Geçen hafta cuma sabahı yaşananlar. 03.02.2012
----------------------------------------
Perşembe akşamı öksürük krizi patlak verdi. Okula bırakıp bizden uzak değil yanı başımızda olsun işe gelsin istedik. Hem annenin ofisini çok seviyordu ve insanlar ona bayılıyordu iş'te. Planımız iş dönüşü doktora gidip muayene ettirmekti minik boyu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Cuma sabahı baba kişisi bizden evvel araba üzerindeki karları temizlemek için yola koyuldu, bizde peşi sıra. Pek neşeliydik iş yoluna düşerken. Birde dışarıda deli bir rüzgar vardı. Rüzgardan dolayı evin içinde sanki kapılar ardı ardına açık bırakılmış gibi bir esinti ve uğultu vardı. Kimseye zararı yoktu ama korku filmi gibiydi sabahın köründe.
El-ele tutuştuk arabanın yanına vardık.
Ben arka kapıyı açtım kızım ardıma sıra oldu binebilmek için. Genelde kapıyı açar kendime çeker önümden binmesine müsade ederdim. Yine öyle olacaktı ama rüzgar bize oyun yaptı. Kapı açıldı tarafımdan, yetmedi birde rüzgar savurdu kapıyı ve gitti Yağmur'un kafasına çarptı. Masum bir çarpış diye düşünüyodum elime bulaşan kanları görene kadar... Kafası yarılmıştı aslında.
Çok kanadı hastane yolunda bir damlacık yol bitmedi. Acilde uzun uzadıya beklemek kabustu ama sakinlemesine sebep oldu. Taaa ki doktor gelip sizi plastik cerraha yönlendiriyorum, dikiş gerek diyene kadar. İnsana dikiş atılabileceğini bilmiyordu canlandıramadı kafasında ve ağladı. Eline iğne ucu değince yaşadığı acıyı düşündüm ve beter oldum.
Bekledik doktoru kucak kucağa. Doktor bu arada lolipop yolladı Yağmur'a ♥ Beklerken babası çenesindeki dikiş izini, bense ona sahip olmak için edindiğim karnımdaki dikişlerden bahsettim üstün körü. Yeniden sakinledi. Yarım saat kadar vakit geçip o an gelince ipler koptu. Doktoru ve ekibi görünce "
annem eve gidelim, evde hallederiz" dedi. Gülünç dimi. Önce iğne oldu sonra uyuştu ve dikişi atıldı. 3 dikiş... Kan-ter içinde 10 dakikanın ne kadar uzun olduğunu fark edip müdahalenin bitmesini bekledik. Ağladı, haykırdı, sona doğru sakinledi ve kabullendi. Bittiğinde hatıra fotosu çektik ve kahraman ilan etti(k) kendini.
Ertesi gün pansumana gittik ve yine öncesinde doktor lolipop yolladı. Doktor pansuman yaparken bizimki sakin, uyumluydu ve şeker gibiydi lolipop sayesinde ♥
O gece uykumda sürekli araba kapısı açtım ben ve her seferinde daha dikkatli açtım ama her gözümü kapadığımda yine başa sardım ve yine kapıyı daha dikkatli açtım... Kaç kere tekrarladım aynı sahneyi bilmiyorum. Sağ kapıyı değil keşke sol kapıyı açsaydım dedim... dedim kendimi yedim-bitirdim sabahı ettim. Ve içimdeki sesler susunca şükür dedim dermansız dert değildi. Yaşandı, bitti.
Dip not; lolipoplardan doktorun haberi yok. Anne-baba işbirliği ♥