30 Nisan 2013 Salı

Fotoğraftaki benzerlikler-1 (yazı dizisi)

Yağmur doğduğundan beri yaptığım fotoğraf ve video arşivi sanırım ileride ona vereceğim en güzel armağan. Bugünler de bilgisayarda hep o arşiv açık. "Aaa bak senin tulumunu giydi Damla", "aynı sen gibi gülüyor", "sende böyle uyurdun"... Çokça benzetme var hayatımızda Yağmur'un da hoşuna gitsin diye. Biz benzetmesek de aklına gelip soruyor "beni de böyle taşıyor muydunuz ?", "bende bu kadar ağlıyor muydum?" gibi gibi.

Hemen arşive girip bakıyoruz, anlattıklarımız bazen yeterli olmuyor. Çok hassas çok...

Benim de hoşuma gidiyor geçmiş fotoğraflara bakmak. Özlemim var bazen baktığım fotoğraflara ama şimdiye de şükrediyorum çokça ♥

Bir de blog arşivim var. Son 5 yılda ne olmuş, ne bitmiş istersen geriye dön bak, oku. Pek güzel yapmışım yazmakla. Kapatma kararımdan vazgeçiren can dost Seyhan, sağ ol! var ol! "Anlık değil" dedi çeldi aklımı yazmaya devam :)

Fotoğrafta ikiside 5 aylıklar, aynı ay doğmaları ay hesabını kolaylaştırıyor. Benzerlik ise şimdilik body :)

25 Nisan 2013 Perşembe

Bir anne dileği ile devam etmekteyiz

Sevgili Damla;

Yemek masasın da yoğurt görmeye tahammül edemeyen ablan, yoğurdu sadece yoğurt çorbasında tadan annen gibi olma!

Her öğüne hatta öğün harici bile yoğurt yiyebilen, yoğurt yediği zamanları şölen haline dönüştürebilen, her yemeğe yoğurt ekleyebilen ve bundan çok mutlu olan baban gibi ol!

Yoğurt ye!

Bugün ki anne dileklerinin sonuna gelmiş bulunmaktayız.

17 Nisan 2013 Çarşamba

Afiyetle...

Ek gıda serüvenimiz başlıyor :) Dileğim zor bir süreç olmasın, kolay kolay alışalım.

Akşam yemeğimizde bize öyle iştahlı bakıp boğazımıza diziyorsun ki lokmaları, umarım kolay alışacağını sanıp yanılmıyorumdur.

Yıllar sonra beni yeniden cam rende, elma ve havuç püreleri ile buluşturan kızım Damla... "Tarih tekerrürden ibaret'miş" dedirtiyorsun.

Üzerine damlayan meyve lekelerini çıkarmak kolay olsa iyiydi ya, neyse. Hoş geldiniz hayatımıza lekeli kıyafetler. Sizi suya bastırıp, yıkamak çok zevkli olacak. Avuç içi kadar önlükler olsanız da.
Damla; 5 ay, 1 hafta itibari ile ek gıda'ya başladı.
Anne; Dolu dolu 6,5 yıl sonra yeniden sebze, meyve püreleri yapmaya başladı.
Yağmur; Damla'dan kalanları afiyetle yiyor.
Baba; Getir, götür işerinde ;)

12 Nisan 2013 Cuma

Bir foto lütfen

Bazen çok yalnız, yorgun ve bitkin hissetiğimde kendimi bir kaç şey beni kendime getiriyor.

Mesela "Damla paçucu yarımmmm çık dışarı oynayalım", "canım kardeşim" gibi cümleler ya da "aguuuuuuu, uuuuu, wuuuuuu" gibi anlamsız sesler. Daha bir çoğu olan cümleler, olaylar, duygular...

Hele Damla'nın hayran hayran aşkla ablasını izleyip kendine has kahkaha atması. Gözlerinin içi gülmesi ona bakarken. Her akşam iş dönüşü teşekkürlerini, sevgisini dile getiren bir sevgili baba. Hem sevgili, hem baba :)

Sonra birde bu fotoğraf var. Damla aramızda katıldığının sekizinci gününde benim doğum günümü kutlamıştık.  O geceden bir kare bu fotoğraf. Biz bize, anne-baba ve çocuklar sadece.

Bu fotoğraf bana öyle iyi geliyor ki... Şu iki melekle aslında ne kadar zengin olduğumu(z)un kanıtı.

Dağılsın kara bulutlar şimdi.

8 Nisan 2013 Pazartesi

Bir bezelye varmış...

Zaman su gibi durdurmak imkansız. Bu sabah Damla'nın 5. ayı bitirmesini not alacaktım ki geçmişe gittim. Geçen sene bu zamanlar neler hissetmişim diye bir baktım bloga. Garip ama yazımı okurken ilk önce gözlerim doldu, sonra gülümsedim akabinde de o günlerde içimi kaplayan tiksinti bir yokladı geçti :) 
İlk kalp atışını duyduğumda ki hislerimi yazıp, kabullenmişim demişim... Ne garip! Sevemeyeceğimi düşünmüşüm. Anne her çocukta kalbini nasıl paylaştıracağını biliyor(muş) çocuklarına. Kendiliğinden oluyor(muş), kaç tane olursa olsun çok seviyor(muş)sun. İlkinde ne hissediyorsan, ikinci de de aynını hissediyor(muş)sun. Yaşayarak öğrendim.

Şimdi 5 ayı geride bıraktık. İkisine de duyduğum sevgi, aşk aynı ♥♥

Yağmur, Damla'ya oyuncak bebek muamelesi yapıyor. Damla'ya duyduğu sevgi "alıp içine sokmak istercesineymiş"... Allah bozmasın!

Bir yılda ne kadar değişir hayat, kanıtı. İçimdeydi "bezelye'm" diyordum şimdi karşımda yine "bezelye'm" diyorum :)

5 Nisan 2013 Cuma

Gezi'ye giderken unutulmayacaklar!

Dün okuldan uzunca bir liste ile geldi. Gezi'ye giderken unutulmayacaklar!!!

Gül, gül karnıma ağrılar girdi. Sanırsın ki kamp yapacaklar gittikleri yerde. Gezinin mahiyetine pek uygun değil götürmek istedikleri, nihayetinde askeri bir müze ziyareti yapacaklar.

Akşam bir bir sıraladı yatağının üstüne alacaklarını, baktık baktık anlam veremedik babasıyla... Pek tabi bir çanta, birkaç okuma kitabı ve Barbie, fotoğraf makinesi, beslenme ve su ile yola çıktı. Akşama bize müze'de gördüğü en ilginç şeyleri gösterecekmiş çektiği fotoğraflarla, meraktayız :)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bahar yazıya dalar, kahve taşar, ocak batar...

Fotoğraf İphone ile çekilmiştir.

3 Nisan 2013 Çarşamba

(oto)PARK

Varsın Yağmur parkta hoplayıp, tırmanıp, kayıp, sallansın... Damla için durum bebek arabasını park edip ablayı izleyip, peşinden koştuğumuz açık otopark.

Şimdilik... sadece bu senelik. Bir sonraki bahar Damla'da tozunu attırır parkın.

Dün akşam Yağmur, Damla'ya "sana bildiğim tüm yaramazlıkları öğreteceğim" diyordu. Gülünç. Yaramazlıktan kastı ne bilmiyorum, benim gördüğüm kadarıyla pek yaramazlık bilmez ama :) Okula gidip gizliden izlemeli.

Zor günler beni bekliyor galiba.

Fotoğraf İphone ile çekilmiştir.