliyor derken, bir de bakarız hava birden soğumuş, bir iki günde biter gider dediğimiz soğuk ve yağışlı günler uzadıkça uzar.
Her yıl aynı şeyleri yaşadığımız halde, hep aynı tuzağa düşeriz. Her bahar olduğu gibi evvela havalar birden ısınır. Mutad olduğu üzere Kadıköy'den Moda'ya doğru Bahariye caddesinden veya sahilden yürüyerek gittiğimiz Khalkedon veya Bomonti Çay Bahçesi'nde deniz manzarasına karşı çaylarımızı içeriz. Eve dönerken meşhur Ali Usta'dan mevsimin ilk dondurmasını tadarız. Başka bir gün, adeta bir Lalezâr olmuş Göztepe Parkı'nda binbir çeşit lale arasında hoşça vakit geçiririz. Bahar sıcaklarına alışmış artık yaz geliyor derken, bir de bakarız hava birden soğumuş, bir iki günde biter gider dediğimiz soğuk ve yağışlı günler uzadıkça uzar.
Etiketler:
Bahar,
çay,
Çay Keyfi,
Dünya,
elma,
Elmalı kek,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
kek,
kek tarifi,
Rabia Serteli,
yağmurlu gün,
yaşam,
yaz
21 Mart 2013 Perşembe
KISIR!!! Yaz İkindilerinin Lezzeti...
İlk duyduğumuzda hiçbir anlam verememiştik. Kısır, bizim bildiğimiz anne olamayan -doğuramayan- kadınlar için kullanılan bir terimdi. Hamile kalamamak bir eksiklik olarak telakki edildiği için olur olmaz yerde kullanılması ayıptı. Erkeklerde de olabilecek bu eksiklik, nedense sadece kadınlara mal edilir ve çocuk doğuramayan gelinler, kısır gelin olarak adeta suçlanır ve aşağılanırlardı. Bu sebepten dolayı, kısır kelimesine bir yiyecek adı olarak sonradan alıştık ama ilk zamanlarda gerçekten tuhaf bir durumdu.
Kısırla ilk tanıştığımız yıllarda, İstanbul'un Avrupa yakasında, dar gelirli memur ve işçi ailelerinin yoğunlukta olduğu tarihi bir semtte yaşıyorduk. Demokrat Partinin iktidara geldiği 1950 yılından başlayarak, değişen dünya ve ülke şartları paralelinde 60'lı yıllarda daha da artan Anadolu'dan büyük şehirlere göçlerin neticesinde önce yavaş, daha sonra hızlanarak yanımızda yöremizde değişik giyimli, şiveleri farklı komşularımız peydah oldu. İlk başlardaki çekingenlik daha sonraları kuvvetli komşuluklara dönüştü ise de memleketlilerinin ve tabii ki akrabalarının çoğalması ile bir kaç istisna haricinde bizlerle olan komşuluk ilişkileri zayıfladı.
Etiketler:
Anadolu,
bulgur,
çay,
Çay Keyfi,
Havadan sudan,
Hayat,
ikindi,
insan,
Kısır,
Rabia Serteli,
yaşam,
yaz
10 Mart 2013 Pazar
SULTANİ BEZELYE...İsmiyle Müsemma*
Geçen hafta Kadıköy Balık Pazarında yürürken bir manavın tezgahında gözüme ilişen kocaman harflerle "Sultaniye Bezelye, Kilogram fiyatı 10TL" yazılı etiketi görünce benim de gözlerim kocaman açıldı. Önce fiyat abartılı geldi ise de aslında, sultani bezelye diğer sebzelere kıyasla her daim pahalı olmuştur. Biraz ucuzlasın diye beklerseniz pazar tezgâhlarını terkeder gider. İsmiyle müsemma, saray sultanı gibi halkla yüz göz olmayı pek sevmez.
Bu durumu yıllar öncesinden tecrübeyle öğrenmiş bir hayranı olarak onu pazarda gördüğüm anda satın alır, işi şansa bırakmam. Sultani bezelyeyi bilhassa kuzu etiyle pişirip, yemesini seven çok kişi ve aileler vardır ama bu sebze toplumda pek de yaygınlık kazanmamıştır. Dolayısıyla, sevmeyen -bilmeyen- daha çoktur. Çünkü, market tezgâhlarında yeralmaz, pazarlarda da on tezgâh varsa ancak iki tanesinde bulunur.
Bu durumu yıllar öncesinden tecrübeyle öğrenmiş bir hayranı olarak onu pazarda gördüğüm anda satın alır, işi şansa bırakmam. Sultani bezelyeyi bilhassa kuzu etiyle pişirip, yemesini seven çok kişi ve aileler vardır ama bu sebze toplumda pek de yaygınlık kazanmamıştır. Dolayısıyla, sevmeyen -bilmeyen- daha çoktur. Çünkü, market tezgâhlarında yeralmaz, pazarlarda da on tezgâh varsa ancak iki tanesinde bulunur.
Etiketler:
bezelye,
blogger,
Dünya,
eti,
etli,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
Kuzu,
mevsim,
Mutfak Keyfi,
Rabia Serteli,
sebze,
Sultani,
Sultaniye,
yaşam,
yaz,
yemek
17 Eylül 2012 Pazartesi
ERİK MARMELATI ile MADEN SUYUNUN Köpüklü Birlikteliği!!!
Bulunduğumuz bölgede ağır yaz sıcakları henüz başladı. Sıcaklarla baş edebilmek için yapılacak en temel şey tabii ki su içmek. Ancak, vücudun terleme ile kaybettiği madensel tuzları suyla geri almak mümkün olmadığından günde en az bir bardak da maden suyu içmek gerekiyor. Burada, maden suyunun tadını sevmeyenler ve istese de kolay içemeyenlerin hoşuna gideceğini zannettiğim bir karışımdan bahsetmek istiyorum.
Bir önceki yazımda bahsettiğim bahçemizin eriklerini, daha önceki yıllarda tencerede kaynattıktan sonra kabuk ve çekirdeklerinden arındırmak için iri delikli bir kalburdan geçiriyordum. Bu defa farklı bir yol denedim ve daha pratik olduğunu gördüm.
Bir önceki yazımda bahsettiğim bahçemizin eriklerini, daha önceki yıllarda tencerede kaynattıktan sonra kabuk ve çekirdeklerinden arındırmak için iri delikli bir kalburdan geçiriyordum. Bu defa farklı bir yol denedim ve daha pratik olduğunu gördüm.
Etiketler:
Dünya,
Erik,
Havadan sudan,
Hayat,
köpük,
Maden suyu,
marmelat,
Marmelat ve reçeller,
mevsim,
Mutfak Keyfi,
ömür,
Rabia Serteli,
sıcak,
su,
yaşam,
yaz
Kaydol:
Yorumlar (Atom)