Gittik kapıdan atılan ilk adımla aksi saatler başladı. Ne yaptımsa mutlu edemedim ben değil kimse, babası, dedesi. Dayısı, teyzesi ve Hatiş'ini yanına yaklaştırmadı zaten. Uykusu var dedik, uyutamadım. Ben yerin dibinde hissettim kendimi misafir olmasa dert değil istediği kadar huysuzluk yapsın, çekerim. Masa hazırlandı yemek filan derken bizimle yalandan 3 lokma yedi. Yonca'nın kayın validesi yemek sonrası şöyle bir gel bakayım kucağıma sana bir ninni söyleyeyim çok beğeneceksin dedi. Ben yok yok gelmez derken bizimki çıktı kucağa, yayıldı bir güzel. Başladı ninni 5 dakika içinde uyudu. Benim kızım değil sanki, şaşırdım(k).
Uykusunu alınca mutlu olur kalkar derken. Yattığından daha beter kalktı. Biz izin isteyip evimize döndük. Eve geldik, yayıldık normal hayatımıza döndük. Bizimki çok mutlu huysuzluk kalmadı. Ne olduysa 2 ev arasında??? Öyle ki koltuk tepelerinde bile zıpladı. Ben de izin verdim kontrol dahilinde. Anlayamadım ben bu pazar gününü :((