29 Ekim 2013 Salı

"Missket" kedidir o kedi

Cumartesi gününden beri evde yatılı misafirimiz var. Missket adı. Geldiği ilk gün uyuya kalıyordu çokça. Şimdi ise tepemde saçlarımı dağıtıp, klavyenin tuşlarına basıyor.
Yağmur bayıldı, uzaktan ve temkinli.
Damla da bayıldı, koynuna sokarcasına ve peşinden ayrılmamacasına. "Huuuu huuu" yapıp "piiissss"leyip peşinden ayrılmıyor.
Evdeki çocuk sayısı 2 kız, 1 kedi. Bir nevi oyun grubu bizimki.
Evdeki kız nüfusu +1 çoğaldı. Şimdilik ya da birkaç günlüğüne bilemedin bir haftalığına ya da...
Kedi bizim evde kalacak mı? Günler gösterecek.
Damla kedinin peşi sıra koşup sindirirken Missket bizim evde kalmak isteyecek mi? Perdenin arkasına sinmesinden ne diyeceği belli gibi :D

Fotoğraflar İphone ile çekilmiştir.

23 Ekim 2013 Çarşamba

Göründüğü gibi ya da görünmediği kadar

 Fotoğraflara, fotoğraftaki renklere bakan ne renkli bir hayatları var diye düşünebilir.

Bilin ki iki çocuklu çok renkli bir hayat var.
Dakika hatta saniye sonra ne ile karşılaşacağımızı bilemediğimiz iki çocuklu çok renkli bir hayat.
Birden büyük boy ders arasında bir aile resmi çizmiş çıka gelmiş.
Bir bakarsın küçük boy koltuk arkasına girmiş "ceeee" demiş.
Çok cümbüşlü çok.
Göründüğünden daha çoğuz, daha renkliyiz.

Fotoğraf İphone ile çekilmiştir.

19 Ekim 2013 Cumartesi

Kurban Bayramı vesilesiyle...

 Babaannenin peşi sıra fındık bahçesinde yürüyüş.
 Dışı ezik, büzük olsa da armutların tatları bal. Organik işte.
 Bir uyku Karadeniz'e karşı.
 Soba kestane yemek için keşfedilmiş olsa gerek... Ben ben olalı bu kadar kestane yemedim.
 Bayram şekeri doğadan.
 No:244. Eski tahta kapısından sebep tanışıklığımız.
 "Köyde hiç arkadaşım yok" dedi. Taktık peşimiz sıra önce bir patikadan yukarı çıktık, sonra fındık bahçesinden aşağı indik. Can sıkıntısıyla başladığı yolda uydurduğu hikayeler, yaptığı gözlemler yanına kar...
Oldun mu? kaşif Yağmur.
Bayram bitince salyangoz misali ağır, ağır yağmurlu yolda evimize yol aldık.

Fotoğraflar iphone ile çekilmiştir.

12 Ekim 2013 Cumartesi

En iyisi "ışınla bizi scotty"

Yola çıkacağız aslında ama uyandırmaya kıymam ki.
Uyanmalarını beklesem.
Bu sefer yolda uyumazlar, yol uzar...
İlk onlar uyansalar dakika düşünmez beni uyandırırlardı ama.
Uyuyorlarken dinlenmeli aslında.
Şöyle biraz koltuğa uzansam. Kesin uyur kalırım.
Arada kaldım.
Ne yapmalı?
Uyku da bastırdı.
Birileri kıpırdanmaya mı? başladı.
Evet Damla.
OH. O şimdi herkesi uyandırır.

Fotoğraf iphone ile çekilmiştir.

10 Ekim 2013 Perşembe

SALYA(ngoz)

Damla küçücük evde çokça gözden kaybolabiliyor.
O oda, bu oda diye arayacağımıza ağzından akıttığı salyaları takip ederek kendisine varıyoruz.

Bilir misiniz? o salyalar bir salyangozu ve bizi şaşkınlığa düşürecek kadar çok.

6 Ekim 2013 Pazar

Düş(me)!

4 Ekim 2013, Cuma sabahı...
Ben ablanı okula yolcu ediyorken...
Uyanma sesini duymam ile düşme sesini duymam bir oldu.
Tez canlısın... Uykundan uyandığında, uyurken kaçırdıklarını yakalamak istercesine kendini ya bir kucağa
ya da yere bırakıveriyorsun. Ablan gibi uyku sonrası mahmurluğu yok sende dolayısıyla yatakta oynaşmalar da yok. Büyüdükçe umarım...
Sen yere inebileceğini düşünüp salıver kendini yataktan...
Burnun ezildi, dudağın patladı Damla'm.
İlk kazan, son kazan olsun.
Allah beterinden korusun sizi kızlarım.